"Yeni bir haçlı ittifakıyla karşı karşıyayız"

"Osman Gazi'nin şehri, Orhan Gazi'nin, Murat Hüdavendigar'ın, Yıldırım Beyazıt'ın şehri Bursa" diyerek sözlerine başlayan Erdoğan, Gazze konusunda Yehi Haçlı seferelri değerlendirmesi yaptı.

18.07.2014 Cuma 21:26

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bursa'daki Gökdere Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti. "Osman Gazi'nin şehri, Orhan Gazi'nin, Murat Hüdavendigar'ın, Yıldırım Beyazıt'ın şehri Bursa" diyerek sözlerine başlayan Erdoğan, Bursa'nın aynı zamanda şairlerin, alimlerin, yeşilin, şifanın, dostluğun, kardeşliğin ve çalışkanlığın kenti olduğunu söyledi. Erdoğan, Bursalılara ahde vefaları, harekete ve davaya sahip çıktıkları için teşekkür ederek, 20 Mart'ta yine aynı meydanda tarihi nitelikte bir miting gerçekleştirdiklerini anımsattı. Bursa'nın 30 Mart'ta sandığa giderek kendisine yakışanı yaptığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Bursa, bir kez daha yüzde 50 oy oranı ile AK Parti'nin adaylarını büyükşehirde, ilçelerde göreve getirdi. Bu muhteşem sonuçtan dolayı da sizleri ayrıca kutluyorum. Rabbim kardeşliğimizi, muhabbetimizi muhafaza eylesin. Rabbim Bursa'yı ve Türkiye'yi bütün kötülüklerden muhafaza eylesin. Rabbim bu mübarek ramazan gününde inşallah dualarımızı kabul eylesin. 12 yıl Türkiye'ye Başbakan olarak hizmet etme şerefine nail oldum. 4,5 yıl İstanbul'a büyükşehir belediye başkanı olarak hizmet etme şerefine nail oldum. Allah'a hamdolsun, milletimin yüklediği emaneti gururla şerefle büyük bir hassasiyetle taşıdım. 81 vilayete, 77 milyon kardeşimize ulaşmanın, onların elini tutmanın mücadelesini verdim. Türkiye'yi büyütmenin, yüceltmenin, Türkiye Cumhuriyetinin ve Türk bayrağının itibarını artırmanın gayreti içinde olduk. Şimdi daha yeni bir makamda, daha üst bir makamda ülkeme, milletime, bayrağıma hizmet vermek için kutlu bir yola çıktık. 10 Ağustos'ta sizler takdir ederseniz, sizler yetki verirseniz, Türkiye Cumhuriyetinin halk oyları ile seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olacak, o makamda Türkiye'ye, vatanıma, bayrağıma, milletime hizmetkar olacağım." ''CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇIMLERI HER ZAMAN KRIZ OLDU'' Erdoğan, Türkiye'de Gazi Mustafa Kemal'in ardından yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinde her zaman çok büyük sıkıntı ve kriz olduğunun altını çizerek, "10 Kasım 1938'de Gazi Mustafa Kemal hayata gözlerini yumdu. Hemen ertesi gün 11 Kasım'da askerler Meclis'i kuşattı. Zorla İsmet İnönü'yü cumhurbaşkanı seçtirdiler. 1950 yılına kadar 12 yıl boyunca İsmet İnönü 'milli şef' sıfatı ile cumhurbaşkanlığı yaptı. CHP budur işte" ifadesini kullandı. Ardından Türkiye'nin demokrasiye geçtiğini ve Celal Bayar'ın cumhurbaşkanı olduğunu anımsatan Erdoğan, 1960'ta Menderes hükümeti ile koltuğundan indirilen Celal Bayar'ın da idamla yargılandığını ve yaşlı olduğu için asılmadığını belirtti. Darbecilerin 1961'de Cemal Gürsel'i, 1966'da da zorla ve zorbalıkla Cevdet Sunay'ı cumhurbaşkanı seçtirdiklerini dile getiren Erdoğan, "1970'lerde askerlerde yine istedikleri cumhurbaşkanını seçtirebilmek için Meclis'i kuşattılar. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Fahri Korutürük, 1973'te cumhurbaşkanı seçildi, 1980'de aylar boyunca Meclis cumhurbaşkanı seçemedi. 