06.03.2017 Pazartesi 15:14
Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumundan 6 PKK'lının firar etmesiyle ilgili 7'si asker 22 kişi hakkında 6 aydan 30 yıla kadar değişen hapis cezası istemiyle dava açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca 2'si tutuklu 22 sanık hakkında hazırlanan iddianame 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, 6 Mart 2016'da Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda nöbetçilerin telefonla kontrol kısmını arayarak iki odadan firar olduğunu bildirmeleri üzerine gerekli güvenlik önlemleri alınarak söz konusu odalara gidildiği bildirildi. Söz konusu odalarda inceleme yapıldığı belirtilen iddianamede şu ifadelere yer verildi: "H1/2 odasında kalmakta olan 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan tutuklu Ramazan Aslan ile ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 38 yıl 32 ay hapis cezasına hükümlü Devrim Kavak, iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 135 yıl 23 ay hapis cezasına hükümlü Osman Kılıç, H2/1 odasında kalan ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 25 yıl 14 ay hapis cezasına hükümlü Ulaş Arslan, ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 14 yıl 6 ay hapis cezasına hükümlü Beşir Arcagök, ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 31 yıl 18 ay hapis cezasına hükümlü Diyar Kaydu'nun odalarında bulunmadıkları ve firar ettikleri anlaşılmıştır." - Kandil'de görüldüğü iddianamede yer aldı İddianamede, yapılan tüm aramalara rağmen bulunamayan ve basında dört firarinin silahlı terör örgütü PKK'nın Kandil kampında ortaya çıktığına dair haberler yer alan firari şüphelilerle ilgili olarak "hükümlü veya tutuklunun kaçması" suçundan haklarında dava açıldığı belirtildi. Yüksek güvenlikli statüsünde olan ve istisnalar dışında yalnızca silahlı terör örgütü mensuplarının barındırıldığı bir ceza infaz kurumu olduğu anımsatılan iddianamede, olayın ardından şüphelilerin nasıl firar ettikleri ve kasıtlı olarak yada görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle birilerinden yardım alıp almadıklarının tespitine yönelik soruşturmanın başlatıldığı hatırlatıldı. - Firariler 25 metre sürünmüş Yürütülen kapsamlı soruşturma neticesinde firar olayının 5 Mart 2016'da saat 18.00-20.00 arasında gerçekleştiği kaydedilen iddianamede şöyle denildi: "Firari tutuklu ve hükümlülerin akşam sayımından sonra kilitlenmesi gereken havalandırma avlusuna açılan oda kapılarının kilitlenmemesini fırsat bilerek havalandırma avlusuna çıkıp kaçış planlarını yaptıkları tespit edilmiştir. Önceden çarşaflardan hazırladıkları ipleri dikenli tellerin bağlı olduğu demirlere takmak suretiyle avlu duvarına tırmandıkları ve daha sonra duvardan aşağıya inerek 25 metre uzaklıkta bulunan duyarlı tel engeline kadar sürünerek gitmişlerdir. Burada bir süre uğraşarak duyarlı telin bağlı olduğu fens telini, kim tarafından kurum içerisine sokulduğu tespit edilemeyen kesici bir alet yardımı ile alt tarafından bir insan geçebilecek kadar kesmişlerdir. Bu esnada duyarlı telin alarm vermesi gerekirken her nasılsa vermediği yada gergin olması gereken tellerin zamanla esnemesi nedeniyle rüzgarlı havalarda sürekli alarm vermesinden mütevellit görevli personelin çalan alarmı hava şartlarına bağlayarak duyarsız kalmışlar." İddianamede, firarilerin duyarlı tel engelini de bertaraf ettikten sonra sürünerek 25 metre ilerideki ihata duvarına bitişik şekilde inşa edilmiş 3 Nolu nöbet kulesine ulaştıklarının tespit edildiği aktarıldı. Firar olayına ilişkin iddianamede şunlar kaydedildi: "Kulede nöbet tutması gereken jandarma personelinin yerinde olmaması, kaçış istikametindeki ihata duvarının ortasına konumlandırılmış bu kulenin sağında ve solunda bulunan 2 ve 4 nolu kulelerdeki nöbetçi jandarma personellerinin ve kurumun kamera odasındaki infaz koruma personellerinin de kendilerini fark etmemelerinden istifadeyle birbirlerinden destek alarak içlerinden birini 3 nolu kuleye çıkarmışlar. Daha sonra o kişinin kule kapısını içeriden açarak diğerlerini de içeriye aldığı, önceden hazırladıkları çarşaftan yapılma ipleri kullanarak son engel durumundaki ihata duvarını da aştıktan sonra firar eylemlerini tamamladıkları, olay sonrası yapılan olay yeri incelemesi, alınan şüpheli ve tanık beyanları ile izlenen kamera görüntülerinden anlaşılmıştır." İddianamede, cereyan eden firar olayının, "firarilerin kusursuz plan yapması" ve "şanslarının yaver gitmesi" şeklinde izah edilemeyeceğinin açık olduğu kaydedildi. - Tutuklu bir sanık intihar etmişti Soruşturma kapsamında haklarında kuvvetli suç şüphesi ve somut deliller bulunan şüphelilerden 3 kişinin tutuklandığı kaydedilen iddianamede, Elazığ E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Mehmet Uzunkaya'nın intihar ettiğinden hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği bildirildi. Firar olayının gerçekleştiği gün ve saatlerde tutuklu sanıklardan Cesim D. ile Recai D'nin söz konusu odaların bulunduğu bloklarda nöbetçi olduğu belirtilen iddianamede, firar olayının olmasına rağmen şüphelilerin mevcudun tam olduğunu bildirerek, bu şekilde sayım tutanağı düzenlenmesini sağladıkları aktarıldı. Firarın yaşandığı gün 3 Nolu kulede nöbetçi bulunan er İsmail D'nin ifadesine de yer verilen iddianamede, nöbetçi asker başının ağrıdığı iddiasıyla kimseye haber vermeden koğuşa gidip uzandığını ve bu sırada uyuyakaldığı için söz konusu kulede nöbet tutmadığını ileri sürdü. - Bazı şüphelilere terör propagandasından ayrı soruşturma Firar olayından sonra gözaltına alınanlardan cezaevi personeli 6 şüphelinin üzerinden çıkan materyallerin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesince incelenmesi sonucu silahlı terör örgütü PKK/KCK propagandası yapılan fotoğraf, ses ve görüntü dosyalarının bulunduğunun tespit edildiği bildirilen iddianamede, bu şüpheliler hakkında ayrıca soruşturma başlatıldığı kaydedildi. Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesindeki D Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumundan 6 Mart 2016'da, aralarında Bingöl M Tipi Cezaevinden daha önce firar ettikten sonra yakalananların da yer aldığı 6 PKK'lı firar etmişti. - İstenilen ceza İddianamede, 14 şüphelinin "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar, 6 şüphelinin "dikkat, özen yükümlülüğüne aykırı davranma sonucu kaçmaya neden olma' suçundan 6 aydan 3 yıla kadar, 2 şüphelinin ise "hükümlü olan kişinin kaçmasını sağlama" suçundan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.