25.09.2014 Perşembe 00:33
Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, 25 Ekim'de yapılacak olan seçimli olağanüstü genel kurulda aday olup olmayacağı hakkında açıklama yapmak için TRT 1'deki Stadyum programına katıldı. Aysal, 25 Ekim'de yapılacak olan seçimde yeniden başkanlığa aday olmayacağını açıkladı. Aysal "25 Ekim'deki seçimde ben aday olmayacağım. Kim aday olursa onlardan birini destekleyeceğim" dedi. Aysal'ın açıklamalarından satır başları şöyle: "ŞiMDİ YENİDEN BAŞLIYORSUNUZ' DEDİM Geçen sene de 8 puan kaybederek başladık. Bu sene de inşallah bu kadarla bırakırız. Çocuklara geçen gün 'Tamam artık şimdi yeniden başlıyorsunuz' dedim. Tahmin ediyorum ki çocuklarımız bu mesajı en iyi şekilde aldılar. Bu konuda bir endişem yok. " ZAMAN ZAMAN FORM DÜŞÜKLÜĞÜ OLABİLİR" Oyuncularımızın kıymetini bilmemiz lazım. 90 dakika en iyisini vermeye çalışıyorlar. Zaman zaman form düşüklükleri olabiliyor. Taraftarlar her zaman bu çcocuklardan zafer bekledikleri için böyle durumlarda ani reaksiyonlar olabiliyor. Bence o kadar önemsenecek ve moral yıkıntısı yaşanacak olaylar değil. Taraftarın bu tarz davranışlarına da alışmak lazım. Oyuncular arasında ayrım yapıldığını düşünmüyorum. Benim buradan taraftardan ricam bu konularda daha tölerans ve yardımcı olmaları. Bana da istifa diye bağırdıkları zaman olmuştu. Ben fazla kafama takmadım. 4. yıldız bu sene çok değişik bir ambians getirdi lige. Bu aslında spora güzel bir hava getirdi. Oyuncular da bu havadan tabii ki etkilenecek. Zamanla sahaya güzel şekilde yansıyacaktır. "ŞAMPİYONLUKTAN HİÇBİR ENDİŞEM YOK" Şu anda en ufak bir endişem yok şampiyonluk için. Türkiye'nin en iyi ve en zengin kadrosuna sahip takım Galatasaray'dır. O oyuncuların hepsi en elit oyunculardır. Buradaki sorunumuz oyuncuların kalitesinden ziyade sayımızın çokluğu. Bu sorunu da yavaş yavaş aşacağız. Hocamızla konuştum standart bir kadro ile devam edecek. Umarım önümüzdeki günlerde daha güzel maçlar seyredeceğiz. "ÖYLE BİR RİSKİ KİMSE ALMAZ" Benim dönemimde hocaların istemediği hiçbir oyuncu alınmamıştır. Kendi önerilerini verirler, ekip çalışmasını yapar teklif bana gelir ben de transferi yaparım. Hoca oyuncuyu istemezse ben de o oyuncuyu almam. Öyle bir riski hiçbir yönetici almaz. Fatih hoca zamanında Kaka'nın gelmesi mümkün değildi. Hem Real Madrid'den ayrılmak istemedi hem de belinde sakatlık vardı. Gelse bie Şampiyonlar Ligi'nde oynayamayacaktı. Tercihimiz Sneijder oldu, doğru da bir tercih oldu. "PRANDELLİ İLK TERCİHİMİZ DEĞİLDİ" Prandelli bizim ilk tercihimiz değildi. İlk tercih Lucescu'ydu. kendisi de sinyalleri verdi. Shaktar Başkanı ayrılmasını istemedi. O da beni arayıp affını istedi. Mancini'nin sözleşmesinde ayrılma maddesi vardı o da bu hakkını kullandı. Prandelli ile böyle bir madde yok. Şu anda Prandelli hakkında konuşmak için çok erken. Onun her yeni gelen için kredi döneminde. Önümüzdeki günlerde ne olacağını göreceğiz. "KULÜPLER BİR GÖNÜL İŞİ" En zor olan beşeri ilişkiler. İnsanlarla beraber yaşamak. Kulüpler bir gönül işi. Hepimiz gönül bağıyla hzimet ediyoruz. Yönetim Kurulları böyle kuruluyor. Kurullar ileri gelenleri toplayan kulüplerin odak noktası. Burada bilrik beraberlik çok önemli. Bazen ikili ilişkilerde sürtüşmeler oluyor. Seçimlerimiz bazen yanlış olabilir. 1. Yönetim Kurulu'nda iyi arkadaşlarımız vardı, dostluğumuz iyi sürüyor. Şimdi ki arkadaşlarımla da dostluğumuzu geliştirmeye çalıştık. Herkes elinden geleni yaptı. Seçimlerde hayal kırıklığı yaşamış olabiliriz. "SABRİ TAKDİR ETTİĞİM BİR OYUNCU" Sabri benim çok sevidğim ve takdir ettiğim bir oyuncum. Bir oyuncunun sahaya çıkıp çıkmayacağı hakkındaki kararı teknik direktör verir. Prandelli çok tecribeli bir teknik adam. Bir önceki çalıştırıcının notlarını almıştır. Bu şekilde bir çalışma yapmıştır. Sabri A2 ile idman yaptığı için saatleri farklı. Florya'da yemek yiyemez şeklinde bir durum