26.11.2014 Çarşamba 09:12
Grubun global büyümeye ağırlık vereceği mesajını veren Mustafa Koç, yeni iş alanlarına açık olmak gerektiğini söyledi. Koç, 2015 yılında sürpriz bir yatırımı da müjdeledi Koç Holding bugün 30.1 milyar TL piyasa değeri ve yılda 65 milyarı aşan konsolide satışları ile dev bir grup. 4 ana sektörde ağırlıklı faaliyet gösteren grup konsolide kârının yüzde 27’sini finanstan, yüzde 25’ini enerjiden, yüzde 22’sini otomotivden, yüzde 8’ini dayanıklı tüketimden ve kalan yüzde 18’ini de farklı alanlardaki diğer işlerinden elde ediyor. Grubun 20 milyar lirayı bulan yurtdışı gelirlerinin toplam ciro içindeki payı yüzde 30’lar mertebesinde. Bu yıl 5 milyarı bulan kombine yatırımlarının yüzde 45’ini enerjiye yüzde 44’ünü de otomotive ayıran Koç’un hedefinde ise global ölçekte işlerini büyütmek var. İSTEDİĞİ YERDE Mİ? Grup şirketi Arçelik’in Güney Afrika’da satın aldığı Defy markasının fabrikalarını ziyareti sonrası bir araya geldiğimiz Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ile grubun gelecekteki büyüme stratejisini görüştük. Yurtdışında hem organik hem inorganik büyüme yollarını arayan Koç’a Ülker Grubu’nun United Biscuits’i satın alması anımsatılarak yöneltilen soru şu oldu: “Global oyunculukta kendinizi nerede görüyorsunuz?” Mustafa Koç, önce Ülker Grubu’nu tebrik ettiğini ifade ederek Koç Grubu’nun ise kalıpların dışına çıkarak bir paradigma değişikliğine gidip yeni alanlara açık olması gerektiğini ve bunun arayışlarını sürdürdüklerini ifade etti. Mustafa Koç şöyle konuştu: “İstediğimiz yerde miyiz? Hayır. Öncelikle Ülker’in yaptığı iş muazzam bir iş. Bunu bir fon ile ortak alıp sonra devralmak ve açıkçası bu kadar dışarı ile ilintiliyiz her şeyi takip ediyoruz ben sonradan girip baktım bu bisküvi firmasının bu kadar yaygın olduğunu bilmiyordum. Özellikle İngiliz olmasından dolayı çok yaygın. Çok nokta atışı yapılmış olan bir şeydir. Murat Bey’e mektup yazıp tebrik ettim hayırlı olsun diye. Bizim de tabii bakıyoruz ama şu anda ana dallarımızda Arçelik var. Kendi ‘know how’ına sahip olduğumuz yabancı ortağımızın olmadığı veya yepyeni bir işe girmek lazım. Thinking out of the box (Kalıpların dışında düşünmek); paradigmaları değiştirmek açısından bizim de bu tip girişimlere açık olmamız lazım bununla ilgili de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Otomotiv olması mümkün değil. Beyaz eşya, bankacılık, enerji mümkün olmayabilir, ana iş dallarımız dışında başka iş dallarına da odaklanabilecek o yaklaşıma açığız. Satın almalara tabii açığız. Yabancı ortağınız olan işlerde zaten onu yapmak mümkün değil. Geriye ana iş olarak baktığımız enerji ve beyaz eşya kalıyor. Onun dışında herhangi bir şey olursa ona açığız. Kendi işimiz ile biraz daha yakın oldu mu işin rengi değişiyor. Bu paradigmaları yıkmak lazım onu diyorum. Olmak istediğimiz yere; çıtayı yüksek yere koyuyoruz.” AĞIRLIK YURTDIŞINA Peki Koç Grubu içerideki yatırımları mı dışarıdaki yatırımları mı daha hızlandıracak? Cevabı Mustafa Bey veriyor: “Nispi olarak söylemek biraz zor ama daha fazla ağırlığımızı koyabiliriz. İçerideki yatırımlara yaptığımız yatırımları biliyorsunuz otomotivde çok ciddi yatırım açıkladık, Tüpraş’ın yatırımı Türk sanayiindeki en büyük yatırım. Ama biraz daha ağırlığımızı global şirket olmak yönünde dışarıya doğru kaydıracağız.” ‘BANKADAN MEMNUNUZ, BIRINCI OLMAK EKONOMIK OLMAZ’ Bankacılıkta rekabet malum. Yapı Kredi’yi satın alıp Koçbank ile birleştiren ve İtalyan Unicredit ile ortaklık yapan grup, bankacılıkta istediği