10.10.2014 Cuma 15:42
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Malatya'da katıldığı toplu açılış töreninde halka hitap etti. Başbakanlık görevini alır almaz yaptıkları planlamada, ilk ziyaretlerden birini Malatya'ya yapmak istediğini söylediğini belirten Davutoğlu, "Malatya her zaman bize sahip çıktı, milli iradeye sahip çıktı, her zaman hep AK Parti'nin milli irade bayrağını yükseltti. Allah Malatyalılardan razı olsun" dedi. Malatya'nın sadece aziz bir şehir olmadığını, Malatya'nın "destan şehri, destanlaşan şahsiyetlerin şehri" olduğunu ifade eden Davutoğlu, Malatya'nın tarihiyle bu tanımı hak ettiğini vurguladı. "Malatyalıların bu topraklardaki yüce değerlerin öncüleri" olduğunu kaydeden Davutoğlu, Malatyalıların "cesur, yiğit, boyun eğmez, dik duran" insanlar olduklarını söyledi. Malatya'nın aynı zamanda ilk sivil Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın memleketi olduğunu hatırlatan Davutoğlu, Malatya'ya aralarında okullar, hastaneler ve tesisler bulunan 44 eser takdim etmeye geldiklerini belirtti. Davutoğlu, "Size taahhüt ediyorum, Malatya her türlü hizmeti alacak, hak ettiği yere gelecek. Malatya madem ki milli iradeye sahip çıkmıştır madem ki her zaman dimdik durmuştur, hak ettiği bütün hizmeti alacaktır Allah'ın izniyle" diye konuştu. "Provokatörler sahneye çıktı" Başbakan Davutoğlu, Malatya'ya gelmeden önce bir "kahramanı ziyaret ettiğini" belirterek şunları söyledi: "Dün Bingöl'de saldırıya uğrayan Emniyet Müdürümüz Atalay Bey'i ziyaret ettim. Kahraman eşi Yüksel Hanım'ı ziyaret edip, geçmiş olsun dedim. Kurban Bayramı'nı tam bir kardeşlik içinde eda ederken birden provokatörler, Türkiye'yi karıştırmak isteyen ajan provokatörler sahneye çıktılar ve 31 vatandaşımızın katline sebebiyet verdiler. 2 polisimizi şehit ettiler. Allah onlara rahmet eylesin. Emniyet Müdürümüz ağır yaralı olarak Ankara'ya getirildi. Elhamdülillah sıhhati iyi, ama onun o kahramanlığını duyup, bizzat ziyaret edip size gelirken, şu mesajı da size getirdim: Bütün o emniyet görevlilerimizin alnından öpüyorum ve bu kahramanlıklarını Malatya halkına takdim ediyorum." Çatışmalar sürerken yaralanan emniyet müdürünün dün gece esnafı ziyarete çıktığını hatırlatan Davutoğlu, "Herkesin evine çekildiği bir anda, bu kahraman emniyet müdürümüz halkla kucaklaşmak için yola çıktı, kucaklaştı ve alçakça pusu kurdular. Onu yaralayıp iki kardeşimizi şehit ettiler" dedi. Davutoğlu, "Böylesi provokasyonlara girenlerin peşi bırakılmayacak, bu provokasyonlara kalkışanlardan hesap sorulacak. Buradan bir kez daha Bingöl Valimizi ve oradaki emniyet görevlilerimizi tebrik ediyorum. Bu alçakları iki saat içinde bulup cezalandırdılar. Ve onlara yaptıklarının bedelini ödettiler. Bundan sonra bu topraklarda kimse yaptığı suçun karşılıksız kaldığını düşünmeyecek. Mutlaka hesabı sorulacak" diye konuştu. "Kobani'deki olayların bahane edilerek fitne tohumu ekmek isteyenler olduğunu" dile getiren Davutoğlu şöyle konuştu: "Milletimizin kardeşliği, toplumumuzun birliği beraberliği... Hiçbir şeyi buna değişmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti topraklarının her bir santimetrekaresi azizdir, mübarektir, şehit kanıyla bize emanet edilmiştir. Buna sahip çıkmak bizim için asli bir görevdir. Ve bu aziz vatan üzerinde yaşayan herkes, etnik ve mezhebi kimliği ne olursa olsun, siyasi düşüncesi ne olursa olsun, hangi toplum kesiminden gelirse gelsin, bu ülkenin vatandaşı olmak itibarıyla azizdir, saygıya layıktır ve onları bu topraklar üzerinde ebedi kardeş kılan bir kültürün parçasıdır. Biz Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak kim ne provokasyon yaparsa yapsın, hiçbir şekilde bu provokasyonlar üzerinden bir kardeş çatışmasının çıkmasına, kardeş kanının akıtılmasına izin vermeyeceğiz. Bizim çözüm sürecinden anladığımız budur. Herkesin kardeşçe kucaklaşmasıdır. Herkesin kendi ana dilini konuşabilmesi, kültürel özelliklerini yaşayabilmesi ama kesinlikle terörden ve şiddetten uzak durmasıdır. Bu milli birlik ve kardeşliğimizin teminatı demokrasimizdir. Malatyalıların sahip çıktığı demokrasi. Turgut Özal'ın inşa etmede katkıda bulunduğu demokrasi. 