24.08.2017 Perşembe 15:56
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Başta Türkiye olmak üzere, mücavir bölge ve ülkeleri kapsamına alan kanlı ve karanlık bir oyunun uzun süreden beri devrede bulunduğunu belirten Bahçeli, "Bahse konu şirretin gelip geçici değil, sonuca odaklı yakıp yıkıcı" nitelikte olduğunu ifade etti. Türkiye'nin çevresinde koyu bir tehdit kuşağının hakim olduğunu anlatan Bahçeli, "Bunun yanında Türk milletini hedefine alan hain bir kuşatma, günden güne sertleşmekte, ağır baskısını fazlasıyla hissettirmektedir. Muhatap kaldığımız çok boyutlu gelişmeler huzursuz edici, kaygı vericidir. Tedirginlik her düzeydedir." diye konuştu. "PKK-YPG'ye Noel hediyesi verir gibi cömertçe veriyor" Terör örgütlerinin önü arkası planlı, dünü bugünü belli haşin ve hain bir strateji dahilinde Türkiye'ye dört koldan, eş güdüm halinde, kudurmuşçasına saldırdığına işaret eden Bahçeli, "Sınırlarımızın hemen dibinde gayri meşru, uluslararası hukuka bütünüyle ters, egemenlik haklarımıza tamamen aykırı fiili bir durum, zifiri bir düşmanlık eliyle yaratılıyor." diye konuştu. Türkiye'nin güney sınırları boyunca, milli güvenliği ve toprak bütünlüğünü yakından tehdit eden bir terör devletini kurmak, hemen akabinde de nefesini açmak maksadıyla Akdeniz'e ulaşacak bir koridor oluşturmak için ince işçilik yapıldığını anlatan Bahçeli, bununla da Türk milletinin komşu coğrafyalarla bağının kesilmesinin, tamamen Anadolu'ya hapsi, kaosu ithal etmesinin amaçlandığını bildirdi. "ABD yüzlerce tır dolusu silahı gizli müttefiki PKK-YPG'ye Noel hediyesi verir gibi cömertçe veriyor." ifadelerini kullanan Devlet Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: "Bunlar oluyorken, Suriye'nin Şehba bölgesinde, Suriye Demokratik Güçleri bünyesinde kurulan yeni bir terörist yapılanmanın Türkiye’yi bölgeden atmakla tehdidi, küstah bir diklenme, alçak bir meydan okumadır. ABD'nin silah, cephane, lojistik ve eğitim desteği verdiği PKK-YPG'ye yeni bir örgüt kurdurup, Fırat Kalkanı Bölgesi'ne saldırmasının şartlarını oluşturması, dostluk ve müttefiklikle bağdaşmayan bir aymazlık ve ahlaki zaaftır. Üstelik bu terörist oluşum, El Bab'a, Cerablus'a, Azez'e, Menbiç'e saldıracaklarını duyurmuştur. Bu caniler kimi, nereden, nasıl atacaklarını zannetmektedirler? Bu cüreti, bu cesareti nereden almaktadırlar? Konuyla ilgili görüşümüz çok nettir; Türk milletinin seri katillere pabuç bırakacak, göz dağlarına boyun eğecek acziyet ve zayıflık içinde olmadığı kesin ve etkili bir şekilde kısa sürede gösterilmeli, gereği neyse yapılmalıdır." "Türkiye'nin etrafı dinamitlenmektedir" Türkiye'nin etrafının dinamitlendiğini, milli varlığına ve hayat hakkına topyekun suikast hazırlığının son aşamaya geldiğini aktaran Bahçeli, Türkiye'nin hassasiyetlerinin kaşındığını, husumetin ise kamçılandığını belirtti. Terörizmi paravan olarak kullanan vahşi emperyalizmin son kozunu oynamak için tetikte ve teyakkuzda durduğunu bildiren Bahçeli, "Hedef aslında Türk milletinin tarihsel ve tavizsiz mevcudiyetidir. Aziz milletimizin destansı, aziz vatanımızın benzersiz kutsiyet ve ulviyeti tüm haşmetiyle, tüm görkemiyle meydandadır." değerlendirmesini yaptı. Bundan rahatsız olan, bunu hazmedemeyen ne kadar hasım devlet varsa, cinayet örgütlerini Türkiye'nin üzerine saldığını ifade eden Bahçeli, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Suriye