11.05.2014 Pazar 16:06
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kadına el kaldıran insanlığa el kaldırmıştır, çocuğa el kaldıran, şiddet uygulayan, bir insan dahi olamayacak derecede alçalmıştır. Son hazırlığını yaptığımız yasa tasarısı, bu konuyla ilgili cezaları ciddi manada artıran bir yasa tasarısı olacaktır. Böyle bir kapıdan gir, öbür kapıdan çık yok... Çok ciddi ağır cezalar getiren bir yasal düzenlemeyi Meclis'e pazartesi günü gönderiyoruz" dedi. Başbakan Erdoğan, Afyonkarahisar’da, NG Güral Hotelde düzenlenen “Anneler Günü Sevgi Buluşması” programında, sevgi evlerinde kalan çocuklarla bir araya geldi. Erdoğan, programdaki konuşmasına, tüm annelerin gününü kutlayarak başladı. 2011 yılında Hakka uğurladığı annesi ile birlikte hayatını çocuklarına adayan, ömrünü hayırlı evlat yetiştirmek üzere geçiren ve ahirete göçmüş olan tüm annelere Allah’tan rahmet dileyen Erdoğan, şöyle konuştu: “Kahramanlık diyarı, şehitler diyarı Afyonkarahisar’da şehit annelerinin Anneler Günü'nü özellikle tebrik ediyorum. Onların her birinin ellerinden öpüyorum. Şehitlerimiz o ünlü mertebeye ulaştıkları andan itibaren, anne babaların evlatları oldukları bu milletin de evlatları oldular. Aynı şekilde şehitlerimizin anneleri ve babaları, evlatlar o mübarek makama eriştiği andan itibaren bu milletin anne babaları olurlar. Bu millete kahramanlar vermiş tüm annelere hürmetlerimizi iletiyor, Allah onlardan razı olsun diyorum.” Kur'an-ı Kerim’de, anne babalar kastedilerek, “Onlara öf bile demeyin” diye emredildiğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti: “Peygamber Efendimiz’e Sahabe-i Kiram'dan biri gelip de kendisine, ‘iyilik yapmaya kim daha layıktır Ya Resulullah’ diye sorduğunda Peygamberimiz şu cevabı veriyor; 'Annen, sonra annen, sonra baban, sonra yakınlık derecelerine göre diğer yakınların.’ Hz. Peygamber Aleyhisselam, anne baba hasretini, hayatı boyunca yüreğinde hissetmiş, hem yetim hem öksüz bir insan olarak onların ne kadar değerli olduğunu çok çok iyi biliyordu. Kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü karanlık bir çağda, Hz. Nebi, kız çocuklarına ve kadınlara hak ettikleri değeri teslim ediyordu. Efendimiz, kadınlara hak ettiklerini teslim ederken anneleri, kadınlardan, erkeklerden çok daha ayrı bir konumda tutuyor, onları makamların en yükseğine taşıyordu. Neydi o? ‘Cennet annelerin ayaklarının altındadır’ diye buyuruyor. Dikkat edin, babaların değil, erkeklerin değil. Kadınların da değil. Ya? Annelerin ayakları altında duruyor. Annelerin o mübarek ayaklarının altında cennetin olduğunu, cennet kokusu olduğunu ifade etmişti.” “Onun için diyorum ki annelerin ayaklarının altı öpülür. Tavsiye ediyorum” diyen Başbakan Erdoğan, “Ben öptüm, sizler de öpün. Şunun üzerinde hepimizin düşünmesini isterim: Annelik biyolojik bir hal değildir, psikolojik bir hal değildir. Annelik bir ruhtur. Bir şuurdur. Dünyada hiçbir varlığa bahşedilmeyen, insan üstü duyguların bir gönülde toplanması ve orada tezahür etmesidir. Nasıl ki aşk tarif edilemez bir duygu ise annelik de tarifi mümkün olmayan, açıkçası aşktan da öte aşkı aşan bir duygudur” şeklinde konuştu. Yüreğinde anne sevgisi taşıyan insanların başka insanları, ailesini, vatanını, milletini de seveceğine inandığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yüreğinde anne sevgisi olmayan, annesine saygı duymayan, annesine hürmet göstermeyen, annesine