28 Şubat'ta sizlerin gür bir sesle karşı çıktığı diktalara, cuntalara karşı halkın iradesinin demokrasisi... Biz bu demokrasiyi yaşatacağız" diye konuştu. Özgürlükleri koruyacaklarını, başkaları bu özgürlüklere saygı göstermese bile kendilerinin göstereceğini belirten Davutoğlu, "İkinci prensibimiz, bu topraklarda vatanımızın, milletimizin, ülkemizin, bayrağımızın, birliğine ve dirliğine el uzatılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz" dedi. "Çözüm süreci, kamu düzenine alternatif değildir" Bütün vatandaşların hukukunun teminatı olduklarını ifade eden Davutoğlu, "Devletimizin, milletimizin, bayrağımızın, ülkemizin, birliğinin ve dirliğinin teminatı da biziz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Çözüm süreci, hiçbir şekilde kamu düzenine alternatif de değildir, kamu düzenini bozmak isteyenler için bir mazeret de olamaz" değerlendirmesinde bulundu. Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son 3 gün içinde Vandalizmin her türlüsünü, eşkıyalığın her türlüsünü, terörün her türlüsünü yapanlara buradan sesleniyorum, sakın ola ki bu milletin birliğini ve beraberliğini yok edeceğinizin rüyasını kurmayın. Bu millet, Seyyit Battal Gazi'den Çanakkale Savaşı'na kadar birlikte ve ortak bir kaderi paylaşmışlardır, ortak bir kaderin ortak temsilcileri olmuşlardır. Bu birliğe ve beraberliğe el uzatılmasına izin vermeyeceğiz. Buradan bütün vatandaşlarımıza da sesleniyorum, vakur bir şekilde devletinize ve hükümetinize güvenerek birlik ve barışı korumaya özen gösterin. Bu saldırılara maruz kalmış, bu saldırılarda mağdur edilmiş, zarar görmüş illerimizdeki kardeşlerimize de sesleniyorum, birçoklarının valisini ve belediye başkanlarını bizzat aradım. Bu eşkıyaların yaptıklarının hesabı sorulacak." Türkiye Cumhuriyeti devletinin kudretli bir devlet olduğunu ve bütün yaraları saracağını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti: "Yıkılan, yakılan binaların daha iyisini yapacağız. Yıkılan, yakılan o tesislerin çok daha büyüğünü yapacağız. Yakılan araçların daha iyisini getireceğiz. Daha güçlü bir şekilde bu bölgeye yatırım yapacağız. Kesinlikle, hiçbir şekilde karamsarlığa kapılmayın. O şehirleri gerekirse yeniden inşa ederiz. Biz yaparız, onlar yıkmaya kalkışırlar, aramızdaki fark bu. Biz inşa ederiz, onlar tahrip ederler, biz gönül kurarız, onlar gönül yıkarlar, biz 'insan için devlet' deriz, onlar kendi ideolojileri için insanları katlederler ama bilsinler ki ne bu devlet acizdir ne bu millet tecrübesizdir. Bu millet oynanan oyunları gayet iyi görüyor. Geçen sene Gezi olayları diye sokağa çıkanların hangi amaçla yola çıktığını bu millet bildi ve bize desteğini daha da artırarak sürdürdü. 17 Aralık'ın arkasında nelerin olduğunu bu millet gördü. Şimdi de Kobani bahanesine sığınarak milli birliğimizi, dirliğimizi, toplumsal huzurumuzu hedef edinenlerin esas gayesi Türkiye'de bir kargaşa çıkarıp 2015 seçimlerine giderken bir istikrarsızlığa yol açmaktır. Biz buna izin vermeyiz. Onun ötesinde buna kahraman milletimiz, aziz milletimiz ve Malatyalılar, izin vermez. Malatyalılar set olur bu senaryoları durdurur."