Komutanlar '15 Temmuz'u anlattı

Erzurum'da darbe girişimine ilişkin açılan ilk davada, dönemin 9. Kolordu Komutanı olan Öngay ile dönemin Erzurum Özel Harekat Tabur Komutanı olan Ersoy, "tanık" sıfatıyla Ankara'da talimatla ifade verdi.

23.12.2016 Cuma 13:10

Erzurum'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin açılan ilk davada, o dönem 9. Kolordu Komutanı olan Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Kurmay Başkanı Korgeneral Şeref Öngay ve Erzurum Özel Harekat Tabur Komutanı olan Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli Yarbay Kaya Erdinç Ersoy, "tanık" sıfatıyla Ankara'da talimatla ifade verdi. Korgeneral Öngay, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki ifadesinde, o dönemde Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığının kendisine bağlı olduğunu belirterek, 15 Temmuz gecesi istirahat halindeyken arandığı için karargaha gittiğini söyledi. "Karargaha gittiğimde sistem üzerinden gelen ancak daha önceki usullere ve mevzuata uygun olmayan bir emir geldiği, bu emir içeriğinde sıkıyönetim ilan edildiği ve Silahlı Kuvvetlerin yönetime el koyduğu ilan ediliyordu." diyen Korgeneral Öngay, emrin eklerinde görevlendirmelerin de yer aldığını anlattı. Korgeneral Öngay, şunları ifade etti: "O ekte görevden el çektirildiğim yazıyordu. Bu eklerde sanık Murat Koçak'ın, Erzurum Sıkıyönetim Komutanı olarak görevlendirildiğini gördüm. Diğer sanık Murat Yılmaz ile ilgili görevlendirme görmedim. Gönderilen yazıyı yasa dışı emir olarak değerlendirerek bünyemizdeki tugaylarımızla irtibata geçtim. Komutanın bende olduğunu ve emirlere uymamaları gerektiğini söyledim. Dışarı çıkan araç ve personel bulunduğu takdirde derhal içeri alınmalarını ve gelişmelerden haber verilmesini söyledim." İlerleyen saatlerde Koçak'ın araç ve personeli toplayarak bazı faaliyetlere girdiğini İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Çelik ve dönemin Erzurum Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Ali Lapanta'dan öğrendiğini aktaran Korgeneral Öngay, Koçak'ın ayrıca Jandarma Özel Harekat Taburu'na da hazırlanması emrini verdiğini öğrendiğini kaydetti. Korgeneral Öngay, önlem alarak adli ve idari işlemler başlattığını bildirerek, "Tüm komutanlıklara yazılı emirler de göndererek emre kesinlikle uyulmaması, emir çerçevesinde varsa hazırlıkların durdurulması, bu hazırlıklara girişenlerin mümkünse yakalanarak kışla dışına çıkarılmaması talimatlarını verdim." ifadelerini kullandı.  "Darbe gecesi valiyle irtibat halindeydik" Merkez Komutanı Albay Mustafa Gazneli'ye de kalkışmaya girişenlerin yakalanması yönünde emir verdiğine işaret eden Korgeneral Öngay, şunları kaydetti: "Koçak ile telefonda konuştum. Emrin yasa dışı olduğunu, komutanın bende olduğunu söylesem de sözde sıkıyönetim emrini uygulayacağını söyledi. Adli yetki bende olduğu için kimlerin işin içinde olduğunu öğrenmeye başladım. Çelik ve Lapanta ile kalkışmaya girişenlerin Koçak, Yılmaz, Yaşar Buçkun ve Mehmet Karaman olduğunu tespit ettik. Askeri savcıya soruşturma emri verdim ve yakalama kararı çıkarıldı. Gece yakalanarak nezarete alındılar. Ayrıca, olayların devamında Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu ile sürekli hangi tedbirleri alacağımız ve neler yapacağımız konusunda irtibat halindeydik." Yarbay Ersoy'un ifadesi Dönemin Erzurum