Kategoriler

Yenile

Barolara iliÅŸkin kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda

AK Parti ve MHP milletvekillerince hazırlanan Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda DeÄŸiÅŸiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine TBMM Genel Kurulunda baÅŸlandı.   Teklifin tümü üzerindeki görüşmelere geçilmeden önce CHP Grup BaÅŸkanvekili Özgür Özel ve HDP Grup BaÅŸkanvekili Meral Danış BeÅŸtaÅŸ, düzenlemenin TBMM İçtüzüğü ve anayasaya aykırı bir ÅŸekilde görüşüldüğünü iddia ederek, usul tartışması açılmasını istedi.   AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, kanun teklifinin TBMM Adalet Komisyonuna zamanında sevk edildiÄŸini, milletvekillerine verilen 48 saatlik sürenin de aşıldığını belirtti. Can, teklif görüşmelerinde İçtüzük ve Anayasa'ya aykırı bir durumun olmadığını belirtti.   Usül tartışmalarının ardından, teklifin tüm üzerindeki görüşmelere geçildi.   Ä°YÄ° Parti Grup BaÅŸkanvekili Müsavat DerviÅŸoÄŸlu, "Teklif ile 2 bin avukatın bir araya gelmesiyle oluÅŸacak her baro, belirli bir siyasal kampa dahil olacaktır. Ya da belirli ideolojik saiklerle hareket edecektir. Bu deÄŸiÅŸiklikle birlikte siyasallaÅŸmış ve kamplaÅŸmış yargı kurumu içinde bağımsız kalmayı baÅŸarabilmiÅŸ barolar da aynı çukurun içine sürüklenmektedir." dedi.   Müstakil ve siyasallaÅŸmış baroların anayasaya aykırı olduÄŸunu ileri süren DerviÅŸoÄŸlu, "Siyasilerin müdahil olduÄŸu, bir telefon ile hukuka aykırı tutuklamaların yapıldığı, hukuka aykırı tahliyelerin gerçekleÅŸtiÄŸi, sokaktaki vatandaşın artık yargı erkine güven duymadığı, Türk adalet sistemi mevcut. SiyasallaÅŸmış barolar, bu sistemde hakimlerin karar alma mekanizmalarını etkileyecek ve hakkaniyete uygun hüküm vermelerine engel olacaktır." deÄŸerlendirmesinde bulundu.   MHP Grup BaÅŸkanvekili Muhammed Levent Bülbül, çoklu baro ile barolara siyasetin karışacağını söyleyenleri hayretle izlediklerini belirterek, "Bunu söyleyenler, bugün özellikle 3 büyükÅŸehir barosunun siyasi faaliyetten baÅŸka bir ÅŸey yapmadığını, milletimizin kaderini ilgilendiren meselelerde, milleti ve devleti ile beraber olmak yerine, karşısında saf tutanlarla beraber olduÄŸunu görmezden gelmektedirler." diye konuÅŸtu.   Bülbül, bu yapıların, baroları muhalif örgütler olarak tanımladıklarını ve kendi düşünceleri dışındaki baroları "yandaÅŸ" olarak nitelendirdiklerini vurguladı.   Bu anlayışta olanların, baroların anayasayla ve kanunla belirlenen hak ve sorumluluklarını kabullenmediklerini belirten Bülbül, "Unutulmamalıdır ki bütün barolar anayasa, yasa, ilgili yönetmeliklere ve kamu kurum niteliÄŸine uygun hareket etmek mecburiyetindedir. Hiçbir baro kendi hukukunu oluÅŸturma, bunu uygulama imkanına sahip deÄŸildir ve olamayacaklardır." ifadesini kullandı.   Bülbül, teklifin, baroları daha demokratik zemine taşıyacağını, mesleki veya demokratik olarak himaye edilemeyecek derecede malul hale gelmiÅŸ olan 3 büyükÅŸehir barosundaki durumu daha elveriÅŸli ve mesleÄŸe daha fazla hizmet eder hale getireceÄŸine inandıklarını vurguladı. Bülbül, Türkiye Barolar BirliÄŸinde, büyüğünden küçüğüne bütün baroları etkin ve deÄŸerli kılacak demokratik bir yapının oluÅŸmasını arzu ettiklerini, düzenlemeyle bunu hayata geçirmek istediklerini söyledi.   HDP Grup BaÅŸkanvekili Meral Danış BeÅŸtaÅŸ, baroların, "hala anayasa ve hukukun üstünlüğünü savunduÄŸu için hedef alındığını" öne sürdü.   Baroların, "hukukun siyasetini" yaptığını dile getiren BeÅŸtaÅŸ, iktidarın, kendisine baÄŸlı yeni barolar kuracağını savundu.   BeÅŸtaÅŸ, "Ä°ktidar 'Ben Ä°stanbul, Ankara ve Ä°zmir barosunda yönetimi ele geçiremiyorum, orada benden deÄŸil hak ve özgürlüklerden yana olanlar kazanıyor.' diyor. Delege sistemi deÄŸiÅŸtirilerek, FeyzioÄŸlu ya devam ettirilecek ya da yeni FeyzioÄŸlu bulunacak." dedi.   