"Konu çevre olsaydı ağaçları sökmezlerdi"

13.06.2013 Perşembe 14:01

Aktif Sağlık hizmetleri Sınıfı Çalışanları ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (AKTİF Sağlık-Sen) Genel Başkanı Hüseyin Ayhan, Taksim Gezi Parkı olaylarının çevre duyarlılığı ile ilgisinin olmadığını söyledi. Ayhan, "Mesele çevre olsaydı, ağaçları sökmez, bordür taşlarını koparıp polise atmazlardı.” dedi. Aktif Sağlık-Sen Genel Başkanı Hüseyin Ayhan, sendikanın tanıtımı için İl Temsilcisi Fatma Danışman Hacıeyüpoğlu ile Samsun Amisos Otel’de basın toplantısı düzenledi. Toplantıda sendikaların içinde bulunduğu durum ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin yanı sıra Taksim Gezi Parkı olaylarıyla ilgili değerlendirmede bulundu. Eylemlerin Gezi Parkı’nda ağaçların sökülmesine engel olmak amacı taşımadığını ifade eden Genel Başkan Hüseyin Ayhan, olayların iç ve dış mihrakların yönlendirmesiyle gerçekleştiğine inandıklarını kaydetti. Gezi Parkı eylemlerinin ne bir siyasi partinin ne de radikal grupların tek başına altından kalkabileceği bir organizasyon olmadığının altını çizen Aktif Sağlık-Sen Genel Başkanı Ayhan, “Mesele sadece Gezi Parkı’ndaki 3 ağacı koruma meselesi değil. Konu ağaç olsaydı Atatürk Orman Çiftliği’nde neler heder ediliyor. Mesele çevreyse her yerde olmalı. Eylem yapanlar Ankara ve Taksim’de ağaçları söktüler. Bunun arkasında başka şeyler var. Bu olaylarda iç ve dış mihrakların olduğuna inanıyoruz. Basit bir olay değil. Ülkemizde ne değişiyor da bu olaylar tetikleniyor. Bordür taşlarının söküleceği kadar ne oldu da polise saldırıldı. Bu çevrecilik değil. Altında başka şeyler var. Polisin müdahalesinde de orantısız güç olmuştur. Ama bunu polislerin kendi başına yapmadığını, aldıkları emirle harekete geçtiklerini düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu. PERSONEL SORUNUNU, MASA BAŞINDAKİ 25 BİN HEMŞİRE ÇÖZEBİLİR         Sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarının altında birçok sebep bulunduğuna dikkat çeken Genel Başkan Hüseyin Ayhan, Avrupa’da bir hemşireye 7, Türkiye’de ise 23 hasta emanet edildiğinin altını çizdi. Personel azlığının yanında Avrupa’daki hekimlere göre Türk hekimlerinin 6 saat fazla çalıştığını ifade eden Ayhan, “Sağlık çalışanları arasında görev başındayken hata yapanlar olabilir. Ama istatistikler ortada. Böyle bir olguda hata yapma riski doğuyor. Sağlık camiasının içinde art niyetli hekimler de olabilir. Sonuçta hata yapılınca hasta yakınları, fiziki ve psikolojik şiddete başvuruyor. Biz hak aramada kaba kuvvete karşıyız. Bu şiddet asgariye indirilebilir. Sağlık Bakanlığı’nda şu an genel müdürlük, müdürlük gibi idari kademede masa başında oturan 25 bin hemşire var. Bunların takviyesi ile personel azlığı giderilebilir. Siyaset dik dursun, sağlık çalışanının yanında olsun, ne personel ezilir ne de hasta mağdur olur." şeklinde konuştu. "SENDİKACILIK YANDAŞLIK VE SİYASALLAŞMA ALANI OLDU" Türkiye’deki sendikacılık faaliyetlerini de eleştiren Aktif Sağlık-Sen Genel Başkanı Hüseyin Ayhan, sendikaların memur ve çalışanların özlük haklarını koruması gerekirken yandaşçılık ve siyasallaşma alanı haline geldiğini vurguladı. Ayhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sendikacılık bu noktada olduğu için kamu görevlileri bazı haklarından mahrum, özlük haklarını kaybetme noktasındadır. Devlette kamu görevi, cazibesini kaybetti. Ülkemizde birçok olumsuzluklar varken sendikalar kendi insanlarının menfaati için sadece yandaşlık yapıyor. Ülkemizde şekli sendikacılık yapılıyor ve kayırmacılıktan öteye gitmiyor. Siyasi sendikacılığın yanında değiliz. Sendikalar basitlikten çıkıp kamu ve sağlık çalışanlarının yanında olmalı, kurumlara idarelere yan ve yandaşlık yapmamalı. İdareler sağlık çalışanlarının üzerindeki baskıları kaldırmalıdır.”