26.11.2016 Cumartesi 14:53
Başbakan Binali Yıldırım, Avrupa Parlamentosunun Türkiye'ye ilişkin kararına ilişkin, "İki gün önce Avrupa Birliği Parlamentosunda milletvekilleri toplandılar, Türkiye'yle müzakerelerin durdurulmasına karar verdiler. Bu kararın bizim için hiç kıymeti harbiyesi yoktur. Kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar. İstedikleri kadar karar alsınlar. Aziz milletimiz ne karar alırsa ona boynumuz kıldan incedir, onun dışındaki kararların bizim için hiç ama hiç önemi yoktur." dedi.Yıldırım, İstanbul Sağlık Fuarı'nın kapanış programındaki konuşmasında, genç nüfusla övünüldüğünü ama 10 sene sonra 65 yaş üzerinde 8,5 milyon insanının olacağını, bu vatandaşların bakımı için şimdiden tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi.Hali hazırda 315 bin vatandaşa evde düzenli sağlık hizmeti verildiğini belirten Yıldırım, her ay kontrollerinin ve ölçümlerinin yapıldığını, sağlıklarının kayıtlarının tutulduğunu, sosyal devlet olmanın, vatandaşına önem vermenin ölçünün de bu olduğunu vurguladı.Bu konuda hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarını ifade eden Yıldırım, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının el ele, toplumda desteğe ihtiyaç duyan kesimlerinin her türlü hizmetini vermek için adeta yarış halinde olduğunu, büyük bir fedakarlıkla çalıştıklarını dile getirdi.Yıldırım, Türkiye'deki sağlık sisteminin birçok ülkede örnek olarak anlatılmasının bir fantazi değil, 14 yıllık tecrübenin yansıması olduğunu aktardı.AK Parti iktidarı olarak iki alanı öncelikli hedef olarak seçtiklerini dile getiren Yıldırım, bunların eğitim ve sağlık olduğunu, AK Parti iktidarının ilk yılında eğitimde 10 milyar bütçe olduğunu, bugün ise 122,5 milyar liraya çıktığını, 12 kat arttırıldığını söyledi. Yıldırım, sağlıkta da 7,5 milyar bütçeyle başladıklarını bugün ise 115 milyar lira ile eğitimden sonraki en büyük bütçeyi ayırdıklarını dile getirerek, Kanuni Sultan Süleyman'ın "Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" sözlerini anımsattı.En ufak bir nezle, farenjit, grip olunduğunda sağlığın öneminin hatırlandığını ifade eden Yıldırım, son kerteye gelmeden sağlığın değerinin bilinmesini istediklerini, bu nedenle birinci, ikinci ve üçüncü kademe sağlık hizmetlerinin yapıldığını belirtti. Yıldırım, 22 bin aile hekimi olduğunu belirterek, "Olaylar ilerlemesin, sağlıkla ilgili sorunlar büyümesin, ikinci ve üçüncü kademe sağlık merkezlerinde birikim olmasın, sağlık aynen kalp atışları gibi takip edilsin." diye aile hekimliğinin oluşturulduğunu vurguladı. Yıldırım, buna mutlaka daha fazla önem gösterilmesi gerektiğini, koruyucu sağlık sağlık hizmetlerinin, tedavi amaçlı sağlık hizmetlerine göre daha fazla önemsenmesi gerektiğini ifade etti. - "Biz her şeyi yapabiliriz"Başbakan Binali Yıldırım, sağlıkta yerli üretim ve millileştirmenin çok önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:"Bugün bununla ilgili yapılabilecek her türlü girişim için hükümetimiz gerekli tedbirleri almıştır, altyapıyı hazırlamıştır. Bahanemiz yok. Biz her şeyi yapabiliriz. Gelişmiş ülkelerdeki ne varsa daha iyisini bu ülke insanı rahatlıkla yapar. Bunu daha önce gösterdi. Şimdi yavaş yavaş 'Türkiye'ye filanca işin ambargosunu mu koysak, filanca kısıtlamaları mı yapsak' gibi modası geçmiş bazı laflar duymaya başlıyoruz. Buradan