O anneden korkunç itiraflar

Gölcük’te, iki aylık bebeğini evde bırakarak 9 günlük bayram tatiline giden ve açlıktan ölümüne neden olan öğretmen anne Seçil M.D.’nin ifadeleri ortaya çıktı.

22.10.2013 Salı 11:36

Gölcük’te, iki aylık bebeğini evde bırakarak 9 günlük bayram tatiline giden ve açlıktan ölümüne neden olan öğretmen anne Seçil M.D.’nin savcılıkta ağlayarak ifade verdi. Genç kadın, ailesinin bebekten haberi olmadığını söyleyerek, “Hatay’a gitmeden önce iki biberon mama yedirdim. Karnını iyice doyurdum. Acıkınca ağlar ağlar uyur diye düşündüm” dedi. GÖLCÜK'TE DESTEK Türkiye’yi sarsan Kocaeli Gölcük’teki bir ilkokulda sınıf öğretmeni olan annenin, 2 aylık erkek bebeğini evde tek başına bırakarak, Kurban Bayramı tatiline gitmesiyle bebeğin açlık ve susuzluktan ölmesinin ayrıntıları netleşti. Öğretmen anne, ölüme terkettiği ve ismini Berk koyduğu iki aylık gayrimeşru bebeğini ailesinden de gizlemiş. Bebeğin babası olduğu iddia edilen polis memuru ilişki kurduğu öğretmenin daha önce evlenip boşandığını öğrenince ilişkisini kesmiş. İddiaya göre olay şöyle gelişti: Gölcük Yazlık’taki bir ilkokulda sınıf öğretmeni olan ve 2 yıl önce evlilik yapan ve boşanan Seçil M.D. (34), Adana'da görev yapan polis memuru T.A. ile ilişkiye girdi. Seçil M.D., bu ilişkiden hamile kaldı. Ancak, polis memuru T.A., D.’nin daha önce evlenip boşandığını öğrenince ilişkisini kesti. Öğretmen D., hamile kaldığını herkesten sakladı ve karnındaki bebeği de aldırmak istemedi. Seçil M.D., bebek 35 haftalık olunca Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi'nde erken doğum yaptı. Hayati tehlikesi bulunan bebek, Gölcük’teki hastanede küvez bulunmadığı için Gebze Özel Yüzüncü Yıl Hastanesi’ne sevk edildi. Bebek, burada 19 gün küvezde kaldı. Bebek iyileşince hastane bebeği anne Seçil M.D.’ye teslim etti. Seçil M.D., resmi kimlik çıkarmadığı ancak ismini Berk koyduğu öğrenilen bebeğini evine getirerek bakmaya başladı. Gayri meşru ilişkiden doğurması sebebiyle, bebeği kendi ailesinden de sakladı. D., bebeği çevresinden de gizlediği, bebeğinin olmasına rağmen okuldaki görevini sürdürdüğü kaydedildi. Seçil M.D., okula gidince iddiaya göre bebeği arkadaşlarına bıraktı. D., 9 günlük Kurban Bayramı tatili için Hatay’ın Erzin ilçesindeki ailesinin yanına gitmek için bilet aldı. D., tatile çıkarken bebeği evde yalnız bıraktı. D.’nin bebeğin düşmemesi için yanlarına yastık koyduğu öğrenildi. Seçil M.D.’nin ‘Neden bebeği evde bırakıp tatile gittin?’ sorusuna ise cevap vermediği kaydedildi. Ancak zanlının avuktanının uyarması üzerine D.’nin ‘Bebeği Hale diye bir arkadaşıma bıraktım. Anahtarı da ona verdim. O gelip ara sıra bakacaktı’ dediği iddia edildi. Ancak yapılan araştırmada böyle bir ismin bulunmadığı kaydedildi. SAVCIYA GÖZYAŞLARIYLA İFADE VERDİ Gölcük savcılığının olayı polisin elinden aldığı ve tahkikatı kendisinin yürütmeye başladığı öğrenildi. Seçil M.D.’nin verdiği ifadesinde, “Herhangi bir psikolik tedavi görmüyorum. Bu doğrultada ilaçta kullanmıyorum.” dediği öğrenildi. Seçil M.D.’nin psikolijik tedavi gördüğüne dair belge ve bulguya da ulaşamadığı öğrenildi. Ancak yapılan araştırmada, Seçil M.D.’nin eğitim camisında dengesiz davrandığı ileri sürüldü. Hürriyet gazetesinden Arda Akın'ın ulaştığı ifadelerde bebeğinin ölümüne neden olduğu için büyük pişmanlık duyduğunu söyleyen