konuma geldi mi? Mustafa Koç bu soruya şu yanıtı veriyor: “Yapı Kredi bizi çok tatmin ediyor. Aldığımız zamanki bankanın değerine baktığımızda, artı yatırmış olduğumuz paraya aradaki performans getirisine göre çok ciddi bir varlık bizim için. Üçüncü veya dördüncü olduğuna bakmayın. Birinci yapmak için harcayacağınız feasible - ekonomik olmaz. Ama markaya baktığınız zaman, kredi kartlarına baktığınız zaman çalışma sistemi, verimlilik, getiri ve piyasası değeri çok iyi bir yerde. İtalyan ortağımızla şu anda fevkalade iyi gidiyoruz. İtalyanlar da Türkiye’nin ne kadar önemli bir pazar olduğunun çok iyi farkındalar ve azami önem gösteriyorlar. Türkiye’nin dışında yatırım planı yok, yok ama banka organik büyümesini sürdürüyor.” "DAHA NE VERECEĞİZ BİR GÖMLEĞİMİZ KALDI" Yazdığı 21. yüzyılda Kapital kitabı ile tüm dünyayı sarsan Fransız ekonomist Thomas Piketty’nin geçen hafta Türkiye’ye geldiğinde verdiği “Enflasyon eşitsizliği artırıyor. Zenginlere servet vergisi getirilmeli” şeklindeki demeci hatırlatılan Mustafa Koç bakın bu konuya nasıl bir yanıt verdi: “Daha ne vereceğiz. Bir gömleğimiz kaldı. Kayıtsız ekonomiyi kayıt altına aldıktan sonra bunu tekrar konuşmak lazım.” "ÖNÜMÜZE BAKIP İŞLERİMİZE ODAKLANACAĞIZ" Mustafa Koç 2015’ten neler bekliyor? Siyasi gelişmeler hakkında neler düşünüyor. İşte cevabı: “Bardağın yarısına dolu bakacak olursak ki bu kadar çalkantılı bir dönemden sonra çok fazla bir ekonomide kesintiye uğramadık. Bu seçimden sonra Türkiye’de büyük ihtimalle 4 sene bir daha seçim olmayacak. O bakımdan daha istikrarlı bir döneme gireceğimize inanıyorum. Ancak her alanda kutuplaşmayı hâlâ çok mahzurlu görüyorum. Memleket iyi kötü gidiyor. Baktığınız zaman yüzde 3.5, 4 büyüme öngörülüyor. Dünyaya baktığımız zaman, etrafımıza bakmayalım zaten bakılmayacak durumda; Avrupa’ya baktığımız zaman büyüme hakikaten gıpta edilecek. Bence artık biraz önümüze bakıp işlerimize odaklanıp hayatımızı idame ettirmemiz lazım diye düşünüyorum. Ciddi anlamda sanayinin yeniden şekillendirilmesi lazım. Mesleki eğitim çok önemli. Katma değer; biz özellikle bu cari açık belasıyla başa çıkabilmemiz için enerjiye bağımlı olduğumuz müddetçe daha fazla katma değerli ürünler yaratmak zorundayız. Sanayi evrimini, dönüşümünü gerçekleştirmemiz lazım.” Peki bu ortam ne zaman sona erecek? Koç’un yanıtı: “So far so good (Buraya kadar iyi) bakalım göreceğiz.” "HİCAP DUYUYORUM, MAÇ İZLEMİYORUM" Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olan Mustafa Koç’a son dönemde Türk futbolundaki başarısız sonuçlar ve gelişmeleri sorduğumuzda ise hiç de beklemediğimiz bir yanıt aldık: “Futboldan hicap duyuyorum. Artık daha ötesi yok. Bence şu anda geldiğimiz nokta düşündürücü ve üzücü. Şöyle söyleyeyim ben 2-3 sene hatta 3-4 sene evveline kadar, 2 kızım da koyu Fenerbahçelidir, formayı giyip pazar veya cumartesi günü Kalamış marinada yemek yer stada giderdik. Onları bıraktım, hatta maçları televizyonu bile açıp izlemiyorum maalesef.” Peki Ali Koç da aynı fikirde mi diyoruz Koç’a, yanıtı şöyle oluyor: “Onu kendisine sorun derim ama onun da düşüncelerinin çok farklı olduğunu düşünmüyorum.” ‘İYI MÜDÜR MUCIZE YARATIYOR’ Yüzde 20’leri bulan genç işsizlik ile ilgili soruyu Koç Holding Kurumsal İletişim Direktörü Oya Ünlü şöyle yanıtlıyor: “Meslek Lisesi Projesi ile iş dünyası ve okul arasındaki modeli geliştirdik. Çok önemli reformlar yapıldı mesleki eğitimde ancak fikrin değişmesi zaman alabiliyor. Örneğin bir okul müdürü iyi ise, mucizeler yaratabiliyor.” Kaynak: HaberTürk