17.04.2013 Çarşamba 11:51
Hürriyet gazetesi köşe yazarı Ertuğrul Özkök, Sebati Karakurt'la gittiği Yemen gezisini köşesine taşırken ilginç bir anısını aktardı. Sana'da kimsenin kendisini tanımadığını söyleyen Ertuğrul Özkök, bir kavgadan Polat Alemdar sayesinde kurtulduğunu anlattı. Yemen'de yaşadığı bir olay sırasında Karakurt'un fotoğrafları çekmesi üzerine itiş kakış arasında kalan Özkök ve Karakurt'u kurtaran şey bir fotoğraf oluyor. "GİTMEZSENİZ İYİ OLUR" ''Yemen’in başkenti Sana’a’nın “gat pazarı”na hareket ederken, pazarı iyi bilen bir dostumuz bizi uyarıyor. Hatta “Gitmeseniz daha iyi edersiniz” diyor. Yemen’e gelip, gat pazarına gitmemek... Üstelik hem gazeteci, hem sosyolog olacaksın... Bir de 68 Mayıs’ının çocuğu olacaksın, oradan buradan hippi kültürüne bulaşmış olacaksın... Kendime hafif 70’lerin hippi havası verip, Sebati ile yola koyuluyorum. Yanımızda güvenlik elemanı da yok. Çarşıya girmeden önce size küçük bir brifing vereyim. Gat, Yemen sosyal hayatının en önemli tüketim maddesi. Kimine göre uyuşturucu, kimine göre enerji veren bir madde. Kadın-erkek Yemenlilerin çoğu öğle yemeğinden sonra ‘gat’ çiğnemeye başlıyor. Yolda gördüğünüz insanların çoğunun yanakları çiğnedikleri ‘gat’tan dolayı şiş vaziyette. Aşağıda bunun ne olduğunu size anlatacağım. Şimdi pazara girelim. Girişin hemen sağ tarafında, zemin katta 60-70 metrekare bir boşlukta küçük tezgâhlar konulmuş. Her tezgâhın üstünde bağdaş kurmuş bir satıcı oturuyor. Birinci satıcıyla pazarlığa başlıyoruz. Küçük bir plastik torba içinde çay yaprağına benzeyen bir bitki demeti var. Adam bitkiyi çıkarıp birkaç dalı elime veriyor. Bir demeti için 20 dolar istiyor. Aslında rayicin 5 dolar civarında olduğunu biliyoruz. Ama fotoğraf çekmek istediğimiz için 10 dolar teklif ediyorum. Biraz direndikten sonra kabul ediyor ve plastik torbayı elime veriyor. ÇARŞI KARIŞINCA NECATİ ŞAŞMAZ’LA FOTOĞRAFIMI ÇIKARIP GÖSTERİYORUM O sırada Sebati fotoğraflarımızı çekiyor. Etrafımızda hafif bir kalabalık oluşmaya başlıyor ve satış yerinin ağası olduğunu sandığımız bir adam peydahlanıyor ve direkt Sebati’nin üzerine yürüyor. İtiş kakış, dijital kayıtları sildirmeye uğraşıyor. Her an bir maraza çıkabilir. İşte o an aklıma bir fikir geliyor. Sana’a’ya geldiğimizden beri sokaklardaki billboard’larda Kurtlar Vadisi dizisinin kahramanı Polat Alemdar’ın fotoğraflarını görüyorum. Vadi’nin adı geçmiyor, varsa yoksa Murat Alemdar. Polat ismini fazla modern ve Batılı buldukları için Murat Alemdar yapmışlar. Çat pat İngilizce konuşan satıcıya, “Ben Türk’üm, Murat Alemdar’ın arkadaşıyım” diyorum. Yüzlerinde bana inandıklarına dair bir işaret yok. Aklıma, Los Angeles’ta Sharon Stone ve Necati Şaşmaz’la birlikte çekilmiş fotoğrafım geliyor. Çıkarıp gösteriyorum. Bir anda alkışlar kopuyor ve o andan itibaren gerginlik sona eriyor. Artık Sana’a gat pazarının kralıyız. Sebati çalışıyor, takır takır fotoğraf çekiyor. Videoya konuşuyoruz. Bütün dükkânlar bizi davet ediyor. Yemen’e giden herkese tavsiyem... Yanınıza Necati Şaşmaz’la çekilmiş bir fotoğraf alın...''