minnet duymayan insanların ise kalplerinde noksanlık, hastalık olduğunu düşünüyorum. Onun için bu Anneler Günü’nde, anneleri hayatta olanlardan bir ricam var: Mutlaka gidin, annelerinize sarılın, annelerinizi öpüp koklayın, onları sevindirin. Benim şu anda koklayacağım, sarılacağım annem yok ama Eşe Hanım'a sarıldık burada. O bize bugün ayrı bir renk kattı. Annelerin hakları ödenmez. Sizler onlardan helallik dileyin. Gidemeyecek durumdaysanız arayın, hatır sorun, gönüllerini alın. Anneleriniz vefat ettiyse onlara muhakkak Fatiha ve bir Yasin okuyun. Ruhlarına dualar gönderin. Onu sadece Anneler Günü’nde değil her fırsatta yapmaya gayret edin.” “77 milyonluk ailenin en muteber kişileri annelerdir” Türkiye’nin de 7 bölgesiyle, 81 vilayetiyle, kadını, çocuğu, genci, yaşlısıyla 77 milyon insanıyla tek ve büyük bir aile olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ailenin her bir ferdi, birbirine kardeşlik bağlarıyla yani ortak kader bağlarıyla bağlanmış ve kenetlenmiştir. Hiç şüpheniz olmasın. 77 milyonluk ailenin en muteber kişileri annelerdir. Toplum olarak, millet olarak, elbette hükümet olarak bize düşen anneleri el üstünde tutmak, annelerin mutlu olduğu Türkiye’yi tesis etmektir. Türkiye, annelerin acı çektiği, gözyaşları döktüğü, ağladığı bir ülke olmamalıdır.” “Geçmişte bu ülkede çok büyük acılar yaşandı. Bu acılardan en büyük payı da maalesef anneler aldı” ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle dedi: “Doğum sancısıyla dünyaya getirdiği evlatları, teröre, şiddete kurban verdiler. Dünyanın en büyük acısını, evlat acısını yaşadılar. Bunun için bizler ülkemiz için, milletimiz için, annelerimiz babalarımız için tarihi bir adım attık. Milli Birlik Kardeşlik sürecini başlattık, çözüm sürecini başlattık. Anneler ağlamasın, yürekleri yanmasın dedik, annelerin vicdanları yara almasın, anneler bağırlarına taş basmasın, bu ülkede hiçbir yuvada, hiçbir ailede evlat acısı yaşanmasın, bu ülkenin hiçbir evine ateş düşmesin... İnanın bunu yapmak hiç kolay olmadı. Annelerin göz yaşı üzerine, kan üzerine siyaset yapan, istismar yapan, oralardan çıkar sağlamaya çalışanlar, bizim bu adımlarımıza destek olmadılar. Türlü provokasyonlar yaptılar, şehit cenazeleri gelmesi için, Türkiye’nin yeniden yangın yerine dönmesi için beddualar edildi, girişimler bulunuldu. Tahrik edici, kışkırtıcı demeçler verildi. Fakat biz bu istismar siyasetine, bu vicdansızlığa, bu merhamet anlayışına kulak tıkadık, kanı durdurmak, acıları, gözyaşını dindirmek, zulmü durdurmak, toplumsal barışı tesis etmek için gerekirse baldıran zehiri içmeye hazırız dedik. Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye hazırız dedik, samimiyetle attığımızı bu adımların karşılığını aldık ve alıyoruz." "Anneler kaygıyla yollara bakmıyor" Terör nedeniyle bir yılı aşkın süredir annelerin ağlamadığını, yüreklerinin yanmadığını belirten Erdoğan, "Annelerin üzerine titreyip, büyüttükleri gonca güller, çiçekler solmuyor, fidanlar kırılmıyor. Doğu'da, Güneydoğu'da anneler rahat bir nefes alırken, diğer bölgelerimizde de oğlu asker, polis olan anneler kaygıyla yollara bakmıyor" diye konuştu. Çözüm sürecinin başarısının, barışın sağlanmasının arkasında annelerin dualarının bulunduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, "Biliyorum ki anneler bizim yanımızda, biliyorum ki annelerin duaları bizimle. Ayağının altına cennet serilmiş o