12 Eylül darbesi oldu. Ardından Kenan Evren, cumhurbaşkanı seçildi" değerlendirmesinde bulundu. CHP'nin ağır saldırılarına rağmen Turgut Özal'ın ilk sivil cumhurbaşkanı seçildiğine işaret eden Erdoğan, Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığında 28 Şubat'ta, Ahmet Necdet Sezer'in ise seçildikten sonra kendilerinden beklenen vazifeyi ifa ettiklerine dikkati çekti. Meclis'in 2007 yılında cumhurbaşkanı seçmeye hazırlanırken CHP'nin yine kriz çıkarttığına değinen Erdoğan, "Çünkü AK Parti'nin cumhurbaşkanı seçmesini istemediler. Cumhurbaşkanı seçilemesin, Türkiye'de kriz çıksın diye ellerinden geleni yaptılar. 367 diye bir kural uydurup hukuku çiğnediler. Dönemin cumhurbaşkanını, Anayasa Mahkemesini ve bazı hukukçuları yanlarına aldılar. Meclis'in ve milletin iradesine karşı adeta savaş açtılar. Ne yaptık? Millete gittik. Önce 22 Temmuz seçimleri ile size geldik. Ardından anayasa ve halk oylaması ile size geldik. Genel seçimlerde hatırlayın. Siz yüzde 47 ile 'AK Parti' dediniz. Halk oylamasında yüzde 69 ile 'evet' dediniz" diye konuştu. Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki krizleri halkın tarihe havale ettiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "(Cumhurbaşkanını biz seçeceğiz) dediniz. Değerli kardeşlerim. Alalh'ın izni ile 10 Ağustos'ta kararı siz veriyorsunuz. Son sözü siz söylüyorsunuz. 2007'de bu CHP Meclis'te cumhurbaşkanı seçilmesine karşı çıktı. Aynı şekilde halkın cumhurbaşkanı seçmesine de karşı çıktı. 'Halk cumhurbaşkanı seçemez, halk anlamaz' dediler. 'Halkın aklı bu işe yetmez' dediler. Ama biz ne dedik? 'Halk her şeyin en iyisini bilir. Halk basiret sahibi, feraset sahibidir. Bal gibi gibi de cumhurbaşkanını da kendisi seçer' dedik. Cumhurbaşkanını halkın seçmesine karşı çıkan CHP şu anda cumhurbaşkanı adayı için halktan oy istiyor. Şimdi ben merak ediyorum. 'Dün halk bu işten anlamaz' diyen CHP hangi yüzle halkın karşısına geleceksin? Öyle mi? Hangi yüzle? Kardeşlerim, bunlar da yüz yok ki.'' CHP'ye, MHP'ye, HDP'ye gönül verenlere seslenen Erdoğan, meydandakilere kendilerine bu denli saygısız davrananlara 10 Ağustos'ta cevap vermeye hazır olup olmadıklarını sordu. Erdoğan, "Hazır mıyız? Bu iş bitmiştir. Bunlar sabah başka, akşam başkadır. Hiçbir zaman dürüst olmadılar. Hiçbir zaman ilkeli siyaset yapmadılar. Hiçbir zaman milletin ülkenin hakkın ve hayrın yanında olmadılar" dedi. "GÜNLERCE HESAP YAPTILAR ORTAYA ÇIKA ÇIKA PARALEL BIR ADAY ÇIKTI" Erdoğan, muhalefetin eski Türkiye'nin karanlığından beslendiğini, yeni Türkiye'den her zaman korktuğunu ifade etti. Erdoğan, "Günlerce hesap yaptılar, şekiller çizdiler, üçgenler, çatılar çizdiler, ortaya çıka çıka paralel bir aday çıktı. Sabah akşam Pensilvanya'ya, Pensilvanya'daki ihanet şebekesine selam çakıyor. Millete değil, Pensilvanya'ya yaranmaya çalışıyor" diye konuştu. Bursa'daki CHP ve MHP'lilerin Ekmeleddin İhsanoğlu'nu hazmedemediğine ve hazmedemeyeceğine inandığını bildiren Erdoğan, "Bu aday CHP'ye gönül veren kardeşlerime de MHP'ye gönül veren kardeşlerime de dayatıldı. Dışarıdan birileri bu adayı bu iki partiye zorla dayattılar. Parti yönetimlerine dayattılar ama parti tabanlarına dayatamazlar" ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 1992-1998 arasında SSK Genel Müdürlüğü yaptığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Geçenlerde, sahurda bir televizyon kanalında Savaş Ay'ın onunla yaptığı röportajı izlediniz