Özel Harekat Tabur Komutanı olan Yarbay Ersoy da ifadesinde, darbe gecesi misafirlikteyken televizyona baktığında İstanbul'da askerlerin köprüyü kapattığını gördüğünü, bunun terör saldırısı olabileceğini ve muhtemelen terör örgütü DEAŞ mensuplarının kamyonla köprüyü geçmeye çalıştığını düşünmeye başladığını söyledi. Aynı anda jetlerin de uçtuğunu izleyince ülke genelinde terör saldırısı olabileceğini düşündüklerini aktaran Ersoy, "Tedirgin olduk. Kalkmaya niyetlendiğimizde karargahta görev yapan Efsun Anık'ı görev yerine çağırdılar." ifadelerini kullandı. Ersoy, bunun üzerine "Madem terör saldırısı var, beni neden çağırmıyorlar?" diye düşündüğünü anlatarak, şöyle devam etti: "Habercim arayarak, 'Komutanım, bölgeden aradılar. Tabur toplanıyor, sizi almaya gelelim mi?' dedi. 'Ne oluyor?' diye sorduğumda bir şey bilmediğini söyledi. Dışarı çıktığımızda Koçak arayarak, 'Ne oldu, toplandınız mı? Toplanınca haber ver Ersoy.' dedi. Ben de 'Ne oldu komutanım, bir şey mi var?' dedim. Kendisi de 'Kritik bir durum var, toplanınca haber ver'. dedi. Eve gelerek Koçak'ın emrindeki Yılmaz'ı aradım. Emrin sebebini ve ne olduğunu sorduğumda 'Ben de bilmiyorum.' dedi." Evden çıkarken Silahlı Kuvvetlerin yönetime el koyduğuna ilişkin haberi duyduğunu belirten Ersoy, aracın gelmesini beklerken Lapanta'nın kendisini aradığını kaydetti. Tümgeneral Lapanta'dan "Darbe emrine uymayın" talimatı Ersoy, Erzurum Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Ali Lapanta'nın kendisine ne yaptığını sorması üzerine, "Koçak'ın, 'Toplanın' gibi laflar ettiğini aktardığımda kesinlikle emirlerine uymamamı söyleyerek kendisine yönelik sinirli sözler sarf etti." dedi. Jandarma Özel Tabur Komutanlığına doğru yola çıktığını aktaran Ersoy, şöyle devam etti: "Radyoda emir komuta zinciri dışında bir kalkışma olduğunu duydum. Hemen personelci, Astsubay Başçavuş İbrahim'i arayarak gelmeden ve talimatım olmadan kimseye teçhizat verilmemesi yönünde emir vererek yoklama alacağımı söyledim. Tabura gittiğimde benden önce taburun arandığını ve arkamdan iş yapıldığını öğrendim. Yoklama yaptığımda Koçak tekrar aradı. 'Toplanın, merkeze gelin.' şeklinde emir verdi. Merkezde ne yapacağımızı sormam üzerine 'Televizyonda ne oluyorsa biz de onu yapacağız.' dedi. Ben de karşılık olarak 'Gelmiyoruz.' dedim. Daha sonra Lapanta'yı arayarak bu konuşmadan haberdar ettim." Ersoy, Öngay'ın taburu güvenilir birisine bırakıp merkeze çağırması üzerine taburdan ayrıldığını ve merkeze yaklaştığında kalabalığı görmesi sonucu yanlış anlaşılma kaynaklı olaylar olabileceğini düşünmesi üzerine Öngay'ın bilgisi dahilinde tabura geri döndüğünü belirtti. Bölge Komutanlığına geldiğinde 4 sanığın tutuklandığını öğrendiğini anlatan Ersoy, "Bu olay yaşanana kadar birlikte çalıştığım, görevim gereği ilk emirleri çoğu kez bunlardan aldığım Koçak ve Yılmaz'ın böyle bir eyleme girişeceklerine ilişkin herhangi bir söz veya davranışlarını, eylemlerini görmedim, şüphelenmedim." ifadelerini kullandı. İddianamede, sanıklardan dönemin Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı olan Kurmay Albay Murat Koçak ile Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığında görevli Harekat ve Asayiş Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Murat Yılmaz'ın, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi talep ediliyor.