mübarek annelerin dudaklarından dökülen dualar bizi bu günlere taşıdı. İnşallah o dualar, destekler Türkiye'yi çok daha güzel günlere taşıyacak. İnşallah halis niyetlerle, samimiyetle, annelerin dualarıyla başlayan ve ilerleyen bu süreç arzu edilen bir şekilde sonuçlanacak, bu ülkeye kalıcı barış hakim olacaktır. Allah'ın izniyle, milletimizin dirayetiyle, sabırla, soğukkanlılıkla, birlikte, beraberce tek yürek olarak bu süreci selamete ulaştıracağız" ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, annelerin ve geleceğin annesi kızların cahil kalmaması için onları okulla, eğitimle buluşturduklarını, eşi vefat etmiş kadınlara maaş bağlayarak onların hayata tutunmasını sağladıklarını anlatarak, yaptıkları her hizmette, yatırımda anneleri ve çocukları düşündüklerini, adımları ona göre attıklarını kaydetti. Erdoğan, "Yollar, köprüler, tüneller en başta anneler çocuklarıyla sağ salim kucaklaşabilsin, anneler hastanelere en hızlı şekilde ulaşabilsin diye inşa edildi. Modern, sağlıklı, sağlam konutları en başta anneler hak ettikleri evlerde yaşasınlar diye inşa ettik. Sağlıkta, eğitimde attığımız adımlar hedef anne olmak üzere atıldı. En başta anneler ve onların yavruları için, aydınlık bir gelecek imar etmek için bunu çok önemsedik" değerlendirmesinde bulundu. Salonda bulunan çocukların cıvıltısının mutluluğu yaşadıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Bugün Anneler Günü'nü Afyonkarahisar'da sizlerle beraber kutladık, ama bu tabii bir günlük olmasın. Şu anda çocuklarımızın cıvıltıları geliyor, ama ben şuna inanıyorum; komşu komşunun derdinden mesuldür, kardeş kardeşin, arkadaş arkadaşın derdinden mesuldür. Bir ülkenin anneleri ne kadar mutlu olursa inanın çocukları da o kadar mutlu olur. Bu anlayışla hep hareket ettik. Biz, anneye el kaldıranın insan dahi olamayacağına inanan bir kadroyuz. Kadına, çocuğa şiddet uygulayanların bırakınız aramızda dolaşmasını, bizimle aynı havayı solumalarının bile zul olduğuna inanan bir kadroyuz. İnanın tarihimize ve değerlerimize ne kadar sahip çıkarsak bu meselenin çözümü de o kadar kolay olur. Kadına el kaldıran insanlığa el kaldırmıştır, çocuğa el kaldıran, şiddet uygulayan, bir insan dahi olamayacak derecede alçalmıştır. Son hazırlığını yaptığımız yasa tasarısı, bu konuyla ilgili cezaları ciddi manada artıran bir yasa tasarısı olacaktır. Böyle bir kapıdan gir, öbür kapıdan çık yok... Çok ciddi ağır cezalar getiren bir yasal düzenlemeyi Meclis'e pazartesi günü gönderiyoruz." Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda Mısır'ın, Suriye'nin, Myanmar'ın, Afganistan'ın annelerinin de Anneler Günü'nü kutladı. Şehit annesi Eğerci’ye hediye takdim edildi Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından, şehit annesi Eşe Eğerci’ye hediye takdim etti. Çocuk korusunun sahne aldığı programda, ayrıca sevgi evinde kalan 13 yaşındaki Hasan Ali Tunç da “Anne Özlemi’ adlı şiiri okudu. Başbakan Erdoğan ve salonda bulunan birçok davetlinin, şiirin okunduğu esnada gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü. Çocuklara oyuncak da dağıtan Başbakan Erdoğan, Anneler Günü Hatırası yazılı pano önünde fotoğraf çektirdi. Erdoğan ve çocuklar, ikram edilen lokumlardan da tattı. Programa, Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, AK Partili kadın milletvekilleri, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu ve eşi Esma Balkanlıoğlu da katıldı.