mi? Merhum Ahmet Kaya'nın da olduğu program... İstanbul'da, Okmeydanı SSK Hastanesinin o halini gördünüz, değil mi? Samatya SSK Hastanesinin halini gördünüz, değil mi? O serum şişeleri, o paslı serumların takıldığı, o kancaların halini gördünüz, değil mi? O, üç yaşındaki yavrunun yanlış serum takılması sebebiyle nasıl kolunun kesildiğini gördünüz değil mi? Ya adama soruyor Savaş Ay, adam sırıtıyor ya. Üzülmesi gereken yerde sırıtıyor ya. Adam dertli değil, adamın ızdırabı yok. Üç yaşında yavru, kolu kesiliyor, adam dertli değil. Utanmadan diyor ki, '10 yıl önce daha iyiydi' diyor. 6 yıldır buradasın, ne iş yaptın ya? Üç koyun teslim edin inanın, kaybeder. Bunlara güven olmaz. Bunlarda hiçbir hizmet yok. Şimdi çıkmış ne diyor, 'Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz, bu adaya oy vereceksiniz' diyor. Kendi seçmenini adeta koyun yerine koyuyor. İnanıyorum ki CHP, MHP, diğer partilerin seçmenleri koyun olmadıklarını 10 Ağustos'ta gösterecekler." "CUMHURBAŞKANI OLACAĞIMIZI KABUL ETTI" Erdoğan, CHP ve MHP'nin yönetimlerinin çok zor durumda olduklarını belirterek, "Eğer 10 Ağustos'ta bir kez daha kaybederlerse, o koltuklarda oturamayacaklar. Ben buna inanıyorum. 30 Mart'ta kaybettiler, yüzsüzlük yaptılar, o koltuklarında oturmaya devam ettiler. Ama 10 Ağustos'tan sonra artık bunu sürdüremeyecekler" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin aylardır kendisine yönelik, "Sen Çankaya'ya çıkamazsın. Seni oraya çıkartmayız" dediğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Herhalde şimdi oraya çıktığımızı anladı, fakat çark etti. Ne diyor? Şimdi diyor ki, 'Velev ki Erdoğan cumhurbaşkanı oldu, onunla özel görüşme yapmayız' diyor. Yani, cumhurbaşkanı olacağımızı kabul etti. Cumhurbaşkanlığı sonrası için şimdiden planlar yapıyor. Sayın Bahçeli, biz sizden bu tür sözleri çok duyduk, çok. CHP ne diyordu? 'Eşi başörtülü bir cumhurbaşkanının resepsiyonuna gitmeyiz' diyordu. Öyle mi? Sayın Gül cumhurbaşkanı oldu, ne yaptılar, tıpış tıpış gittiler. Aynı masada gelip oturdular. Bunlarda ufuk yok, bunlarda dürüstlük yok, bunlarda yalan çok. 12 Haziran seçimlerinin ardından 'Meclis'e gelmeyeceğiz' dediler, hatırlayın. Ne oldu? Tıpış tıpış geldiler. Ben ne dedim? 'Gelecekler. Göreceksiniz' dedim. 'Yemin etmeyeceğiz' dediler, tıpış tıpış yeminlerini de ettiler. Bunlarda dürüstlük yok, bunlarda yalan çok. MHP Genel Başkanı da eğer halen o koltukta oturuyor olursa, hiç merak etmeyin, sözünü yutacak, tıpış tıpış gelecek. Çünkü MHP'nin bu yönetimi kendi iradesiyle, kendi aldığı kararlarla yürümüyor, verilen talimatlarla yürüyor. MHP'ye anında talimat geliyor, o da anında yerine getiriyor. İradelerini CHP'ye kiraya verdiler, iradelerini Pensilvanya'ya kiraya verdiler. İradelerine ipotek koyduranlara, milletim de sandıkta ipotek koyacaktır. Kendi iradesiyle hareket etmeyen bu CHP'ye, bu MHP'ye, irili ufaklı partilere milletim 10 Ağustos'ta bir kez daha ders verecektir." "BURSA'DA BU IŞ TAMAM" Bursa'nın, 2007'deki halk oylamasında kendilerine yüzde 67, 2010'dakinde Bursa'nın yüzde 56 oranında destek verdiğine dikkati çeken Erdoğan, 10 Ağustos'ta sadece AK Partililerden değil, Bursa'daki tüm siyasi kesimlerden, yeni Türkiye için destek beklediklerini belirtti. Erdoğan, "Bursa'nın sandıkları patlatmasını, sandıklardan en yüksek şekilde milletin adayına oy çıkmasını bekliyoruz. Bursa, yeni Türkiye demeye hazır mıyız? Milli irade demeye hazır mıyız? Daha güçlü bir Türkiye demeye hazır mıyız? Daha aydınlık bir Türkiye demeye hazır mıyız? 