genç kadın yaşadıklarını şöyle anlattı: “İlk evliliğimi sorunlu bitirdikten sonra ailem yeniden evlenmeme karşı çıkıyordu. Polis olan sevgilimle yaşadığımız cinsel birlitelikten sonra hamile kaldım. Hamile olduğumu çok geç öğrendim. Uzun süre bebeği doğurup doğurmamak arasında kaldım. Aileme durumu nasıl anlatacağımı düşündüm. Çok korkuyordum. Buna rağmen oğlumu dünyaya getirmeye karar verdim. Uzun süre Hatay’da yaşayan ailemin yanına gitmemek için mazeret uydurdum. Karnım iyice büyüdükten sonra adeta eve kapandım. Doğum sonrası bebeğime sorunsuz baktım. Ailem, özellikle annem uzun bayram tatilini Hatay’da geçirmem için bana sürekli baskı yapıyordu. Bebeğimi kimseye bırakamayacağıma karar verdim. ‘Birkaç gün Hatay’da kalıp hemen eve dönerim’ diye düşündüm. "BENİ ÖLDÜREBİLİRLERDİ" Hatay’a gideceğim gün oğluma iki biberon mama yaptım. Mamayı birkaç saat arayla yedirdim. Altını değiştirip beşiğine bıraktım. Üşümesin diye üstünü iyice örttüm. Evden çıkarken uyuyordu. Karnı acıksa dahi ağlar ağlar yeniden uyur diye düşündüm. Sonuçta ailemin yanına oğlumla gitseydim beni öldürebilirlerdi. Bebeği evde bırakmayı göze almak zorundaydım. Kapıyı kilitledikten sonra evden çıktım. Bebeğime bir şey olmaması için dua ettim. "ÖLDÜĞÜNÜ HİÇ DÜŞÜNMEDİM" Hatay’a gittiğimde aklım hep bebeğimdeydi. Ailemle bayram tatilinin sonuna kadar kalmayı düşünmüyordum. Ama uzun süredir beni görmedikleri için bırakmıyorlardı. Bebeğim için iyice telaşlanıyordum artık. Ama öldüğünü hiç düşünemedim. Bayram bittikten sonra hemen yola çıktım ve Gölcük’teki evime geldim. Kapıyı açar açmaz oğluma mama yapmak için mutfağa girdim. Hemen mamayı hazırladım. Beşiğinde hareketsiz yatıyordu. Kucağıma aldım biberonu ağzına soktuğumda hiç tepki vermediğini görünce hemen hastaneye getirdim. Burada öldüğünü söylediler. Daha sonra polisler beni gözaltına aldı. İNCELEME BAŞLATILDI Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gölcük'te annenin ihmali sonucu öldüğü belirtilen bebekle ilgili inceleme başlatıldığını açıkladı. DOĞUM SONRASI DEPRESYON NEDİR? Doğum sonrasında postpartum blues denilen bir dönem olabiliyor. Bu dönemde bebekle bağ kuramamak, bebeği kabullenememek gibi sorunlar oluyor. Bu da kadınlarda yüzde 80 gibi bir oranda yaşanıyor. Ama burada bir tedaviye gerek yok sadece ailenin destek vermesi yeterli. Doğum sonrası depresyon ise 1 aydan sonra ortaya çıkıyor ve bebek emzirilirken anneyle göz teması kurmak, şefkat görmek gibi ihtiyaçları karşılanamıyor. Ancak bu da aile desteğiyle aşılabilecek bir durum. Yalnızca daha ileri vakalarda bebeğe zarar verme ihtimali var ve o zaman hastaneye yatışı yapılıyor. CEZASI NE OLACAK Bebeğinin bakım ve beslenmesini ihmal ederek ölümüne sebebiyet veren annenin durumu, Türk Ceza Kanunu’nun 83. Maddesinin 3. Bendindeki suç tanımına uyuyor. Bu suçun tanımı “Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm”dür. Madde ve bent şöyle: MADDE 83. - (1) Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir. (3) Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir. Olayımızda anne, bebeğine karşı ağırlaştırılmış müebbed veya müebbed hapsi gerektirecek terör, kan davası, toplu katliam gibi bir suç işlemiş değil, olay basit “öldürme” fiilidir. Söz konusu düzenlemeye göre annenin “on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına” çarptırılması muhtemeldir.