05.07.2014 Cumartesi 12:59
Yurtdışında uyuşturucu partilerinde çekilmiş fotoğrafları basına yansıyan ve sonrasında Türkiye’ye dönerek tedavi gören manken Senem Kuyucuoğlu, yeni bir hayata ilk adımlarını atarken yaşadıklarını paylaştı. Uyuşturucu tedavisi gördükten sonra İstanbul’a yerleşen ve en yakın kız arkadaşıyla yaşamaya başlayan Kuyucuoğlu, arkasına ailesinin de desteğini alarak yeni bir hayat kurmanın peşinde. Sabah Cumartesi’ye konuşan Senem Kuyucuoğlu, uyuşturucu kelimesini ağzına almak, yaşadığı o kötü günleri anmak dahi istemiyor... - İnsanlarla karşılaştığınızda ne gibi tepkiler vermelerinden korkuyordunuz? Bir hata yaptım ve bedelini en ağır şekilde ödedim. Arkadaş kurbanı oldum. Herkesin başına gelebilecek bir olay, kimse bana olmaz demesin. Hayat, büyük konuşmamayı öğretti bana. İnsanların beni görünce göstereceği olumsuz tepkilerden korktum ama neyse ki öyle olmadı. Tam tersine destek verdiler. - Kendinizle baş başa kaldığınız dönemde neler düşündünüz? Benim için hayat açıkçası bitmişti. Tam bu düşünceler kafamdayken canlı yayınına katıldığım bir TV kanalının müdürünün eşi telefonla aradı ve bana “Senem sakın aklından geçen şeyi yapma kızım” dedi. Şoke olmuştum, çünkü aradığı sırada elime bir cam parçası almıştım ve kendimi öldürmek için hazırlanıyordum. Birden ağlamaya başladım ve hayata tutunmaya karar verdim. - Hastaneye yatmaya bu olay sonrasında mı karar verdiniz? O telefondan sonra kendi kendime söz verdim, her şey düzelecek, mücadele edeceğim, hayatta kalacağım, diye. - Hastanede ilk gün ne hissettiniz? İçeri girdiğim anda anneme “Lütfen beni buraya yatırma. Ben bağımlı değilim” diye yalvardım. Annem ise kararlı bir şekilde “gireceksin” dedi. - Tedavi olmaya karar vermenize rağmen neden orada kalmak istemediniz? Kapalı bir alanda kalmak istemiyordum. Her yerde demir parmaklıklar vardı, ürktüm. Sonra baktım ki doktorlar çok iyi, kendi kendime “Senem buraya iyi olmak için geldin, düzelecek her şey” dedim. Ama çok zor bir süreçti benim için. - Neden zordu? Ben gururlu biriyim. Kendimi kötü hissetmek, nöbet geçirmek istemedim. Doktorumun söylediği her şeyi yerine getirdim, iyi bir hasta oldum. - O dönem resim de yapmışsınız? Evet, spor yaptım, kitap okudum. Resim yapıyordum, ahşap boyadım. - Anneniz hastalığınız boyunca yanınızda mıydı? Annem beni bir an olsun yalnız bırakmadı. Eskiden biraz uzaktık birbirimize. Aile olmanın ne kadar önemli olduğunu şimdi anladım. Hayata karşı kızgınlıklarım vardı. - Size uyuşturucu kullanmaya iten de bu kızgınlıklar mı oldu? İnsanlara verdiklerimin karşılığını almamaya başlamıştım. Ben de içime kapandım, kızgındım. - Size Türkiye’yi terk ettiren ne oldu, neden yurtdışına kaçtınız? - Hiçbir zaman çok ünlü biri olamadım. Benimle ilgili hep magazinel haberler yapılıyordu, sürekli alkollü halimi çekiyorlardı. İş de alamıyordum. Bu yüzden en iyisi gideyim, dedim. - Amerika’ya giderken hedefiniz orada çalışmak mıydı? Programlı hareket etmem ben. Başıma ne gelirse gelsin sonunda Allah’ın hep beni doğru yola sevk edeceğini biliyordum. 