05.04.2017 Çarşamba 22:38
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'nin İdlib kentindeki kimyasal silah saldırısını kınadığını belirterek, "Suriye'deki kimyasal saldırıya karşı harekete geçme sorumluluğum var. Dün yapılanlar benim için kabul edilemez" dedi. Trump, Ürdün Kralı 2. Abdullah'la düzenlediği ortak basın toplantısında, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin düzenlediği kimyasal silah saldırısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Saldırıyı "dehşet verici" olarak niteleyen Trump, "Masum insanlar, çocuklar ve güzel bebekler öldü, bunların ölümü insanlığa hakarettir. Esed rejiminin iğrenç faaliyetlerine müsade edilemez. ABD dünya genelindeki müttefikleriyle birlikte bu ve benzeri saldırıları kınamaktadır." dedi. - "Kumlara çizilmiş kırmızı çizgi" Basın toplantısında bir gazetecinin İdlib’deki saldırı ile ilgili "Kimyasal saldırılara cevap vermek konusunda bir sorumluluk taşıdığınızı hissediyor musunuz?” sorusuna, Trump, “Obama yönetimi uzun zaman önce ‘kumlara çizilmiş kırmızı çizgiden’ bahsettiğinde bu krizi çözmek için büyük bir fırsatı vardı. Tehdit ettikten sonra o çizgiyi geçmemesi sadece Suriye’de değil dünyanın pek çok yerinde bizi çok geriletti, çünkü boş bir tehditti.” cevabını verdi. Esed rejiminin kimyasal silah kullanmasına karşı sorumluluğu olduğunu dile getiren Trump, “Büyük bir problemimiz var, doğru şeyler yapmayan biri var ve bu benim için sorumluktur.” dedi. - "Bu saldırı beni çok etkiledi. Bu çok berbattı." Kimyasal saldırının kendisi için bir kırmızı çizgi olup olmadığı sorusuna ise Trump, “Masum çocukları, masum ve küçük bebekleri son derece ölümcül olan kimyasal bir gazla öldürürseniz- insanlar hangi gaz olduğunu duyduğunda şok oldular- bu çok çizgileri geçer. Bir kırmızı çizginin ötesinde çok çok çizgileri geçer.” cevabını verdi. "Suriye'ye karşı nasıl bir adım atacaksınız?" sorusu üzerine ise Trump, "Esnek bir insanımdır. Belli bir yolum olmasına gerek yok, eğer dünya değişirse ben de o yola giderim. Ben de değişirim." şeklinde konuştu. Dün Esed'in düzenlediği saldırıdan çok etkilendiğini kaydeden Trump şöyle devam etti: "Bu saldırı beni çok etkiledi. Bu çok berbattı. Takip ediyorum, bundan daha kötüsü olamazdı. Benim bir esnekliğim var ve (bu saldırı sonrasında) benim Suriye ve Esed'e karşı tavrım çok değişti. Son birkaç haftaya bakarsanız, farklı gaz saldırıları oldu. Şimdi yeni bir noktadayız." - "Askeri olarak ne yapacağımızı, nasıl adım atacağımızı pek söylemem" Trump'ın bu açıklamaları üzerine ise, "Dün yaşanan olaylar, askeri olarak Suriye'ye müdahale edilmesi noktasında sizin fikrinizi değiştirir mi?" sorusu yöneltildi. Buna karşılık ise Trump, "Farketmişsinizdir ki askeri olarak ne yapacağımızı nasıl adım atacağımızı pek söylemem. Daha önceki yönetimin 'Biz saldıracağız' şeklinde günlerce saatlerce açıklamaları olurdu." dedi. - "DEAŞ'ı ortadan kaldıracağız ve medeniyeti koruyacağız" Donald Trump ayrıca, Kral 2. Abdullah'la DEAŞ'le mücadele üzerine konuştuğunu kaydetti. Konuşmasında "Ürdünlülerin askeri yeteneklerine" vurgu yapan Trump, iki ülke arasındaki tarihsel ilişkileri hatırlattı. Bölgede yaşanan sorunlara dikkat çeken ABD lideri, "Ortadoğu çok sayıda kriz ve ayaklanma gördü, fakat bugün yaşadıklarımızı daha önce görmedi. Bu süreç içerisinde ABD Ürdün'ü değerli bir ortak ve medeniyetin korunmasında önemli bir savunucu olarak gördü." dedi. İki ülke arasındaki ilişkilerin önemine değinen Trump, ABD'nin Ürdün'e olan desteğine devam edeceğini söyledi ve insani yardımları için ekonomik destekte bulunacağını kaydetti. Trump, "DEAŞ'ı ortadan kaldıracağız ve medeniyeti koruyacağız. Başka seçeneğimiz yok. Medeniyeti koruyacağız." şeklinde konuştu. Suriye'de Esed rejime destek veren Şii milislere yönelik bir mesajı olup olmadığı sorulan Trump, "Göreceksiniz. Bir mesaj alacaklar ve mesajın ne olacağını göreceksiniz." ifadesini kullandı. - “Terörizmin sınırı, milliyeti, dini yoktur" Kral 2. Abdullah da ortak basın toplantısında Trump'la yaptığı görüşmeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bugün karşı karşıya kalınan sorunların Ortadoğu’ya has olmadığını ve küresel güvenliği tehdit ettiğini dile getiren Kral Abdullah “Terörizmin sınırı, milliyeti, ve dini yoktur, bu yüzden bütünsel ve ortak hareket etmek oldukça önemlidir.” dedi. Abdullah şunları kaydetti: “Başkanın Arap ve Müslüman devletlerin terörle mücadelesine destek verme konusundaki kararlılığı bizi oldukça cesaretlendiriyor. Ancak bu sadece bizim kendi toplumlarımız içindeki terörizm ile mücadelede değil aynı zamanda Arap-Müslüman devletleri olarak uluslararası toplumun yanında durmamız ve bu uluslararası belayı defetmemiz açısından önemlidir.”