19.12.2014 Cuma 11:14
İzmir’in Menemen ilçesinde yaşayan 8 yaşındaki Dilan Kahriman, dünyada nadir rastlanan hastalıklar arasında olan Alkaptonüri hastalığına yakalandı. Doğduğunda ailesi idrarının siyah olmasıyla küçük Dilan’ı hastaneye götürdü. Doktorlar Dilan’ın idrar enfeksiyonu kaptığını düşündü, ancak iki yıl sonra acı gerçek ortaya çıktı. Doktorlar, Dilan’ın tıp dünyasını şaşırtan, dünyada eşine az rastlanır Alkaptonüri hastası olduğu teşhisini koydu. Dilan’ın talihsiz ailesi acı gerçeği öğrendikleri günden bu yana evlatlarını kurtarabilmek için mücadele ediyor. Hastalığının ciddiyetinin farkında olan Dilan da, “Kalbim sıkışıyor. Bana yardım edin, ben ölmek istemiyorum. Ben annemle yaşamak istiyorum” sözleriyle yürekleri dağladı. “CUMHURBAŞKANIM, BAŞBAKANIM SİZ KİMLERİ KURTARDINIZ” Dilan’ın iki yıl boyunca hastalığına teşhis konulamadığını anlatan acılı anne Canan Kahriman yaşadığı süreci şöyle anlattı: "Dilan doğduğunda çamaşırına bulaşan lekeler vardı. Sonra farkettim ki idrarı siyah. Sürekli hastaneye götürdüm, getirdim. Hep ‘idrar enfeksiyonu’ denildi. Aradan iki sene geçtikten sonra Alkaptonüri teşhisi konuldu. Hastalığın sonuçları olarak Dilan’ın kalp kapakçığı normalden daha hızlı kalınlaşıyor. Doktorlar ‘nereye kadar giderse’ diyorlar. Tedavisi yok. Tıpta da araştırmışlar, tedavisi yok. Ama belki tedavisi basit olabilir ama bilinmiyor. Kızımın gözlerimin önünde eriyip gitmesini istemiyorum. Hepsi anne babadır hepsi de evlat acısı nedir biliyorlar. Yardımmış, para pulmuş hiçbir şeyde gözüm yok. Sadece çocuğum iyileşsin. Cumhurbaşkanım, Başbakanım, Sağlık Bakanım bunlar büyük insanlar her yerde eller kolları var. Ben onlara sesleniyorum. Onlar yapabilir. İsteseler yaparlar neler yaptılar, kimleri kurtardılar. Eğer derlerse ki ‘Kızının tedavisi şuradadır, seni göndeririz, kızını kurtaracağız’ bir can borcum olur onlara.” “EMİNE ERDOĞAN ÇOCUĞUMU İYİLEŞTİRSİN” Emine Erdoğan’ın da sesini duymasını istediğini belirten Kahriman, “Biliyorum o da bir annedir. Anne, annenin derdinden anlar, içini bilir o da eminim evlatlarına bir zarar gelsin istemiyordur. Kendini benim yerime koysun, bana bir yardım eli uzatsın. Çocuğumu iyileştirsin. Bir anne olarak ona yalvarıyorum. Ondan yardım istiyorum. İnşallah bu sesime, bu konuşmama sessiz kalmayacaktır. Kalmayacağı da biliyorum bir anne olarak. Tek çarem onlar, götürüyorum getiriyorum boş” diye konuştu. “‘ANNE BEN ÖLECEĞİM’ DİYE MEKTUPLAR YAZIYOR” Küçük Dilan da yaşadığı her şeyden haberdar olup sürekli annesinin gözlerinin içine bakıyor, annesine sarılıyor. Dilan’ın sürekli ölümden bahsettiğini ifade eden acılı anne Canan Kahriman şöyle konuştu: "Kendi kendine mektuplar yazıyor bana. Geçen sene sobanın yanında banyo yaptırdım. Bana ‘Ben ölürsem elbiselerimi kardeşim giysin. Kimseye verme kardeşim giysin’ dedi. Bu çok üzdü beni anne olarak dayanamıyorsun. ‘Öleceğim’ diyor. Arkadaşıyla kavga ettiği zaman ‘Ben ölünce sen beni çok ararsın’ diyor. Mektuplar yazıyor bana kardeşine; ‘Sizi seviyorum. Ben biliyorum ben öleceğim’ yazıyor. Her şeyin farkında ve bunu kendisinden duymak daha da insanın içini acıtıyor. Sarılıyor sürekli bana. ‘Ben seni seviyorum, senden ayrılmak istemiyorum’ diyor. Bazen haberlerde çocuk ölümlerini filan izliyor. ‘Bunları ölünce toprağa mı koyacaklar’ diyor. Kuzenlerine sarılıyor. Her gece kardeşlerini öpüyor sabah uyanmayacakmış gibi. Yaşı çok küçük ama her şeyin farkında hepsini biliyor. İyileşsin istiyorum, çocuğum iyileşsin istiyorum.” “MISIR’DA BİR MUMYA DA BULUNMUŞ BİR DE KIZIMDA VAR" Dilan’ın babası Gürhan Kahriman da kızının hastalığını çok araştırdığını ancak tedavisinin olup olmadığını bilmediğini belirtti. İnternete ve doktorlara bakılırsa hastalığın tedavisinin olmadığının belirtildiğini dile getiren acılı baba yine de bir umutla devlet büyüklerinden yardım istedi. Baba Gürhan Kahriman, bu hastalığı ilk internetten araştırdığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha önce Mısır’da bir mumyada bulunmuş, deney yapmışlar onda çıkmış, bir de kızım da var. Kızım gözümün önünde eriyor. Elim kolum bağlı, kendim servis şoförüyüm ne kadar maddi imkanım olabilir. Kızımı hastaneye dahi götürmeye gücüm yetmiyor. Sayın Başbakan’a, Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanıma rica ediyorum. Kızıma yardım etsinler. Çok zor çocuğunun gözünün önünde erimesi. Allah kimseye vermesin. Sırtımdaki ceketi satarım yine tedavisi olacaksa yaparım. Doktorlar belirli bir yaştan sonra olacak sıkıntıları anlatıyor. 8-9 yaşından sonra kıkırdaklarda morarma, 30-35’ten sonra kamburlaşma ve kamburlaşmayla beraber genç yaşta kalp kapakçığı kalınlaşması. Ancak bir aksilik var ki Dilan’ın kalp kapakçığının kalınlaşması erken başladı. Bazen oturduğu yerde kalbini tutuyor, fazla dayanamıyor çocuğum. Ne olur yardım edin."