Çoklu baro sistemiyle yargının "her alandaki ayrımcı yaklaşımını avukata göre de yapacağını" öne süren BeÅŸtaÅŸ, "Barolar bağımsız olmalıdır. Ä°ktidar partisine sesleniyorum: Yol yakınken bu teklife 'evet' demeyin." diye konuÅŸtu.    CHP Grubu adına söz alan Ä°stanbul Milletvekili Zeynel Emre, kiÅŸisel ihtiyaçlara göre deÄŸil ülkenin ihtiyaçlarına göre yasama yapılması gerektiÄŸini söyledi.    "Türkiye ihtiyaç duyduÄŸu için deÄŸil ErdoÄŸan ihtiyaç duyduÄŸu için yasa çıkarılıyor" iddiasında bulunan Emre, "Bu ülkede hukuk fakültesi dekanlarının yüzde 20'si hukukçu deÄŸil. Düzeltecekseniz eÄŸitim sistemini düzeltin." dedi.   Türkiye'de bu düzenlemeyi isteyen baro baÅŸkanının olmadığını öne süren Emre, sözlerini şöyle sürdürdü:   "Yargının üç unsuru var: Hakim, savcı, avukat. Åžimdi siz üçüncüyü de ele geçirmeye çalışıyorsunuz. Siz kendinize dikensiz gül bahçesi yapmaya çalışıyorsunuz. Türkiye için yapmaya çalıştığınız hiçbir ÅŸey yok. Bu teklif geçtikten sonra AKP'li, CHP'li, HDP'li, MHP'li baro diyecekler, sonra sonra Alevi, Sünni baro diyecekler. Bu bölücülüktür. Ãœlke menfaatine bu kadar aykırı iÅŸ yapmayın."   "Barolar asla siyaset yapmıyor" CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, bir ilde bir baro olması gerektiÄŸini ifade ederek, "Çünkü kamu tüzel kiÅŸisi bölünmez. Anayasaya açıkça aykırı. O zaman Ä°stanbul'da bazı televizyon sahipleri bir araya gelsin kendi RTÃœK'lerini kursun. Avukatların serbestçe, güçlü ÅŸekilde görevini yapabilmesi için bağımsız ve güçlü bir baroya üye olması gerekir. Baroları bölerseniz savunmayı alçaltırsınız. Bu teklif kanunlaşırsa bu tarihe de adalete de ihanettir." deÄŸerlendirmesinde bulundu.   Baroların bölünmesiyle meslek etiÄŸinin yok olacağını öne süren Erkek, baroların, tarihi boyunca devlete, idareye karşı vatandaşı koruduÄŸunu anlattı.   Erkek, vatandaşın, mahkemelerde kamu gücünden korkmayacak, kendini serbestçe temsil edecek avukatlar istediÄŸini kaydederek, "Güçlü avukat, güçlü baroyla olur ama iktidarınızın bağımsız, güçlü yapılara karşı sorunu var. Bağımsız yargı, bağımsız baro, bağımsız Merkez Bankası, bağımsız RTÃœK, TÜİK istemiyorsunuz. Onun için bağımsızlığı ve özgürlüğü zedeliyorsunuz. Çoklu baro vatandaÅŸa yapılan bir kötülük olacak. Barolar asla siyaset yapmıyor, barolar insan hakları ve hukukun üstünlüğü mücadelesi yapıyor." diye konuÅŸtu.   "Avukat-baro rabıtasının tahkim edilmesi amaçlanmaktadır" AK Parti Grubu adına söz alan Grup BaÅŸkanvekili Cahit Özkan, düzenlemeyle ilgili bilgi verdi.   AK Parti ve MHP grupları olarak adım adım, aÅŸama aÅŸama, iÄŸneden ipliÄŸe kılı kırk yararak hazırlanan teklifin kamuoyunun önüne getirildiÄŸini ifade eden Özkan, "Hakimiyet, egemenlik kayıtsız ÅŸartsız milletindir; baroların, hukuk derneklerinin, avukatların deÄŸildir." dedi.   Özkan, 200'ün üzerinde milletvekilinin TBMM Adalet Komisyonunda teklifle ilgili görüş ve önerilerini paylaÅŸtığını; komisyonun içtüzük ve anayasa aykırılık iddialarını deÄŸerlendirdiÄŸini ve kanun teklifini kabul ettiÄŸini anımsattı. Özkan, ÅŸunları kaydetti:   "130 bin avukat var. Artan avukat sayısı Ä°stanbul, Ankara ve Ä°zmir'de yoÄŸunlaÅŸmış. Artan avukat sayısı barolarla üyelerinin iliÅŸkisinin kopmasına neden olmuÅŸ. Meslek içi eÄŸitimde yetersizlikle karşı karşıya kalmışlar. Barolar, yasada ve anayasadaki görevlerini yerine getirememektedir. Düzenlemeyle büyükÅŸehirlerde avukat-baro rabıtasının tahkim edilmesi amaçlanmaktadır.   Derin ve paralel yapılar her zaman demokrasiden, çoÄŸulculuktan, temsilden korkar. Bu noktada katılımcılığın, çoÄŸulculuÄŸun, demokratik temsilin önünü açıyoruz. Bu teklifin FETÖ projesi olduÄŸu içi boÅŸ bir iddiadır. Bizim hayalimiz bu ülkede çoÄŸulcu, katılımcı, demokratik temsille meslek odası yapılanmalarıdır. Bu ülkenin birliÄŸini, beraberliÄŸini, kardeÅŸliÄŸini saÄŸlamaktır."