08.11.2016 Salı 13:02
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, HDP'nin yasama faaliyetlerini durdurması kararına ilişkin , "Millet size yasama faaliyetlerinizi değil, terör faaliyetlerinizi durdurun dedi, yanlış anladınız. Milleti bile anlamamışsınız." dedi. Yıldırım, AK Parti TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, hafta sonu Erzincan ve Bayburt'ta birçok tesis ve hizmetin açılışını yaptıklarını anımsatarak, dev proje ve eserlerle milleti buluşturmaya devam ettiklerini söyledi. Değişik partilerden 154 milletvekili hakkında 810 soruşturma dosyası bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, TBMM'nin 20 Mayıs 2016 tarihinde bu dosyalar bakımından söz konusu milletvekillerinin dokunulmazlıklarını bir seferliğine kaldırdığını hatırlatarak, "Yani ömür boyu dokunulmazlık kalkmıyor. Mevcut dosyalardaki dokunulmazlıklar kalkmıştır." ifadesini kullandı. TBMM'nin kararı ve Cumhuriyet savcılarının çağrısı üzerine AK Parti, CHP ve MHP milletvekillerinin dosyalarıyla ilgili ifade verdiklerini anlatan Yıldırım, 1 HDP milletvekili hariç 54 HDP milletvekilinin "mahkeme kararına uymayacaklarını, gidip ifade vermeyeceklerini" açıklayarak adeta hukuka ve mahkemelere meydan okuduklarının altını çizdi. Yıldırım, "Devlete ve kurumlarına saygı göstermek, bu kurumların işleyişini sağlamak öncelikle siyasetçilerin görevidir. Ancak HDP'li bazı vekiller, buradan bir siyasi kriz çıkarma yoluna gittiler. Her fırsatı ülkeyi bir kriz ortamına sürüklemek için tepe tepe kullanıyorlar. Hukuk karşısında hiç kimsenin ayrıcalığı da üstünlüğü de yoktur. 'Bizi hiç kimse hukuk karşısına çıkarmaz, sorgulayamaz, yargılayamaz, mahkemelerinizi tanımıyoruz' gibi ifadeler halkın oylarıyla seçilen milletvekillerinin asla söyleyeceği sözler olamaz." diye konuştu. HDP'li bir milletvekilinin korucuları hedef alan bir konuşmasında "bu memleketten defolup gideceksiniz, bize uzattığınız o keleşi size çevirmesini iyi biliriz." diyerek tehditler savurduğunu, bir başka HDP'li milletvekilinin "biz sırtımızı YPJ'ye, YPG'ye, PYD'ye yaslıyoruz, PKK'ya yaslıyoruz. Bunu söylemekte, savunmakta sakıncı görmüyoruz." dediğini hatırlatan Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti: "Teröristlerin kazdığı hendeklere 'kazanım' diyenler, belediyeleri 'öz yönetim' adı altında kurtarılmış alan olarak görüp destekleyenler elbette kuzu kuzu yargının karşısına çıkacaklar, çıktılar. Çıkacak ki bu ifadelerin altında yatan gerçekler bir bir ortaya çıksın. Meclis'te her düşünce hür biçimde ifade ediliyor, kimseye bir engel yok. Konuşmalar eyleme dönmezse hiç kimseye kimsenin bir şey söyleme hakkı yok. Türkiye'de siyasi katılım yolları sonuna kadar açık. Türkiye bir hukuk devleti, alınan bütün kararlar hukuk içinde alınmaktadır. 'Seçilmiş biri tutuklanır' diyor. Tamam tutuklanmasını biz de arzu etmeyiz ama bırakalım mahkemeler kendi işini yapsın, biz de kendi işimizi yapalım. Seçilmiş olmak, kimseye suç işleme yahut da terörle iç içe girme hakkı vermez. Hiçbir vekil, milletten aldığı iradeyi ve yetkiyi milletin aleyhine, terör örgütlerinin lehine kullanamaz. Milletin vekili siyaseti kalkan olarak kullanıp, terörle iç içe olamaz. Devletin, milletin parasını teröre peşkeş çekemez. Milli iradeyi tanımayanı millet hiç tanımaz. Şimdi de bu vekiller kalkmış diyorlar ki yasama faaliyetlerini durduruyoruz. Millet sizden yasama faaliyetlerinizi durdurmanızı değil, terör faaliyetlerinizi durdurun dedi, yanlış anladınız. Milleti bile anlamamışsınız. Türkiye bir hukuk devletidir. Bu ülkede vatana, millete ihanet asla karşılıksız kalmaz. Kimse millete karşı haddini aşmasın. Millete rağmen terör siyaseti yapamazsınız."