Kategoriler

Yenile

Menderes Çankaya'ya çıkacaktı, darağacına çıktı!

27 Mayıs darbesi nedeniyle 17 Eylül 1961 de idam edilen dönemin eski başbakanı Adnan Menderes ölümünün 53’üncü yılında kabri başında anıldı.

MENDERES UNUTULMADI (Tıklayınız)

Menderes'in idamın yıl dönümünde Adnan Menderes Demokrasi Platformu bir mesaj yayınladı.

Mesajda şu ifadeler kullanıldı;

İtilip kakılmış milyonların gür sesi olarak 1946’da “Yeter söz Milletindir!” diyerek yola çıkan Merhum Menderes 1950’de yılların tek parti zihniyetini tarihe gömerek gümbür gümbür iktidara gelmiş, on yılda yeniden Büyük Türkiye’ye doğru ilerlerken siyasi hayatımızın Kerbela’sı olan lanetli 27 Mayıs darbesiyle yolu kesilmiştir. 27 Mayıs, Milletimizle Menderes arasındaki sevgiden çıldıran vesayetçi jakoben zümrenin iki sevgiliyi birbirinden ayırma operasyonudur.

MENDERES'İN İDAMINI ABD İSTEDİ NEDEN Mİ? (Tıkla oku)

İşin garip tarafı bu operasyonu yapanların da sonrasında ne yapacaklarını bilmemeleridir. 27 Mayıs’ın Cunta Lideri İsmet Paşa’ya koşarak “Paşam emirleriniz bizim için peygamber buyruğudur” diyebilmiştir. Paşa da sorulduğunda “Darbenin ne içindeyim ne dışındayım” diyebilmiştir.

Tarihimize kara bir leke olarak geçen bu darbe ile önce hukuk katledilmiştir. Çünkü ortada ne bir suç ne bir ceza ne de cezayı verecek merci vardır. Ortada sadece “Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor” diyen düzmece bir mahkeme ile işlenen birçok siyasi cinayet vardır.

MENDERES İDAM EDİLMEDEN AZ ÖNCE (Tıkla oku)

Bugün şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki Adnan Menderes Aziz Miletimizin gönüllerindeki 4. Cumhurbaşkanımızdır. Kim ne derse desin O bizim ebedi Başvekil ve ebedi Cumhur Reis’imizdir.

17 Eylül 1960’da Menderes’in boynuna geçirilen yağlı ilmek aslında Milletimize, O’nun iradesine, milli, manevi değerlerine, geleceğiyle ilgili ümitlerine, birliğine, beraberliğine ve demokrasiye geçirilmiştir.

17 Eylül Adnan Menderes isminde bayraklaşan demokrasimizin matem günüdür. Toprağa düşen cemrelerimizi sonsuz bir acı ve özlemle, Cenab-ı Hakk’tan rahmet niyazıyla Fatiha, Yasin, ve Hatm-i Şerif’lerle bir kere daha anıyoruz.

Darağacına yürürken “Devletim ve Milletime ebedi saadetler dilerim, kimseye dargın değilim” deyip ölümü korkutan yiğitliğiyle Zeybeğim bu Millet Seni ebediyen sevecek ve aziz hatıranı yaşatacaktır.