10 Ağustos'ta sandıkları patlatıyor muyuz, Bursa? 10 Ağustos'ta yeni Türkiye'yi inşa ediyor muyuz, Bursa? Büyük Türkiye'ye evet mi? Güçlü Türkiye'ye evet mi? Öncü Türkiye'ye evet mi?" ifadelerini kullandı. Miting meydanındakilere "Milletin adayına evet mi? Kim o aday?" diye soran Erdoğan, meydandakilerin kendi ismini söylemesinin ardından, "Bursa'da bu iş tamam. Osmanlı'nın payitahtı Bursa kararını vermiş. Cihan imparatorluğunun başkenti Bursa bu işi bitirmiş. Allah hayırlı etsin. Rabbim hepinizden razı olsun" dedi. "ÖLENLER SADECE FILISTINLI" Bu ramazan ayının maalesef Filistin'den acı haberlerin alındığı bir ramazan olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Terör devleti İsrail, günlerdir Gazze'yi bombalıyordu. Şimdi kara harekatına başladı. Çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 240'tan fazla masum son hafta içinde şehit edildi. 2 binden fazla masum da yaralandı. İsrail, okulları, hastaneleri, camileri acımasızca, insafsızca vurmaya devam ediyor. Ortadoğu'daki insanlık dışı saldırı devam ederken, ne yazık ki dünya susuyor, İslam ülkeleri susuyor. Bizim de Filistin için, Gazze için sesimizi yükseltiyor olmamızdan birileri ciddi manada rahatsız oluyor. İstiyorlar ki biz de susalım, istiyorlar ki biz de sesimizi çıkarmayalım. Ama biz Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz. Biz şurada yanı başımızda meftun, Osman Gazilerin, Orhan Gazilerin, Yıldırım Beyazıtların torunlarıyız. Herkes susar biz susmayız." Dünyada bazı liderlerin şu anda acayip ve garip açıklamalar yaptıklarına değinen Erdoğan, bunlardan bazılarının "İsrail'in savunma hakkını kullandığını" beyan ettiklerini anımsatarak, "Allah aşkına nasıl bir savunma hattı ki bu bunlardan kimse ölmüyor. Ölenler sadece Filistinli. Şu anda 240'ı aşkın ölü var. Çocuklar var, kadınlar var, yaşlılar var. Nasıl olur da bunu böyle söylersin?" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Efendim, Filistin'den roketler atılıyormuş. Bu roketler atılıyor da ne oluyor? Havada vuruyorlarmış roketleri, bir kişi ölmüyor. Nasıl oluyormuş bu iş? Hepsi oyun, hepsi numara. Bunlar samimi değil, bunlar dürüst değil. Yeni bir haçlı ittifakı ile karşı karşıyayız. Bu, çok yanlış bir gidiş. Ben Batı'ya sesleniyorum. Bu, dürüst bir yaklaşım değil. Bu yaklaşım yarın inanıyorum ki sizleri de boğacaktır." "BUNLAR İSRAIL DESTEKLI BIR HAREKET OLARAK GIDIYORLAR" Malezya Havayollarına ait uçağın Ukrayna hava sahasında düşürüldüğünü anımsatan Erdoğan, şunları söyledi: "Ne vardı bu uçakta? Çok enteresan. Uçaktaki yolcuların yaklaşık 160 tanesi Hollandalı. Bakınız, Hollanda'dan Malezya'ya gidecek ve uçak Ukrayna sahasında vuruluyor. Bu, nasıl bir yaklaşımdır, bu, nasıl bir anlayıştır. Hani dünya barışı için konuşacaktık. Hani dünya barışına çalışacaktık. Bunlar 'ben güçlüyüm, istediğim gibi vururum, istediğim gibi indiririm' diyenlerden. Biz de diyoruz ki 'Siz bu gücünüzü bir yere kadar kullanacaksınız'. Ama unutmayın, bütün tuzakların üzerinde çok daha büyük bir tuzak var. O tuzak da bir gün sizi vuracak." Erdoğan, "Bizim Filistin'in Gazze'nin hakkını savunuyor olmamızdan sadece dışarıdakiler değil, içerideki bazıları da rahatsız. Pensilvanya'nın içerideki uşakları, bizim İsrail'e hakkı