Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tek bir alanda, tek bir konuda, tek bir sorunla mücadele yoktur. Mücadelemiz terörden ekonomiye, dış politikadan yatırımlara her alanda sürecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 31. Muhtarlar Toplantısı'ndaki konuşmasında, Osmanlı'nın son döneminde Türkiye'ye layık görülen yerin haritasının Sevr'de çizilen Anadolu'nun ortasındaki bir avuç toprak olduğuna dikkati çekti. Erdoğan, "Aslında onu da istemiyorlar fakat bizi oraya sıkıştırırlarsa kısa sürede, tamamen yok edeceklerine inandıkları için böyle bir yola başvuruyorlardı. Bizim buna cevabımız, Misakı Milli'yi ilan ederek Kurtuluş Savaşımızı başlatmak oldu. Osmanlı'nın Birinci Dünya Savaşı'na girdiği dönemdeki sınırları esas alan bu ahitnameyi tam olarak yerine getirememiş olsak da cumhuriyetimizi kurarak, büyük oyunu bozduk." diye konuştu.

Dünyayı hala 1918 şartlarında yönetmeye çalışanların Türkiye'ye hakkını iade etmediği gibi elindekileri de alma peşinde olduğunu belirten Erdoğan, Suriye ve Irak'ta oynanan oyunların perde arkasında 1918'de yarım bırakıldığı düşünülen projelerin tamamlanması gayreti olduğunu vurguladı.

"Şu andaki oyun budur. Ama unuttukları bir şey var, Türkiye 1918'in Türkiyesi değildir, bunu böyle bilin." ifadesini kullanan Erdoğan, "Bu millet, neredeyse yarım asırdır süren kesintisiz savaşların yorgunu olan millet de değildir. Tam tersine kazanımlarına sımsıkı sahip çıkan ama kaybettiklerinin muhasebesini de yapan bir Türkiye vardır." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün, önemli bir bölümü Osmanlı coğrafyasının dört bir yanından gelerek, Anadolu'ya, Trakya'ya sığınan ve vatansız kalmanın ne demek olduğunu yakın çevresindeki gelişmelerden çok iyi bilen bir millet vardır. Ülkemizin de milletimizin de yönü geçmişe değil, geleceğe dönüktür. Kurtuluş Savaşımızı başarıya ulaştıran stratejinin sloganı, 'Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. O satıh da tüm vatandır.' Bunu böyle bileceğiz. Tek bir alanda, tek bir konuda, tek bir sorunla mücadele yoktur. Mücadelemiz terörden ekonomiye, dış politikadan yatırımlara her alanda sürecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."

Erdoğan, bugün artık sathın sadece vatan topraklarının sınırları olmadığını, tüm bölge, tüm dünya olduğunun altını çizerek, "Tek bir hususun değil, tüm meselelerin çözümünü sağlayana kadar bize durmak yok, duraksamak yok, son nefese kadar bu böyle devam edecek." dedi.

Suriye, Irak, FETÖ ve DEAŞ'la mücadelenin sonuna kadar sürdürüleceğini dile getiren Erdoğan, büyük projeleri, yatırımları hızlandıracaklarını söyledi.

İstanbul'da 10 gün sonra boğazın altında Avrasya tünelinin açılışını yapacaklarını anımsatan Erdoğan, 26 Ağustos'ta Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışını yaptıklarını, 18 Mart'ta da Çanakkale Köprüsü'nün temelini atacaklarını, 2017 yılı içinde de Kanal İstanbul'un ihalesini yapıp, temelini atacaklarının bilgisini verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiyi güçlendirmek için ne gerekiyorsa yapacaklarına dikkati çekerek, dünyada adaletsizliklere, haksızlıklara karşı seslerini yükseltmeye devam edeceklerini vurguladı.

- "Hep birlikte Türkiye olacağız"

Silahların ölüm kusan namlularına teslim olmadıklarını, paranın gizli yüzüne de teslim olmayacaklarını dile getiren Erdoğan, "Azrail'i gülümseyerek karşılayan bu milletin üç beş kör kuruşun esiri olmayacağını biliyorum. Unutmayın kardeşlerim, gücümüzün asıl kaynağı paramızın çokluğu değil birliğimizin, beraberliğimizin, kardeşliğimizin kuvvetidir. Öyleyse tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyeceğiz. Bizim hedefimiz bu. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bizim hedefimiz bu." diye konuştu.

Bunun için daha çok çalışılması gerektiğini söyleyen Erdoğan, şair Kemalettin Kamu'nun, Kurtuluş Savaşı'nın nasıl kazanıldığını anlattığı, "Anneler, dindiriniz gönlünüzün yasını / Düşman kanıyla sildik palamızın pasını / Yeniden çizmek için vatan haritasını / Kandan ve kıyametten bir sahneye çevirdik / Gökleri çatırdayan bir vatan parçasını" dizelerini hatırlattı.

Erdoğan, "Biz böyle bir milletiz. En zor döneminde böyle bir destansı mücadele veren Türk milleti için bugünkü şartlar, inanın bana, çok daha büyük zaferlerin habercisidir. Toprağını kahramanların beklediği bu şehitler diyarına yakışan, 'durmak yok yola devam' diyerek mücadele bayrağını sürekli daha yukarı taşımaktır." ifadesini kullandı.

- "Kimse kimsenin bayrağını yükselttirmez"

İstanbul'un fethinde Ulubatlı Hasan'ın kutlu bayrağı burçlara dikmek uğruna kendi canından vazgeçtiğini ve şehadete yürüdüğünü anlatan Erdoğan, "Çünkü biliyordu ki o bayrak burçlara dikildiğinde artık İstanbul ebediyen bu ümmetindir, milletindir. Bugün de işte böyle bir dönüm noktasındayız. Bayrağımızı siyasette, ekonomide, diplomaside, kültürde nereye dikebilirsek orası bizim geleceğimizdir. O bir hedef noktadır. Kimse kimsenin bayrağını yükselttirmez. Bunu yapacak olan biziz. Gerektiğinde alın terimizle, bileğimizle, kanımızla bu mücadeleyi vermeye ve başarıya ulaştırmaya mecburuz." değerlendirmesinde bulundu.

İstiklal Marşı'ndan, "Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! / Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal / Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal / Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet / Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal." dizelerini okuyan Erdoğan, şehitlerin kanlarını helal ettirmek için daha zor çalışılması ve mücadele edilmesi gerektiğini aktardı. Erdoğan, demokrasinin tabandaki temsilcileri olarak bu mücadelede muhtarlara çok önemli görevler düştüğünü kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlara mahallelerdeki, köylerdeki vatandaşları bu konuda bilgilendirmelerini, ikna etmelerini, harekete geçirmelerini istedi.

Erdoğan, konuşmasının ardından konuk ettiği muhtarlarla öğle yemeğine geçti. Programa İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı.

(Bitti)