"FETÖ ile mücadele hukuk içerisinde devam ediyor"

"FETÖ ile mücadele hukuk çerçevesinde devam ediyor. Biz 15 Temmuz darbe girişiminden sonra işi yargıya havale ettik. Bundan sonra iş yargının. Yargı hangi yönde, nasıl karar verirse o karar tecelli edecek. O bakımdan tahliyeler oluyor, tekrar gözaltılar oluyor"

05.05.2017 Cuma 18:41

Başbakan Binali Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadelenin hukuk çerçevesinde devam ettiğini belirterek, "Biz 15 Temmuz darbe girişiminden sonra işi yargıya havale ettik. Bundan sonra iş yargının. Yargı hangi yönde, nasıl karar verirse o karar tecelli edecek. O bakımdan tahliyeler oluyor, tekrar gözaltılar oluyor. Suçluları tespit edip adalete teslim ettikten sonra bizim alanımız orada duruyor. Ondan sonra yargının alanı başlıyor ve yargı gereğini yapıyor. Tabii ki isimler üzerinden yorum yapmak yanlış olur." dedi. Başbakan Yıldırım, Moldova Başbakanı Pavel Filip ile Devlet Konukevi'nde gerçekleştirilen baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. İki hafta önce Moldova'da yaşanan sel felaketi nedeniyle üzüntülerini bildiren Yıldırım, bu konuda ellerinden gelen desteği verdiklerini, vermeye devam edeceklerini söyledi. Dost ülkelerin iyi ve zor günde beraber hareket ettiğini, sevincin paylaştıkça artacağını, üzüntünün de paylaştıkça azalacağını vurgulayan Yıldırım, "Her ne kadar ortak sınırımız olmasa da bizi birbirimize bağlayan bağlarımız var, Karadeniz var, Gökoğuz halkı var. Gökoğuz halkı Türkiye-Moldova arasındaki köprülerin gelişmesi için çok önemli katkı sağlıyor." ifadelerini kullandı. Yıldırım, Moldova ile Türkiye arasındaki ilişkilerin bu ziyaretle yeni boyut kazanacağını, iki ülkenin, diplomatik ilişkilerinin tesisinin 25. yılında olduğunu söyledi. - "Benim için de önemli bir anı" Moldova'ya Türkiye'den ilk kez başbakan düzeyinde ziyaret gerçekleştiğine dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti: "Bu, benim için de önemli bir anı. Burada imzalanan anlaşmalar çerçevesinde ekonomik ve kültürel alanda, turizm alanında ilişkilerimizi daha ileri düzeye taşımak mümkün hale gelecek. Moldova-Türkiye ekonomik ilişkilerine baktığımız zaman mevcut durum gerçek potansiyelden uzak. 400 milyon dolarlık ticaret hacmimiz var. 1 milyar dolar seviyesine çıkabilir. Bu yönde adımlar atılabilir. Serbest ticaret anlaşmalarıyla bu süreci daha da hızlandıracağımızı düşünüyoruz. Türk girişimcilerin Moldova'da başlattıkları projelerin yenilerini takip etmesi için firmalara gereken teşvik ve desteği veriyoruz. Bu amaçla ziyaretimizde bizimle beraber geniş katılımlı iş heyeti de geldi. İş adamları bizden aldıkları cesaretle çok daha fazlasını yapmak için gayret ortaya koyacaklardır."  Başbakan Yıldırım, yarın Gökoğuz Yeri Özerk Bölgesi'nde yapılacak programlarda kendisine eşlik edecek olması dolayısıyla Moldovalı mevkidaşına teşekkür etti. Bu bölgeye yapılacak ziyaretin, Gökoğuz soydaşları ve Moldova'nın ortak hedefleri için çok anlamlı olacağını anlatan Yıldırım, özellikle Moldova'dan ve Gökoğuz Yeri Özerk Bölgesi'nden Türkiye'de üniversite okumak isteyen bütün öğrencilere yeteri kadar burs temin etmeye hazır olduklarını, bu konudaki talepleri karşılayacaklarını dile getirdi. - "FETÖ'nün 160-170 ülkede uzantıları var" Moldova'nın, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi karşısında hemen tepki vermesini, Türkiye'nin demokrasisi ve hükümeti yanında yer almasını takdirle karşıladıklarını vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu: "Darbenin arkasında olan örgüt ile mücadelemiz hukuk devleti ilkesi içinde devam ediyor. Bu örgütün maalesef 160-170 ülkede uzantıları, faaliyetleri var. Bu konuya sizin de gerekli hassasiyeti gösterdiğinizi görmekten mutlu oldum, teşekkür ediyorum. Bu konuda güvenlik güçlerimiz ve istihbarat birimlerimizin karşılıklı ilişkileri artırmasında fayda mülahaza ediyoruz. Serbest ticaret anlaşmasıyla ticaretteki artış gözle görülür şekilde artmaya başladı. Bunu yılın ilk aylarında fark ettik ama bu görüşmelerde de gördük ki serbest ticaret anlaşması biraz daha geliştirilebilir. Özellikle yatırımların karşılıklı artırılmasına yönelik çabalara da katkımız bundan böyle devam edecek." Yıldırım, Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) daha önceki yıllarda Moldova'da birçok sosyal içerikli beşeri projelere destek verdiğini ve buna devam edeceğini