söylüyor olmamızdan rahatsızlar. Pensilvanya'nın yayın organlarında İsrail'in aleyhinde bir haber görüyor musunuz? Bunlar Mavi Marmara olayında da aynı şeyi yaptılar. Şimdi de aynı şeyi yapıyorlar. Çünkü bunlar İsrail destekli bir hareket olarak gidiyorlar" dedi. "BIZE SUSMAK YAKIŞMAZ" Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "CHP Genel Müdürü, şu ana kadar çıkıp İsrail'e tek söz söyleyebildi mi? Buna cesareti yok, buna kudreti yok, buna icazeti yok. MHP Genel Başkanı, aynı şekilde Filistin için tek bir cesur cümle kurabildi mi? Cumhurbaşkanı adaylarına bakın Allah aşkına, sadece orta sahada top çeviriyor. Milletin değil, başka çevrelerin adayı olursanız, işte böyle zelil olursunuz. Biz, bu adayı İslam İşbirliği Teşkilatı'ndaki icraatlarında gördük ve yanıldık. Geçen gün Dışişleri Bakanım anlattı, bu konuda neler olduğunu çok iyi biliriz. Şimdi bir de yalanlar konuşuyor. Bir defa haddini bil, dürüst ol. Şimdi bayram sonrası sesini yükseltecekmiş. Sesini yükselttiği zaman, gerekli cevabı arkadaşlarım zaten kendisine verirler." "Artvin Hopa'da, Filistin'e büyük yardımlar yapmış, Mavi Marmara yardım gemisini oraya götürmüş İnsani Yardım Vakfı'na alçaklar saldırı düzenlediler" ifadesini kullanan Erdoğan, "Bu CHP, bu MHP, onların monşer adayı ağızlarını bile açmadılar. Hatta bazı CHP'li milletvekilleri çıktı, bu alçakca saldırıyı övdüler. Penslivanya medyası bu alçakca saldırıyı övdü. Bunlar nasipsiz, bunlar tarihimizden, ecdadımızdan, medeniyetimizden nasiplerini almamışlar" diye konuştu. Erdoğan, "Bize susmak yakışmaz. Şurada Osman Gazi, Sögüt'te bir devlet kurdu, o devlet gitti Filistin'de adaleti sağladı, tüm Ortadoğu'da, Kuzey Afrika'da, Balkanlar'da asırlarca adaleti tesis ettiler. Çanakkale'de, Plevne'de, Irak'ta Osmanlı topraklarını savunmak için bizim Filistinli, Kudüslü, Gazzeli, Nabluslu kardeşlerimiz savaştılar ve bizim dedelerimizle birlikte şehit oldular" dedi. "DÜNYA SEYRETSE DE BIZ SEYRETMEYECEĞIZ" Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Buradan soruyorum, ey Avrupa Birliği, neden susuyorsunuz? Mısır'a sustunuz, Irak'a sustunuz, Suriye'ye sustunuz, Filistin'de insanlık onuru ölüyor, neden susuyorsunuz? Buradan Birleşmiş Milletler'e soruyorum, daha ne kadar susacaksınız? Filistinli çocuklar çocuk değil mi? Filistinli kadınlar kadın değil mi? Ey insan hakları örgütleri, daha ne kadar üç maymunu oynayacaksınız? Bakın, İsrailli bir kadın milletvekili çıktı, bir rezalet, ne diyor? 'Bütün Filistinli anneler ölmeli' diyor. İsrail bu. İsrail parlamentosundaki zihniyet bu. Dünyadan bir tepki duydunuz mu? İnsan hakları örgütlerinden, kadın örgütlerinden bir tepki duydunuz mu? Dünya seyretse de ben hanım kardeşlerime sesleniyorum, biz seyretmeyeceğiz. İslam ülkeleri Filistin'e sırtını dönse de biz dönmeyeceğiz. Tarih bize bunu emrediyor, ecdadımız bize bunu söylüyor. Osman Gazi, Orhan Gazi bizden bunu bekliyor. Elimizle, dilimizle hiçbir şey yapamasak da kalbimizde Hakk'a haykırmaya devam edeceğiz. Bu da imanın en zayıf derecesidir." "HIÇBIR HIZMET YARIM KALMAYACAK" Bursa ile Bursalıların sorunlarıyla 12 yıl boyunca yakından ilgilendiğini anlatan Erdoğan, Bursa'yı daha da kalkındırmak, güzelleştirmek için belediyelerle el ele Bursa'nın yanında olduklarını söyledi. Bursa'yı tarihin en büyük yatırımlarıyla zenginleştirdiklerini belirten Erdoğan, "12 yılda Bursa'ya ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? 