yok. Sabri için alınmış bir karar yok. Engin Baytar'ın sorunu ayrı. Neden kadro dışı kaldığını konuşmalarıyla gösterdi. Engin bir takım oyuncusu değil. "NEDEN HEP MELO?" Melo'nun yaptığı twitter paylaşımının bilerek yapıldığını sanmıyorum. Verilen ceza Federasyon'un takdiri. Ancak TFF konu Galatasaray olunca en ağır cezaları veriyor. Hiçbiri de Tahkim'den dönmüyor. Bunlara artık alıştık. O konuyla ilgili daha fazla konuşmak istemiyorum. Bu bir tiyatro gibi. Büyük camiaların biraraya gelip zevkle seyrettiği bir aktivitedir futbol. Oyuncuların ara sıra taraftarı teşvik edici davranışlarının olması gerek. Sabri de 3'lü çektiriyor. melo için böyle şeyler söyleniyor da diğer kulüpler de yok mu? Volkan Demirel, Emre Belözoğlu'nu da görüyoruz. Neden hep Melo? Bir oyuncusu üzerine bu kadar gitmek haksızlıktır. Ben hiçbir zaman disiplinsiz davranışları onaylamam ama bir oyuncunun üstüne bu kadar fazla gidildiğine inanıyorsam o oyuncunun yanında dururum. Ben Melo'yla görüştüğümde ona 'sakin ol' dedim. "FATİH TERİM'E KIRGINIM" Benim Fatih hocaya ciddi bir kırgınlığım var ama nefret boyutunda değil. Kulüp başkanı olarak Florya'ya uğrayıp 'Hocam sen ne istiyorsun' dediğimde 'Ben Galatasaray'ı istiyorum' dediğinde Federasyon ile konuştum 'Hocamız size 4 maç için yardımcı olacak' dedi. Sonrasında TFF Başkanı bana 'biz böyle konuşmamıştık' dedi. Telefonu kapattım, güneye inip tekneme gittim. TV'yi açınca hocayı televizyonda imza atarken gördüm. Sonrasında yaşanan diyalog kopukluğu da yönetim kurulu kararı ile kapandı. Daha öncesinde hoca ile aramız çok iyiydi, ayrılmak gibi bir planım yoktu. 2 sene şampiyon olmuşuz neden ayrılalım. "TERİM'LE OLAN MESAJLARI BEN VERMEDİM" Türkiye'de hiçbir şey gizli kalmıyor ama Fatih Terim ile olan mesajları ben kimseye vermedim. Benim telefonum her zaman ortada. Bu mesajları göndermek de hiçbir zaman benim lehime değildi. "DİVAN KURULU TOPLANTISI RENCİDE EDİCİYDİ" Ben bu Divan Kurulu toplantısını rencide edici buldum. Bir önceki Divan toplantısında ben ileriye dönük projelerimden bahsettim ve Galatasaray'ın çok önemli bir işi için de ayrılmak zorunda kaldım. Israrla 1 hafta sonra Olağansütü Divan Kurulu kararı alınmış. Bu olay 4 sene önce olunca o zamanki başkanımız aynı mesajı alsaydı o da hemen seçime giderdi. Ben o mesajı tamamen aldım ve seçime gitme nedenim bu toplantıdır. Lig başladığından bu yana çok büyük bir medya saldırısı var. Bilgi kirlilikleri var. Artık aileme de sıçramaya başladı. Tük sporunda beni rahatsız eden bir ortam var. Federasyonların bize dönük haksız kararları beni hergün biraz daha endişeye düşüren bir ortamdı. Taraftarın bana olan desteğinden hiçbir endişem yok, yönetim kurulu da aynı şekilde ancak Divan Kurulu'nun düşünceleri çok önemli. Bugün bu en son olayı duymazdan gelmem mümkün değil. Galatasaray'da başkanlık sistemi var. İşler iyi değilse başkan iyi değildir. Bugün bizim tıkır tıkır işleyen bir sistemimiz var. Bundan sonra gelecek yönetim kurullarının işi rahat olacak. "BU SEÇİM BASKIN BİR SEÇİM DEĞİL" Olağanüstü Divan'a çağıranların başında hayri Kozak var. Bizim tüzüğün 93. maddesi diyor ki; bir başkan istifa edince en geç 30 gün içinde seçime gidilir. Herkes baskın seçim diyor ama bu tüzüğün maddesine göre yapılan bir seçim. Hayri Kozak gibi birinin böyle bir teklifle gelmesi hiç samimi değil. alp Yalman ve ekibi çok başarılı isimler. Tecrübeli bir başarılı isimler var. İş burada kalmaz, yeni adaylar çıkacaktır. "GALATASARAY'IN ÖDENMEMİŞ VERGİ BORCU YOKTUR" Galatasaray'ın gecikmiş ve ödenmemiş vergi borcu yok. Sedat Doğan hukuk kuruluna baktığından mali konulara pek hakim değil. Bizim ödenmemiş bir vergimiz yok. bizim taksite bağlanmış vergi borcumuz var, bunlar da ödeniyor. Ben Galatasaray'a gelince 328 milyon Dolar borç - alacak farkı verildi. Bugün bu borç artmadı ama 84 milyon Dolar faizi ödendi. Ne aldıysam o borcu kucağımda taşıyorum.