bildirdi. Bunların "iki ülke arasındaki dostluğun sembolü olarak yaşayacak küçük ancak anlamlı adımlar" olduğunu söyleyen Yıldırım, "Kalkınmış, güçlü bir Moldova'nın, kalkınmış ve ekonomik refahı artmış bir Gökoğuz Yeri ile mümkün olduğuna inanıyoruz ve Gökoğuz Yeri'nde yaşayan halkın Moldova ile bütünleşmesi konusunda gereken her türlü katkıyı yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz." dedi. İki ülkenin gelecekle ilgili ortak hedeflerine işaret eden Yıldırım, Karadeniz'in geleceğinin, iki ülkenin ortak geleceği olduğunu belirtti. Türkiye ile Moldova'nın, Avrupa ile ilişkilerde benzer görüşleri paylaştığını dile getiren Yıldırım, "Bundan böyle birçok konuda hem bölgesel hem de Karadeniz Ekonomik İşbirliği kapsamında iyi olan ilişkilerimizi çok daha iyi noktaya taşımaya hazırız. Bu kararlılık her iki tarafta da mevcuttur." diye konuştu. Moldova ziyaretini aslında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gerçekleştireceğini ancak kendisinin başka programı çıktığı için gelemediğini anlatan Yıldırım, kısa zamanda şartlar uygun hale geldiğinde, stratejik üst düzeyli karşılıklı bakanlar toplantısında bir araya gelme imkanı olacağını ifade etti. Başbakan Yıldırım, Moldova halkına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın selamını iletti. - "Moldova-Türkiye arası bir saat" Yıldırım, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Türk iş adamlarının Moldova'daki yatırımlarına" ilişkin soru üzerine Yıldırım, şunları söyledi: "Moldova'nın bağımsızlığını kazandığı ilk yıllarda ilk gelen yatırımcılar Türk yatırımcılardı. Onların buradaki yatırımlarını görmek doğrusu bizi mutlu ediyor. Bu yatırımlar Moldova ile Türkiye ilişkilerini de olumlu yönde geliştiren bir araç. Bundan böyle yatırımcılarımız her alanda, üretim, altyapı, turizm alanında yeni yatırımlar yapmaya hazırlar. Bununla ilgili biz hükümetler olarak karşılıklı altyapıyı, onların beklentilerini karşılayacak düzenlemeleri yaparsak bu yatırımlar artarak devam edecek. Çünkü Moldova-Türkiye arası bir saatlik mesafe. Bazen Türkiye'nin bir uçtan bir ucuna iki saatte ancak uçakla gidebiliyorsunuz. O bakımdan ulaşım ve erişim çok rahat. Karşılıklı vize uygulamıyoruz. Altyapı, bütün şartlar müsait. Geri kalan, bizim yatırımcılara gerekli teşviği, desteği sağlamak olacak. Özellikle önümüzdeki aylarda Türkiye'den, finans sektöründen burada bankacılık faaliyeti için talepler var. Bunların da değerlendirilmesi halinde yatırımların artarak devam edeceğini söyleyebiliriz." - "Mücadele hukuk çerçevesinde sürüyor" "FETÖ'nün Moldova'daki uzantılarına ilişkin hangi somut adımların atılacağının" sorulması üzerine Yıldırım, "FETÖ ile mücadelemiz ülkemizde hukuk içinde devam ediyor. Yurt dışındaki faaliyetler konusunda da muhatap ülkelerle çalışmalarımız aynı şekilde sürüyor. Bu bağlamda Sayın Başbakan ile de bu konuyu görüştük. Bu konuda güvenlik birimlerinin karşılıklı yakın çalışmasına, bilgi değişimine ihtiyaç var. Bu konuda içişleri bakanları zaten çalışıyorlar. Ben şuna emimin ki Moldova, dost bir ülke olarak Türkiye'ye zarar verecek hiçbir örgütün, faaliyetin arkasında bugüne kadar olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Buna eminiz ve bu konudaki yaklaşımlarından dolayı teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı. "Türkiye'de bazı tahliyeler oldu, çok tartışılıyor. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadının tahliye edilmesinin ardından 'bunun siyasi bir tahliye olduğu' konusunda yorumlar da yapıldı. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Yıldırım, Türkiye'de de FETÖ ile mücadelenin hukuk çerçevesinde devam ettiğini belirtti. Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti: "Biz, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra işi yargıya havale ettik. Bundan sonra iş yargının. Yargı hangi yönde nasıl karar verirse o karar tecelli edecek. O bakımdan tahliyeler oluyor, tekrar gözaltılar oluyor. Biz suçluları, tespit edip adalete teslim ettikten sonra bizim alanımız orada duruyor. Ondan sonra yargının alanı başlıyor ve yargı gereğini yapıyor. Tabii ki isimler üzerinden yorum yapmak yanlış olur. Önemli olan bu mağduriyeti yaşayan insanların yüreğini ferahlatacak kararın bir an önce çıkmasıdır. Biz bunun gayreti içindeyiz. Bu konuda da yargıya, adalet mekanizmamıza gerekli destekleri sağlamaya devam edeceğiz."