10.02.2014 Pazartesi 15:41
Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında yürütülen müzakere süreci, 1,5 yıllık aradan sonra yeniden başlıyor. KKTC Cumhurbaşkanlığı, Rum yönetimi ile müzakerelerin devamı için hazırlanan "ortak açıklama metni" konusunda uzlaşmaya varıldığını açıklamıştı. Bu çerçevede, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis'in salı günü BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim gözetiminde ara bölgede bir araya gelmeleri planlanıyor. Görüşme çerçevesinde, Eroğlu ve Anastasiadis'in uzun süredir çalışmaları devam eden ortak metinle ilgili gelinen noktayı kamuoyuna açıklamaları ve adada yeni sürecin başlangıcını ilan etmeleri bekleniyor. Müzakere sürecinde şimdiye kadar üzerinde uzlaşı sağlanamayan konulara öncelik verilmesi planlanıyor. Müzakere masasında ele alınacak konular arasında yönetim ve güç paylaşımı, AB, mülkiyet, ekonomi, garantiler ve toprak gibi önemli başlıklar yer alıyor. Liderlerin üzerinde mutabakat sağladığı ortak metinde, yetkilerin kurucu devletlere ait olması, adada eşit statüde iki kurucu devlet bulunması, federal hükümetin vatandaşı olan herkesin Kıbrıs Türk devletinin ya da Kıbrıs Rum devletinin vatandaşı olması gibi bir dizi yeni uzlaşının yer aldığı da belirtiliyor. Görüşmeler sonucunda oluşturulacak yeni kapsamlı çözüm planının ise önce ada halklarına anlatılması, ardından referanduma götürülmesi öngörülüyor. Bu problem yüzlerce yıl sürecek değil 2004 tarihli Annan Planı referandumunun ardından uzun süre kesintiye uğrayan ve 2008'de tekrar başlayan kapsamlı müzakereler, son dönemde Rum tarafındaki seçimler ve ekonomik kriz gibi gerekçelerle sekteye uğramıştı.Rum kesimindeki seçimlerde Anastasiadis'in iş başına gelmesiyle çözüm yönünde beklentiler artsa da 2013'ün ekim ayında yeniden başlaması öngörülen görüşmeler, tarafların müzakerelerin çerçevesini belirleyecek ortak bir metin oluşturamaması nedeniyle yapılamamıştı. Bu süreçte, Türkiye ile Yunanistan arasında varılan mutabakatla, müzakerelerin başlamasıyla birlikte Rum kesiminden bir temsilcinin Türkiye'yi, KKTC'nin bir temsilcisinin ise Yunanistan'ı ziyaret etmesi kararlaştırılmıştı. Salı günü yeniden başlayacak görüşmeler sonrasında çapraz ziyaretlerin de eş seviyede ve eş zamanlı gerçekleştirilmesi öngörülüyor. KKTC Dışişleri Bakanı Nami KKTC Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Kıbrıs müzakere sürecine ilişkin, "Adada geçmişte yapılan hatalardan ders alınır ve gerçekten adada federal bir çözüme ulaşma iradesi masaya yansıtılırsa, o zaman yıllar değil aylar sürecek müzakere süreciyle yeni bir kapsamlı plan her iki tarafın referandumuna sunulabilir" dedi. Nami, uzun bir aradan sonra yeniden hareketlenen Kıbrıs müzakere sürecine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. Brüksel'de AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle ile yaptığı görüşmede son gelişmeleri değerlendirdiklerini ifade eden Nami, Füle ile hem Rum tarafıyla ortak açıklama metnine ilişkin süreci hem de Kıbrıslı Türklerin, Avrupa Birliği için attığı adımları ele aldıklarını söyledi. Görüşmenin olumlu bir havada geçtiğini ve önümüzdeki dönemde Füle'nin Kıbrıs'a gelmesini beklediklerini belirten Nami, dünyada Kıbrıs'a artan bir ilginin olduğuna işaret ederek, çözümle ilgili