ve Irak'ın kuzeyinde tedavüle sürülen kirli pazarlıklar, kinli arayışlar, kapalı devre kışkırtılan arzular esasen Türkiye temalı, Türkiye odaklıdır. Bütün gözler, bütün dikkatler ülkemize çevrilmiştir. Aslında bir Türkiye sorunu çıkarmak için herkes işbaşındadır. Oklar üzerimize yönelmiştir. Küresel çetenin istikrarsızlık ibresi ülkemizi işaret etmektedir. Türklüğün soluk borusunun kesilmesi, tarihsel irtibatlarının koparılması hususunda ittifak kurulmuştur. Suriye'nin İdlib şehrine operasyon yapılmasıyla ilgili planlar, terör devletinin önündeki bir engelin daha kaldırılmasıyla ilgili hazırlıklar şundan emin olunuz ki Türkiye’nin iyice köşeye sıkıştırılma emelidir. ABD'nin Suriye Temsilcisinin Türkiye sınırında El Kaide varlığını dile getirmesi maksatlı ve marazi bir hazırlığın işaret fişeğidir. İran Genelkurmay Başkanı'nın geçen haftaki üç günlük temasları, ardından Rusya Genelkurmay Başkanı’nın ziyaretiyle ilgili gelişmeler, dün de ABD Savunma Bakanı’nın gelişi anlamlı, dikkat çekicidir. Astana Zirvesi'nde İdlib ile ilgili alınan çatışmasızlık kararı çiğnenmenin eşiğindedir. Bu kapsamda Rusya’nın kafası karışıktır. ABD ise Türkiye’yi bir oldubittiye getirmenin, PKK’ya alan açmanın kurnazlığı içindedir." "Harekat düşüncesi temenniden öteye geçmeli..." Son görüşmelerin akabinde, özellikle İran ve Türkiye'nin PKK'ya karşı ortak operasyon yapabileceklerine dair medyaya yansıyan iddia ve ifadelerin kendilerine göre olumlu olduğuna işaret eden Bahçeli, başkalarının bu konuda ne dediğinin ve ne diyeceğinin anlamını kaybettiğini aktardı. "Terör sorununun üstesinden öncelikle bölge ülkelerinin karşılıklı çıkarları gözetilerek, dürüst, samimi ittifak ve yardımlaşma çabalarıyla gelinebilecektir." diyen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "Bu itibarla İran'ın tutumu müspettir. Tahran yönetiminin bilhassa Barzani'nin 25 Eylül'deki korsan referandumuna mesafeli tavrı, Rusya ve ABD'nin yükselen itirazları ayrıca kayda değerdir. PKK’nın, Irak Sincar'da sözde demokratik özerklik ilanı yaptığı şu sıralarda, İran'la ortaklaşa Kandil ve Sincar’a harekat düşüncesi temenniden öteye geçmeli, niyet illeti söküp atacak gerçeklikle buluşmalıdır. Ekim ayında, Türkiye'nin havadan, İran'ın havadan Kandil ve Sincar’a operasyon düzenleme taahhütleri belli çevreleri ürkütmüştür. Diyoruz ki Kandil, Sincar, Afrin ve melanetin yerleştiği her nere varsa yok edilmelidir. Kandil dümdüz edilmeli, ihanet sökülüp atılmalı, hainlerin başına dünya yıkılmalıdır. Afrin- Ayn El-Arab bağlantısını kuramayan terörizm bekçilerine öldürücü vuruş derhal yapılmalıdır. Barzani'nin Türkmen kentlerini kapsamına alan referandum hazırlığının sonuna kadar karşısında yer alınmalıdır. Bilinmelidir ki muhtemel bu referandum Kürdistan provasıdır. Bu referandum Türkmenlerin, Türkiye'nin tamamen aleyhinedir. Bu referandum Türkiye için gerekirse de savaş sebebi sayılmalıdır. Türk devleti sınır ötesinden silah çeken, bomba fırlatan, Türkiye’nin bölünme dinamiklerini harekete geçirmeyi aklından geçiren kim varsa haddini bildirmeli, kafasını koparmalıdır." "MHP, dış politikada hükümet ve devletin yanındadır" MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Türk milleti, Almanya'nın şamar oğlanı, kum torbası, stres topu, canı sıkılınca azarlayacağı tutsak ve aciz bir yığın, kuru bir kalabalık değildir. Herkes haddini