300 dolarla Amerika’ya gittim. Önce bir barda çalıştım ardından Yüksel diye bir arkadaşım vardı, beni kuaför dükkanında işe aldı. Gündüz kuaförde çalışıyordum, akşam köpek gezdiriyordum. - Amerika’da düzeninizi oturtmuşken neden Afrika’ya gittiniz? Beni ihbar eden arkadaşım Mert aradı. “İstanbul’da uyuşturucu operasyonu yapılacak, senin de adın var, buraya gel” dedi. Aileme mahçup olmamak için korktum ve kaçtım. Eskiden de tek tük alıyordum ama orada her gün almaya başladım. Aslında uyuşturucu hakkında konuşmak istemiyorum. Eski günlerim geliyor aklıma, kötü hissediyorum. - Hastanedeyken uyuşturucu almak istediğiniz zamanlar oldu mu? Olmaz olur mu, ama çok mücadele ettim kendimle. Çok şükür geçti, artık bağımlı hissetmiyorum. Hastaneden önce ve sonra olmak üzere iki farklı hayatım var. Artık bir telefon rehberim bile yok. - Hayatınızda neler değişti? Kız arkadaşım beni arayanları söylüyor, çoğunun adını hatırlamıyorum. O kadar sıfırlamışım ki beynimi, tanımıyorum. Hastaneden çıkınca kendime yeni bir hayat ısmarlayacağım, demiştim. Beni aramak isteyen insan arayıp bulur, artık ben kimseyi aramayacağım. Bu saatten sonra onlar benim için bir şey yapsınlar. - İstanbul’da yaşamaya karar verdiniz. Hayatınızı nasıl kazanmayı planlıyorsunuz? Geleceğimle ilgili hayal kurmak için yanlış bir zaman. Çünkü araftayım. Ayakta durabilmek için para kazanmak zorundayım. Şayet iş bulamazsam tekrar Amerika’ya döneceğim. Cihangir’de oturuyordum, ama artık orada oturmak istemiyorum. Ruhumu, bedenimi yenilerken yaşadığım alanı da değiştirmek istiyorum. Oyunculuk eğitimim var, dizilerde oynayabilirim. BABASIYLA BARIŞTI - Bu olaylardan sonra babanızla barıştınız. Ve yeniden görüşmeye başladınız... Babamla yeniden görüşüyor olmak benim için çok önemli. Her gün arıyor, paraya ihtiyacın var mı diye soruyor. İstanbul’da parasız kalma, diyor. Benim için çok kıymetli bir şey bu. Bu zamana kadar kendi paramı kazandım. 24 yaşındayım, babam yeniden doğdu hayatıma. İzmir’e gittiğimde gelip beni aldı ve yemeğe götürdü. Annemle araları kötüydü. Anneme de söyledim “Babam bundan sonra benim hayatımda olacak, sen de lütfen bunu engelleme” diye. O da “tamam” dedi. Babamla sohbet ettik uzun uzun, sonra bana motosiklet hediye etti. Çocukluk hayalimdi ve bu hayalimi 24 yaşında yerine getirdi. - Ne hissettiniz babanızı görünce? En son bir yıl önce görmüştüm. Ondan önce de altı yıl boyunca hiç görmedim ve sesini duymamıştım. Çünkü annemi aldatmıştı ve ben yakalamıştım. Hayatımdan tamamen çıkarmıştım onu ama hepsini geçmişte bıraktım artık. Affettim onu. Neticede o benim babam ve onun hayatımdaki desteği önemli. Demek ki babam benim hayatımda büyük eksiklikmiş, o eksiklik kapanınca ben de başka şeylere yönelmekten vazgeçtim. Babam eksikliği doldurdu. Şimdi mutluyum. Daha güçlü hissediyorum artık. Bir şeye ihtiyacım olduğunda babamı arıyorum. Arkadaşlarıma hep söylüyorum. Aileniz büyük bir güç arkanızda, bunun kıymetini bilin. Ben çocukluğumdan bu yana hep savaşçıydım, tek başıma her şeyle mücadele ettim. Ama artık benimde bir babam ve ailem var.