02.03.2017 Perşembe 12:27
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, tek başına halk oylaması yapılmasının bile Türkiye demokrasisini daha ileriye götüren bir adım olduğunu belirterek, "Herkes fikrini söylüyor, her farklı grup kendi görüşünü söylüyor. Kim nereden bakıyorsa oradan 'evet', 'hayır' bir şey söylüyor. Çok güzel ve keyifli bir kampanya sürdürüyoruz. İnşallah terör örgütleri bu kampanya süresini zehirleyecek eylem yapma fırsatını bulamayacaklardır. Bunun için de canla başla gayret ediyoruz." dedi. Kurtulmuş, Medya Derneği tarafından düzenlenen kahvaltıda, gazete ve televizyonların temsilcileriyle bir araya geldi. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasının, Türkiye'nin yoğun sıkıntılarla boğuştuğu bir dönemde daha etkin, daha güçlü, daha kararlı bir yönetim mekanizmasının kurulabilmesi için önemli olduğuna işaret ederek, "İnşallah, ümit ediyoruz ki milletimiz 16 Nisan'da bu işi onaylayarak, Türkiye'nin önünü açacaktır." diye konuştu. Türkiye'nin hem yakın çevresinin hem dünya siyasetinde yeniden oluşmaya başlayan yepyeni dengelerin şekillendirdiği bir ekonomi-politik içerisinde bu sürece gittiğini dile getiren Kurtulmuş, sürecin Türkiye'yi prangalarından kurtaracağını ve daha hızlı karar alabilecek bir ülke haline getireceğini ümit ettiğini söyledi. Meselenin, bir parti kampanyasının ötesinde bir Türkiye, memleket meselesi olarak ortaya konulmasını "en doğrusu" şeklinde açıklayan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz, AK Parti olarak kampanya yürüteceğiz tabii. Sayın Cumhurbaşkanımız da kampanya yürütecek. MHP de kampanyasını yürütecek. Diğer siyasi partiler de kampanyasını yürütecek. Bizim kampanyamızın başından beri, ilk günden itibaren söylediğimiz şey; 'Biz pozitif bir kampanya yürüteceğiz.' Başkalarının sözlerine cevap yetiştirmekten ziyade, bu meselenin ne olduğunu, Türkiye'ye ne getireceğini, Türkiye'yi hangi büyük yanlışlardan ve mevcut sistemin tıkandığı hangi hususlardan kurtaracak bir teklif olduğunu anlatacağız. Şu aşamada belki henüz kampanyanın başında olduğumuz için bir miktar seçmenin kararsız olduğu anlaşılıyor. Bu kararsızlık aslında bir tereddüdün ifadesi değil, bir bilgilendirme gereğinin ifadesidir. Dolayısıyla eski sistemin hangi yanlışlarını ortadan kaldıracağını ve ne getireceğini milletimize anlatmak mecburiyetindeyiz. Gördüğüm, çok farklı gruplara bunu anlattığımız zaman başta belki biraz serin duruyorlar ama anlatıldıktan sonra insanlarımız bu meseleyi kavrayarak, daha pozitif bir şekilde yaklaşıyorlar." Kurtulmuş, mevcut sistemin tıkanma nedenlerinden birini, "yönetimde çift başlılık" şeklinde açıklayarak, siyasi aktörler arasındaki önceki siyasi çatışmalardan çeşitli örnek verdi. Kurtulmuş, "Bu insanların kavgacı karakterlerinden değil, yönetimde çift başlılık ve bunların sonucu olarak aşılamayan krizlerin Türkiye'yi ne kadar önemli badirelerin içine soktuğu hepimizin malumudur." dedi. Siyasi istikrarsızlıkların önlenmesi için anayasa değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu belirten Kurtulmuş, sürtüşmelerin, çatışmaların, aktörler arasındaki kavgaların, yönetimde çift başlılığın, siyasal istikrarsızlığın ortaya koyduğu en önemli faturalardan birinin "Türkiye'nin ekonomik krizleri ve kaosları" olduğunu söyledi. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, çıkan ağır faturaların ortadan kaldırılması için istikrarlı, tek elden karar alabilen, etkin bir yönetim modeline ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, "3 haftalık tecrübemle söyleyeyim, bu kısım anlatıldığında dinleyicilerden daha olumlu tepki alıyoruz. Çünkü insanlar, krizden, kaostan çekiniyorlar. Bunu ortaya koymak, anlatmak lazım." ifadesini kullandı. - "Bu sistem darbesavar ve daha demokratik bir sistemdir" Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin bilgi verirken, şöyle devam etti: "Maalesef bunlar 'tek adamcılık', vesaire diyorlar ya, bu tek adamcılık meselesi değil, yönetimin farklı alanlarda toplanmasının önüne geçip, yürütmenin tek elde toplanmasıdır, tek elden yönetme mekanizmasıdır. Bunun anlatılması lazım. Bu yeni sistem darbesavar ve daha demokratik bir sistemdir. Örneğin siyasi bir kriz olduğu zaman ya Meclis ya cumhurbaşkanı seçime götürebilecek, bir yenilenme söz konusu olacak. Eski dönemlerde kilitlenmeyi çözecek olan ya tanktı ya tüfekti. Siyaset kilitlenir, doğası gereği bu olur. Meclis-cumhurbaşkanı, Meclis-hükümet arasında bir kilitlenme olduğu zaman kim çözecek? Millet çözecek, doğrudan doğruya millet çözecek, kararını verecek." Söz konusu anayasa teklifinin daha demokratik bir Türkiye'yi inşa ettiğini belirten Kurtulmuş, "Bir adam hem milletvekili hem bakan olamayacak. Yasama ve yürütme tamamıyla birbirinden ayrı olacak. Cumhurbaşkanlığı, hükümet yasa çıkarmayacak. Türkiye'de şimdiye kadar, bizim iktidarımız zamanında da çıkan yasaların büyük bir kısmı hükümet tasarısı olarak parlamentoya gelir. Parlamentoda çoğunluğa sahip olan aslında yasamayı da yönetir. İnşallah sistem iyi işleyecek ve güçler ayrımı noktasında demokratik bir adım atılmış olacak." diye konuştu. Kurtulmuş, referandum kampanya sürecinin güzel şekilde yürütülmesini temenni ederek, şunları aktardı: "Şimdiye kadar güle oynaya bir kampanya geçiyor. Bu da önemli. İlk günden itibaren söylemiştik. Tek başına referandumun, halkoyunun yapılması bile Türkiye demokrasisini daha ileriye götüren bir adımdır. Herkes fikrini söylüyor, her farklı grup kendi görüşünü söylüyor. Kim nereden bakıyorsa oradan 'evet', 'hayır' bir şey söylüyor. Çok güzel ve keyifli bir kampanya sürdürüyoruz. İnşallah terör örgütleri bu kampanya süresini zehirleyecek eylem yapma fırsatını bulamayacaklardır. Bunun için de canla başla gayret ediyoruz."