açıkça söylüyorum; bu milleti kısıtlamalarla, yasaklamalarla terbiye edeceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu ülke istiklali için, halkının refah ve geleceği için asla ve asla değerlerinden taviz vermez." Avrupa Parlamentosunda Türkiye'yle ilgili alınan karara değinen Yıldırım, "İki gün önce Avrupa Birliği Parlamentosunda milletvekilleri toplandılar, Türkiye'yle müzakerelerin durdurulmasına karar verdiler. Bu kararın bizim için hiç kıymeti harbiyesi yoktur. Kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar. İstedikleri kadar karar alsınlar. Aziz milletimiz ne karar alırsa ona boynumuz kıldan incedir, onun dışındaki kararların bizim için hiç ama hiç önemi yoktur." diye konuştu.- "Objektiften uzak bir karar"Yıldırım, Türkiye'nin dinamik yapısı ve bölgedeki potansiyelinin bilindiğini vurgulayarak, Türkiye ile medeni dostluk ilişkileri olduğuna inandıkları ülkeler ve Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'nin taşıdığı değerleri de iyi bilmeleri gerektiğini söyledi.Ne yazık ki Avrupalı dostların mesele Türkiye olduğu zaman objektif düşünce odaklarından uzaklaştıklarını belirten Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu: "Avrupa Parlamentosunun iki gün önce aldığı karar bunun en güzel örneğidir. Objektiften uzak bu kararın hiç ama hiç bir anlamı yok. Avrupa Parlamentosu bu kararla kendini küçük düşürmekten başka hiçbir iş yapmamıştır. Milletimizin Avrupa Birliği'ne zaten azalmakta olan güven duygusunu daha da zedelemiştir. Birlik, bu kararını siyasi basiretten, iyi niyetten uzak bir şekilde almıştır. Öncelikle AB, Türkiye ile mi yoksa Avrupa'da kol gezen terör örgütleriyle mi iş birliği içinde olacak, bunun kararını vermelidir. Türk milleti bunu beklemektedir. Her zaman 'Avrupa'nın güvenliği Türkiye'den geçiyor' diye söyleyeceksiniz, ondan sonra da Türkiye'yi yıkmaya çalışan FETÖ'cü, BTÖ'cü terör örgütleriyle kol kola gireceksiniz. Bunu asla kabul etmeyiz."- "Tekmelediniz, yerden yere vurdunuz" Başbakan Yıldırım, Suriye ve Irak'ta yaşanan insanlık trajedisinden memleketlerini, yurtlarını, canlarını kurtarmak için terk eden milyonlarca vatandaşa, mülteciye kucak açan, onları bağrına basan ülkenin Türkiye olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye bu mültecilere sahip çıkmazsa o zaman Avrupa'nın halini siz bir görün bakalım. Macaristan'a, Avusturya'ya 3-5 tane mülteci gitti, milletin gözü önünde tekmelediniz, yerden yere vurdunuz. İnsanlık Türkiye'de, insanlığın ölmediği ülke Türkiye'dir. Avrupalı dostlarımız bilsin ki bu mültecilerle ilgili anlaşmamız ilahi nahiye böyle devam edecek değildir. Türkiye anlaşmasına sözüne sadıktır. Bugüne kadar bunun aksi asla tahakkuk etmemiştir. Ama Avrupalı dostlarımızın da verdikleri süzün arkasında durmasını bekliyoruz." diye konuştu.Yıldırım, 53 senedir bu yollarda yüründüğünü dile getirerek, "Ne için yürüyoruz? Daha güzel bir dünya için, daha güvenli bir Avrupa için. Bütün bu gayretler ortadayken kalkıp Türkiye'ye ayar vermeye çalışmak, en hafifinden vizyonsuzluktur. Ben öyle ümit ediyorum ki bu karar Avrupa Birliği Liderler Zirvesinde hiçbir şekilde dikkate alınmayacak ve yarım asrı geçen Avrupa Birliği-Türkiye yolculuğunun zarar görmesine rıza göstermeyecek Avrupa'da vizyon sahibi hala liderler olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.(Sürecek)