yeni bir sürece gelindiğini vurguladı. Yarın KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis'in yapacağı görüşmede, iki liderin uzun süredir çalışmaları devam eden ortak açıklamayla ilgili gelinen noktayı kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade eden Nami, liderlerin görüşme sonrasında yeni sürecin başlangıcını ilan edeceklerini kaydetti. İki liderin, görüşmenin ardından ortak açıklamada ifade edilen zeminde, müzakerecilerine "ana başlıklarda çalışmalarına derhal başlamaları" talimatını vereceklerini kaydeden Özdil Nami, liderlerin henüz çözüme ulaştırılamamış konular üzerinde yoğunlaşacaklarını dile getirdi. Bakan Nami, yeni başlayacak sürecin yıllarca devam etmemesini temenni ettiğini vurgulayarak, çalışmaların bu öngörüyle kurgulanması gerektiğini söyledi. Rum tarafı ile Kıbrıs Türk tarafı arasında oluşturulan ortak açıklama metninde Dışişleri Bakanlığı'nın da aktif olarak çalıştığını kaydeden Nami, şöyle konuştu: "Sonunda liderlerin bu noktaya varmış olması son derece sevindiricidir. Ortak açıklamada Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili BM kararlarında ifade edilen tek uluslararası kimlik, tek vatandaşlık, tek egemenlik gibi konuların yer aldığını görüyoruz. Metinde bugüne kadar uzlaştırılmamış olan bazı konularda da yeni uzlaşıları ortaya çıkardığını görüyoruz. Artık federal hükümete verilmeyecek olan yetkilerin kurucu devletlere ait olacağı, adada eşit statüde iki kurucu devlet olacağı, federal hükümetin vatandaşı olan herkesin ya Kıbrıs Türk devletinin ya da Kıbrıs Rum kurucu devletinin vatandaşı olacağı gibi geçmişte olmayan yeni uzlaşıların bu ortak açıklama metninde yer aldığını görüyoruz. Metinde iki bölgeli, iki toplumluluğa AB ilkeleri gibi adanın tamamında saygı duyulacağının ifade edildiğini de görüyoruz. Artık Rum tarafı, Türk tarafını ayrılıkçı politikalar yürütmekle suçlayamayacak. Türk tarafı da Rumların, Kıbrıslı Türkleri azınlık yapma ve üniter bir devlet oluşturma politikasında olduğunu iddia edemeyecek." İki tarafın birbirini düşman olarak görmekten vazgeçmesi gerekir "Adadaki her iki tarafın birbirini düşman olarak görmekten vazgeçmesi gerekir" diyen Nami, "Eğer bir ortaklık kuracaksanız, karşılıklı iyi niyeti en üst seviyeye çekmeniz lazım. Bu ruhla çalışmalarımızı yaparsak eğer, o zaman gerçekten çok daha refah bir Kıbrıs'ı yaratabiliriz. Bu imkan şu anda elimizde" diye konuştu. Nami, Kıbrıs'ta yeni bir metinle yeni bir fırsat doğduğuna dikkati çekerek, "Adada geçmişte yapılan hatalardan ders alınır ve gerçekten adada federal bir çözüme ulaşma iradesi masaya yansıtılırsa, o zaman yıllar değil aylar sürecek müzakere süreciyle yeni bir kapsamlı plan her iki tarafın referandumuna sunulabilir" ifadesini kullandı. Türkiye'nin bu süreçte çok takdir edilecek olumlu bir rol oynadığını da ifade eden Bakan Nami, "Eğer bugün Adanın her iki tarafında, Avrupa'da ve BM'de Kıbrıs konusunda olumlu bir hava esiyorsa, bununla ilgili Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine gerçekten büyük bir teşekkür borçluyuz. Türkiye, ilgili tüm tarafları cesaretlendiren bir tavır içerisine girdi ve güçlü desteğini de açık bir şekilde her zaman beyan etti. Diğer ilgili taraflar da bu iradeyi koyarlarsa o zaman başarı kaçınılmaz olur" değerlendirmesinde bulundu.