15.07.2013 Pazartesi 15:52
Trabzon'da çok sayıda kişinin yüzme bilmediği halde plajlarda cankurtaran olmak için müracaat ettiği bildirildi. "Şark Bülbülü" filminde, iş bulmak için köyden kente gelen ve bir plajın girişinde "cankurtaran aranıyor" yazısını gören Kemal Sunal, işe başlar. Bir süre sonra boğulma tehlikesi geçiren çocuğu görünce "Kim kurtaracak seni ben yüzme bilmiyorum ki" diyen Sunal, çırpınan çocuğun yanına kayıkla yanaştığı sırada suya düşer. Cankurtaran olarak işe başladığı plajda boğulma tehlikesi geçiren Sunal, çevredekiler tarafından kurtarılır. Bu sahnenin benzerleri de hava sıcıklıklarıyla birlikte plajların yoğunlaştığı Trabzon'da yaşanıyor. Çok sayıda kişinin yüzme bilmedikleri halde cankurtaran belgesi almak için müracaat ettiği belirtildi. Altın Cankurtaran ve 3. Yıldız Eğitmen Kalfa Ersin Kalfa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bütün plajlarda, havuzlarda hatta çocuk havuzlarında bile cankurtaran bulundurma zorunluluğu olduğunu ifade ederek, "Bazı plajlara gittiğinizde 'ben çay işletmesiyim' diyorlar. Sahilde bir sezlong hizmeti veriliyorsa orada cankurtaran bulundurmak zorunluğu vardır" dedi. KARADENİZ ESPRİSİ GİBİ Cankurtaran bulundurmayan plaj işletmelerine çok ağır cezalar uygulandığını kaydeden Kalfa, şöyle devam etti: "Boğulma olayları ile birlikte denetimler de çok sıkılaştı. Bunun üzerine de cankurtarma belgesi almak için başvurular bu yıl çok arttı. Karadeniz espirisi gibi olacak ama 'acilen cankurtaran belgesine ihtiyacım var' diyerek bize başvuranlar oluyor. Tamam, gel seni kursa alalım, denizde yüzelim diyoruz. Bazıları 'hocam yüzme bilmiyorum' diyor. Arkadaş yüzme bilmiyorsan seni kim kurtaracak diyoruz. O da hocam sen belgeyi ver gerisine karışma diyor. Bu da rahmetli Kemal Sunal'ın filmini hatırlatıyor bize. Böyle bir duyarsızlık olur mu." Çok iyi yüzme bilenlerin cankurtaran belgesi alabileceğini ifade eden Kalfa, şunları söyledi: "Lütfen çoy iyi yüzme bilenler cankurtaran kurslarına katılsın. Bu kişiler kursu da başarı ile tamamlamak zorunda. Aksi durumda zaten belge alamazlar. Orta derece yüzme bilen bilecankurtaran olamaz ve kesinlikle eğitimini almalı. Eğitim almamış kişilerin bile cankurtaranlık yaptığını görüyoruz, belgesiz şeklide. Dalgıçlar bile cankurtaranlık yapamaz. Dünyanın en iyi dalgıcı bile olsanız cankurtaran eğitimi almamışsanız bu işi yapamazsınız. İkisi tamamen farklıdır. Bir cankurtaranın ilk görevi, ilk yardımdır, bütün ilk yardım kurallarını bilmelidir" diye konuştu. "ÖZEL SİGORTA ŞİRKETLERİ BELGEYE BAKAR" Bazı plaj ve havuzlarda cankurtaranlara kendi zevklerine göre üniformalar verildiğini belirten Kalfa, şöyle konuştu: "Böyle bir şey yok. Dünyada cankurtaranlar kırmızı şort, sarı tişort giyer. Sarı kırmızı bayrağınızı plaja astığınızda dünyanın her yanından gelen turistler burada bir can kurtaran olduğunu anlar. Burada herhangi bir kazaya kaldığında ülkesi ondan cankurtaran olup olmadığına dair belge ister. Özel sigorta şirketi de o belgeye göre işlem yapar, aksi takdirde turist bazı haklardan yararlanamayabilir. Bölgemizde deniz turizminin gelişmesini istiyorsak kesinliklecankurtaran bulundurmak zorundayız."