"Türkiye'nin geleceği çok parlak"

13.06.2013 Perşembe 12:18

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin kim ne derse desin Avrupa'da ilk 3'e doğru, belki de ilk 2'ye gireceğini belirterek, "Bunu hazmetmeleri, kabullenmeleri lazım. Devir değişti, ağırlık merkezi kaydı. Dünyada da ilk 10'a inşallah gireceğiz ve Türkiye, bu perspektifiyle bölgesinde de küresel anlamda saygınlığını daha da artıracaktır" dedi. Rixos Otel'de düzenlenen Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ'nin hisse satış sözleşmesi imza törenine katılan Şimşek, burada yaptığı konuşmada, Başkent Doğalgaz'ı aldıklarında zarar ettiğini ancak şirketin kara geçmesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı çalışanlarının emeğinin çok büyük olduğunu söyledi. Son dönemde yapılan özelleştirmelerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın desteğinin çok büyük olduğunu dile getiren Şimşek, şunları kaydetti: "Kendisinden Allah razı olsun. Kendilerine çok teşekkür ederim. En büyük teşekkürü ise Torunlar'a yapmak isterim. Çünkü onlar Türkiye'ye inanıyorlar. Aslında yanlış da değiller. Son günlerde Türkiye hakkında çok büyük bir dezenformasyon süreci başlatıldı. Son 10 yılda yapılanları bir kaç gün içinde silmeye çoktan razı hem içerde hem dışarıda, inanılmaz yanlış içinde olan epey bir kesim gördük fakat onlar herhalde Türkiye'ye anlamamışlar. Türkiye'de son 10 yılda yapılanlar, sadece Taksim'de veya başka yerlerde yapılacak bir kaç gösteriyle tabii ki yok edilemez. Aslında Türkiye için, küresel kriz nasıl bir stres testiyse ve Türkiye buradan başarıyla çıktıysa, son olaylar da gerek demokrasimizin güçlenmesi açısından gerekse de ekonomimiz açısından çok daha güçlü bir çıkışın zemini olacaktır. Dolayısıyla biz içeride ve dışarıda Türkiye'ye güvenmeyenleri hayal kırıklığına uğratacağız, bunu yaptığımız için de kusura bakmasınlar." -"Türkiye'nin geleceği çok parlak" Türkiye'nin geleceğinin çok parlak olduğunu vurgulayan Şimşek, Başkent Doğalgaz'ın başarılı bir şekilde özel sektöre devrinin, beraberinde verimliliği de getirdiğini ifade etti. Ankaralıların bundan sonra çok daha kaliteli bir hizmete kavuşacağını belirten Şimşek, "Bir anlamda bu özelleştirmeyle biz bir sorunu çözdük. Çünkü Ankara Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki EGO'nun, BOTAŞ'a ve Hazine'ye borçları birikmişti" dedi. Buradan elde edilen kaynağa da değinen Şimşek, kaynağın Ankaralılara gideceğini söyleyecekken "Batman'lı" demesi, salondan alkış aldı. Şimşek, daha sonra, "Batman'lı diyorum, Ankaralı hemşehrilerime gidecek, Tabi oraya da gidecek. Çünkü Hazine'ye gelen bir miktar oraya da gidecek, buradaki vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak" ifadelerini kullandı. -"Termik santrallerin özelleştirilmesine devam edilecek" Bundan sonra devletin elindeki termik santrallerin de özelleştirilmeye devam edileceğine dikkati çeken Şimşek, söz konusu termik santrallerin, özel sektörün yapacağı yatırımla çok daha verimli çalıştırılabileceğini söyledi. Özel sektörün, özelleştirme ihalelerine ilgisinin kendilerini çok memnun ettiğini dile getiren Şimşek, bundan sonra da bu ilginin devamının önemli olduğunu vurguladı. -"Devletin bilançosu hiçbir zaman olmadığı kadar sağlam" Bakan Şimşek, yapılan özelleştirmelere dışarıdan ilginin son derece sınırlı olduğuna işaret ederek, "Olsun, aslında bu hiç de kötü bir şey değil. Çünkü ben inanıyorum ki bizim firmalarımız bunları alacak, katma değeri, karlılığı artıracak ve sonradan da çok daha yüksek değerlere çıkartıp, bunları değerlendirebilecek. Dolayısıyla, aslında bu anlamda bizim Türk müteşebbisinin güçlü vizyonunu biz görüyoruz" diye konuştu. Yapılan özelleştirmeleri mümkün kılan bir başka unsurun da Türk bankacılık ve finans sektörünün