16 katrilyon" diye konuştu. Kentte çeşitli alanlarda yaptıkları yatırımlara değinen Erdoğan, "Şimdi 45 bin seyirci kapasiteli Büyükşehir Stadı, yani sizin deyiminizle Timsah Arena'nın yapımı devam ediyor. Bu stadı inşallah önümüzdeki sezona yetiştiriyoruz" dedi. Erdoğan, 2 yıl önce Bursa yüksek hızlı tren projesini başlattıklarını ve şu anda yapımının devam ettiğini belirterek, "105 kilometrelik çift hatlı yeni hızlı tren yoluyla Bursa'yı Bilecik üzerinden yüksek hızlı tren ağına bağlamak için dağları deliyoruz. 105 kilometrenin 33 kilometresi tünel, 12 kilometresi viyadük. Toplam 2,5 milyar lira, yani 2,5 katrilyon. Bursa'yı Bilecik'e, Sakarya'ya, İzmit'e, İstanbul'a, Eskişehir'e, Ankara'ya, oradan Sivas'a, Konya'ya, yine Polatlı kavşağından Afyon, Uşak, Manisa, İzmir illerimize bağlıyoruz. Yüksek hızlı tren bitince Ankara Bursa arası ne olacak biliyor musunuz? 2 saat 15 dakika. Yük treni, ayrıca bunu işletiyoruz. Bursa sanayisinde üretilen ürünlerin demir yoluyla yurt içi ve yurt dışı pazarlaması sağlanacak" bilgisini verdi. Bursa-Gemlik demiryolu hattının proje çalışmalarının devam ettiğini bildiren Erdoğan, Ankara-İzmir otoyolu projesine Bursa'yı da dahil ettiklerini, şu anda yoğun çalışma olduğunu söyledi. Erdoğan, 2023 hedef projelerinden otoyolun ön proje çalışmalarını bu yıl tamamlayacaklarını kaydetti. "İnanın Bursa'ya yaptığımız tüm hizmetleri burada tek tek anlatmaya kalksam saatler, günler yetmez" diyen Erdoğan, "Şunu özellikle bilmenizi istiyorum, Allah nasip eder de milletimin teveccühüyle, sizin teveccühünüzle cumhurbaşkanlığına seçilirsem size söz veriyorum, Bursa'da devam eden tüm yatırımların, tüm hizmetlerin takipçisi olacağım. Hiçbir hizmet yarım kalmayacak. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı, halkın oylarıyla, seçilmiş bir başbakan, kabine el ele verecek ve inşallah aynen kaldığımız yerden pik yaparak yola devam edeceğiz. Zira anayasamızda zaten cumhurun başı, cumhurun her ihtiyacıyla ne yapar, ilgilenir" diye konuştu. "MUTLAKA SANDIĞA GIDIN" "CHP'nin genel müdürü 'Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz' diyor. Ben demiyorum, ben milletime böyle hakaret edemem. Milletimin iradesine ipotek koyamam, böyle bir hakkım yok. Milletim demokratik iradesini, hakkını en güzel şekilde evelallah kullanır" diyen Erdoğan, "Hatırlarsanız 30 Mart seçimlerinde bunlar seçmenlere ne diyordu? 'Bas geç.' Bu ne edeptir ya. Şimdi de 'Tıpış tıpış gideceksiniz' diyorlar. O üslup bize yakışmaz. Hani bizde bir söz var ya 'Üslubu beyan, ayniyle insan.' Biz milletimize sahici bir dil kullanıyoruz" ifadelerini kullandı. Alandakilere "Mutlaka sandığa gidin, sandığa gitmeye var mıyız? Gitmeyenleri götürmeye var mıyız?" diye seslenen Erdoğan, "Yeni Türkiye'nin kuruluşu için oy pusulasında 3 fotoğraf var. Birinci sırada bu kardeşiniz var. İkiyi, üçü söylememe gerek yok" diye konuştu. "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" diyen Erdoğan, "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözlerini vatandaşlarla söyledi. Erdoğan, konuşmasını "Günümüz kutlu olsun, 10 Ağustos hayırlı olsun, Kadir geceniz mübarek olsun, ramazan bayramınız Alem-i İslamın, insanlığın birliğine, beraberliğine, barışına vesile olsun. Dualar Filistin için, dualar Suriye için, dualar Irak için, dualar Mısır için" sözleriyle tamamladı.