15 farklı ülkeden uzman 7. Helal ve Tayyib Ürünler Konferansı’nda buluşturdu. Konferansın sonuç bildirgesinde, “GDO’lu ürünler helal sertifikalandırma sisteminde yer almamalıdır” denildi. Bu yıl yedincisi yapılan ’Uluslararası Helal ve Tayyib Ürünler Konferansı’nı organize eden Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES), 15 ülkeden davetliyi ağırladı. GİMDES Başkanı Hüseyin Kâmi Büyüközer, konferanta 4 ana konuda sunulan tebliğlerle İslam dünyasının ‘helal gıda’ sorunlarının çözümlerinin tartışıldığını belirtti. Ülkemizden ve çeşitli ülkelerden, konularında uzman bilim adamlarının buluştuğu ’7. Uluslararası Helal ve Tayyib Ürünler Konferansı’nın sonuç bildirgesinde, helal et tedarikinin güvence altına alınmasının Müslümanlar için hayati öneme sahip olduğunun altı çizilerek: "İslam’a uygun hayvan kesimi kaçınılmazdır. Kesimhanelerde İslam’a uygun elle ve bir müslüman kasap tarafından kesimin gerçekleşmesi zaruridir. 1400 yıldır İslam Ümmeti tarafından uygulana gelen İslami kesim, batılı güçlerin iddia etikleri gibi, iptidai ve hayvana eziyet içeren bir uygulama değildir. Helal kesimi zedeleyebilecek sorun oluşturma ihtimali olan sersemletme metodu fıkıhçılar, uzmanlar ve endüstri temsilcileri tarafından iyi tetkik edilerek İslami kurallara uygun olması sağlanmalıdır" ifadelerine yer verildi. "HELAL VE TAYYİB KALİTE BÜTÜN KALİTELERİ ÜSTÜNDEDİR" Helal ve Tayyib kalitenin bütün kalitelerin üstünde olduğunun vurgulandığı bildirgede "Gıda güvenliğinde, hijyen, sağlık vb. özellikleri de içeren en güvenilir kalitedir. Uluslararası alanda İslam ümmetinin maslahatı için helal sertifikalandırma kurumlarının dikkate alacağı tek bir standart olmalıdır. Bu standardın hazırlanmasında sadece Müslüman ve Ehil Helal Sertifikalama çalışmaları yapan kurumlar veya kişiler iştirak edebilirler. Avrupa Birliği veya farklı gayri Müslim organizasyonlar bu standartların hazırlanmasında taraf olamazlar" denildi. "HELAL GIDA SADECE HELAL ET DEĞİLDİR" İslam dünyasında helal gıda denince sadece helal et anlayışının artık son bulduğunun vurgulandığı sonuç bildirgesinde "Gıda, Kozmetik ve İlaçlarda dünya İslam ümmeti ve bütün insanlık için içeriğinde ve üretim sisteminde şüphe dahi taşımayan ürünler üretilmelidir. Dünya çapında Helal sertifikalı güvenilir Helal markalar oluşturulmalı ve desteklenmelidir. İlaç ve kozmetik ürünlerin helal üretim sistemine uygun üretimi Müslümanlar ve insanlık için acilen gerçekleştirilmelidir. Sağlık alanında kullanılan malzemelerden başlayarak ilaçlara kadar sağlık konusunda her aşamanın helal kontrolden geçmesi ve İslam’a uygun helal ilaç üretiminin olması kaçınılmazdır. İlaçlar ve sağlığın bütün aşamaları haram kaynaklı içeriklerden arındırılmalıdır” ifadelerine yer verildi. "GDO’LU ÜRÜNLER BU SERTİFİKAYI ALAMAZ" GDO’lu ürünler ile ilgili olarak bildirgede “GDO’lu ürünler helal sertifikalandırma sisteminde yer almamalıdır” ifadesi kullanıldı. HELAL TURİZM Helal turizm ile ilgili olarak ise “Hizmet sektöründe öncelikle Helal turizm bütün dünya İslam ümmetinin en büyük ihtiyaç duyduğu alanlardan biridir. Helal turizm sorunu yapılacak çalışmalar neticesinde çözümlenmelidir” denildi.