01.03.2017 Çarşamba 11:16
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Ankara'nın Polatlı ilçesindeki 58. Topçu Tugayı ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığında görevli 330 sanık hakkında açılan davanın ikinci günü sanık savunmalarıyla başladı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü duruşma salonunda görülen duruşmaya, sanıklar, sanık yakınları, müştekiler ve tarafların avukatları katılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları ile Başbakanlık ve TBMM avukatları da duruşmada hazır bulunuyor. Duruşmanın ikinci günü, Yarbay Murat Dinlecener ile TÜRKSAT'ı ele geçirmek için görevlendirilen Üsteğmen Bilal Akdoğan'ın savunmasıyla başladı. Darbe girişiminden saatler önce kışlada, eski 58'inci Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Aygün'ün subaylarla yaptığı toplantıda, ülke genelinde terör saldırısı olacağını, bunun için hazırlık yapmaları için emir verdiğini iddia eden Akdoğan, toplantıdan sonra Aygün'ün kendisine farklı rütbedeki askerlerin yer aldığı bir görev listesi verdiğini söyledi. Kendisinin de söz konusu listede yer alanların, olası operasyon için birliğe gelmeleri için emir verdiğini aktaran Akdoğan, "Toplantıda terör saldırısı olabileceği için hazır olmamız istendi. Bunun dışında, darbe girişimi ya da TSK'nın ülke yönetimine el koyduğuna dair bir görüşme olmadı." savunmasını yaptı. Tugay komutanın emri üzerine emir komutasındaki 34 askerle birlikte birlik dışına çıkarak Ankara istikametine doğru yol almaya başladıklarını anlatan Akdoğan, zırhlı araçlarla Polatlı ve Temelli'den çıktıkları sırada bayrak taşıyan araçların konvoy halinde ilerlediklerini fark ettiğini, bunu üzerine cep telefonunda haberlere baktığını aktardı. Akdoğan, "Bundan önceki süreçte cep telefonuma hiç bakmamıştım. Bayrak taşıyan araçları gördükten sonra farklı bir gelişme olabileceğini düşünerek telefona baktığımda darbe girişimin olduğunu öğrendim. Bunun üzerine araçlarımızı yolun sağ tarafında durdurdum. Murat yarbayı aradım, o da bana, 'Süratle kışlanıza dönün.' dedi. Kışlaya döndüğümüzde halkla karşı karşıya gelmemek için bir köy yoluna girdik. Sivil halka karşı hiçbir şekilde silah kullanmadık." ifadelerini kullandı. Geçmiş yıllarda toplumsal olaylara karşı tedbir amaçlı olarak, görevli bulunduğu batarya birliğinin hazır olması için birçok kez emir verildiğini belirten Akdoğan, "Bize terör eylemi olabileceği söylenmişti. Biriliğimiz operasyonel olduğu için geçmişte Gezi olayları ve Nevruz kutlamaları sarısında da olası bir müdahale için hazır olmamız istenmişti. Bu nedenle o gece verilen emri yadırgamadım." diye konuştu. Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ'ın, "Ani terör olayına karşı hazırlanmanız için emir verildiğini söylüyorsun ancak görev listesinin önceden hazırladığı anlaşıyor." hatırlatması üzerine Akdoğan, "mutlak emre itaat" anlayışıyla hareket ettiğini, görev listesinin hazırlanma süreci hakkında bir fikri olmadığını belirtti. Davanın ilk gününde, olay tarihinde kursiyer uzman onbaşı olarak görev yapan 48 sanık savunmasını tamamlamıştı. Dava dosyasında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler de müştekiler arasında yer alıyor.