bilecektir. Türkiye Cumhuriyeti, önüne gelenin posta koyacağı, parmak sallayıp hizaya getireceği yeni yetme çadır devleti hiç değildir. Bu çerçevede MHP, dış politikada hükümet ve devletin yanındadır, Almanya'ya karşı izlenen politikaları doğru bulduğundan, samimiyetle desteklemektedir." dedi. Bahçeli, şöyle devam etti: "Alman siyasetçilerin ipe sapa gelmez ve iç siyasetlerini tahkim için yaptıkları hataları, skandal açıklamaları, yanlı ve terör örgütleriyle aynı kareye düşen sorumsuz ve sakat tavırları gözümüzden kaçmamaktadır. Almanya, yeri gelince demokrat, yeri gelince özgürlükçü, yeri gelince gelişmiş ülke pozuna bürünürken, terör örgütlerine el altından vermiş olduğu örtülemez katkı ve desteklerle de suçüstü yakalanmaktadır. FETÖ Almanya'dadır, PKK Almanya'da cirit atmaktadır. Adil Öksüz isimli teröristin Türkiye'den nasıl çıktığı, hangi yol ve vasıtalarla çıkarıldığı, kimlerle telefonlaştığı muammadır, gizemini korumaktadır." "CHP bundan siyasi çıkar sağlama hevesindedir" MHP Genel Başkanı Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tutuklanacağı iddialarına ilişkin, şunları kaydetti: "Bize göre anamuhalefet partisi liderinin tutuklanmasıyla ilgili polemikler demokrasi hayatımıza zarar vermekte, siyasi havayı kirletmektedir. Bilinçli, sistematik, defolu, kara bir kampanya tedavüldedir. CHP ise bundan siyasi çıkar sağlama hevesindedir. Türkiye'yi yabancı ülkelere şikayet eden Sayın Kılıçdaroğlu'nun, ortada fol yok, yumurta yokken, yalnızca Cumhurbaşkanının anlık bir beyanından anormal sonuçlar üretmesi, muhalefetin güçlenmesini kelepçeye bağlaması bize göre trajikomiktir." "Siyaseti iç çamaşır seviyesine düşürmemek lazımdır" Bahçeli, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeli, Koray Aydın'ın MHP'den istifa ederek, "Meral Akşener'in kuracağı partiye katılacağı ve 2019'da Cumhurbaşkanı adaylarının Akşener olacağı" açıklamalarının hatırlatılması üzerine, "İstifa tek taraflı bir tercihtir. Bu tercihte bulunan kişinin tercihinden dolayı saygı duymak gerekir. Partimiz açısından da hayırlı olmuştur. 2019'da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bugünden adres, kimlik sunan, birilerini hava boşluğuna atıyor, yerine geçmenin planını yapıyor demektir." yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun basına yansıyan atletli fotoğrafını eleştirdiği belirtilerek, "Sizin bu fotoğrafa ve tartışmaya yorumuzunuz ne olur?" sorusuna Bahçeli, "Buna yorum gerekmez. Kim neyi giyiyorsa giysin. Ancak siyaseti iç çamaşır seviyesine düşürmemek lazımdır." dedi. Bir gazetecinin, Akşener ve ekibinin en son düzenlediği kongrede, sahte delege kaydı yaptığının belgelendiği hatırlatarak, buna bir cevap verip vermeyeceği sorulan Bahçeli, "Bu grubun bizimle alakası kalmamıştır ki mesajımız olsun." ifadesini kullandı. "Kapı açık, giren girer çıkan çıkar" "MHP'de bir Akşener istifası bekliyor musunuz?" sorusuna Bahçeli, "Gelirken gördünüz kapı açık, giren girer çıkan çıkar." karşılığını verdi. Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun, "Cumhurbaşkanı adayımız tanınmış biri olacak" ifadesinin anımsatılması üzerine, "CHP'de herkes tanınmış insandır, herkes aday olabilir." dedi. "Siz aday olacak mısınız ya da MHP'nin adayı nasıl birisi olacak?" sorusuna da Devlet Bahçeli, "Benim ne zaman erken konuştuğumu gördünüz ve duydunuz?" değerlendirmesinde bulundu.