sağlam yapısı olduğunu aktaran Şimşek, devletin bilançosunun hiçbir zaman olmadığı kadar sağlam olduğunu bildirdi. Bunu içeride ve dışarıda hala anlamayanların olabileceğini ancak temellerin çok sağlam olduğunu vurgulayan Şimşek, "Birçok ülke küresel krizde bankacılık sisteminin çöküşünün faturasını vatandaşına çıkardı. Türkiye'de böyle bir fatura da yok, tam aksine bankacılık sektörümüz sapasağlam. Bu çok önemli bir kazanımdır, bunu tabi ki devam ettireceğiz" dedi. -"Bir kaşık suda yaygara koparan belli çevreler var" Şimşek, Türkiye'de hanehalkının borcunun milli gelire oranına bakıldığında, Avro Bölgesi ortalamasının 3'te 1'i düzeyinde bile olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti: "Yani hem hanehalkının hem devletin hem de bankacılık sektörünün bilançosu çok güçlü. Bizim özel sektörümüzün borçlarında bir artış var ama varlıklarında da bir artış var, bunu gözardı edemezsiniz. 1992 yılını baz alsanız ve özel sektörün yatırımlarını 100 olarak kabul etseniz, 2002'ye geldiğinizde bu rakam 94-95'e düşmüş. Son 10 yıla bakın, 2003-2012 dönemine bakarsanız, özel sektör yatırımları 100 ise sabit fiyatlarla 254'e çıkmış. Dolayısıyla özel sektörümüzün bu yatırımları kısmen borçlanmasıyla finanse etmesi kadar doğal bir şey var mı? Bir kaşık suda yaygara koparan belli çevreler var. Özellikle Türkiye'nin mayıs ayında yakaladığı zirveyi hazmedemeyen birçok kesim muhtemelen vardır. Daha doğrusu biz bunlara çıkar lobisi diyelim. Türkiye'nin güçlenmesine, geleceği çok parlak bir Türkiye'ye, bizimle görüştüklerinde imrenerek baktıklarını söyleyen ama belli ki ilk fırsatta, en ufak bir olayda dahi Türkiye'ye farklı yaklaşan hemen hemen herkesi biz bu süreçte gördük, tanıdık. Bu şunu gerektiriyor. Bizim birlik ve beraberliğimiz, kardeşliğimiz çok daha güçlü olmalı." -"Devir değişti, ağırlık merkezi kaydı" Şimşek, mayıs ayında yaşananlara da değinerek, bu ayın, terör sorununun çözümünde çok önemli bir aşama, faizin Cumhuriyet tarihinin en düşük düzeyine indiği dönem ve Türkiye'nin Uluslararası Para Fonuna (IMF) borcunun kapandığı bir dönem olduğunu belirtti. Bakan Şimşek, mayıs ayının, 58 yıl sonra "dış reçetelerden" külliyen sıyrıldığı bir dönem olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Ben bunları daha da sayabilirim ama hakikaten Türkiye, temelleri sağlam. Türkiye'nin geleceği parlak. Onun için gerek Torunlar gerek diğer firmalarımız olsun, bu tür uzun vadeli birlikteliklere girdikleri zaman, aslında Türkiye'ye olan inançlarını da gösteriyorlar. Türkiye, kim ne derse desin Avrupa'da ilk 3'e doğru, belki de ilk 2'ye girecek. Bunu hazmetmeleri, kabullenmeleri lazım. Devir değişti, ağırlık merkezi kaydı. Dünyada da ilk 10'a inşallah gireceğiz ve Türkiye, bu perspektifiyle bölgesinde de küresel anlamda saygınlığını daha da artıracaktır, tüm çabalara rağmen. Çünkü hiç bir şey gerçekleri örtemez. Ben olaya böyle bakıyorum. Nitekim işin bu tarafı çok iyi bilinmeseydi, bu dezenformasyon kampanyasına yerel, uluslararası yatırımcılar da inanmış olsaydı, farklı bir hafta, farklı bir 10 gün geçirmiş olacaktık. Herkes gerçekleri görüyor, bu yaygaralara ne kadar hızlı bir şekilde son verip, kendi kredibilitelerini kurtarırlarsa, bence kendileri açısından son derece daha iyi olur. Sözlerimi daha fazla uzatmak istemiyorum. Tekrar hayırlı olsun diyorum, ülkemiz için, Ankara için, Batman için." Konuşmaların ardından Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ'nin hisse satış sözleşmesi imzalandı. Ardından, Bakan Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu, EPDK Başkanı Hasan Köktaş ve Torunlar Enerji AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Torun, üzerinde 1 milyar 162 milyon dolar yazılı temsili çek ile toplu fotoğraf çektirdi. (Bitti)