24.11.2017 Cuma 16:48
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, "İthal eti hiç kimse, bende başta olmak üzere, istemiyor. Türk halkının, benim torunlarımın, çocuklarımın bu proteine ihtiyacı var ve ben bunu maalesef şuanda karşılayamıyorsam, geçici bir süreliğine ithal etin hiçbir zaman çözüm olmadığını bilen kardeşlerinizden birisiyim." dedi. Bakan Fakıbaba, temaslarda bulunmak üzere geldiği Kars'ta 'Tarım Sektörü Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, aile olarak gördükleri çiftçi kardeşleriyle bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu belirtti. Köyden şehre göçün bitirilmesi ve şehirden köye göçün teşvik edilmesi konusunda çalışmalarının sürdüğünü aktaran Fakıbaba, şöyle konuştu: "Şehircilik Bakanlığının görevi şehirleri nasıl yaşanabilir bir hale getirmekse, benim de görevim ve arkadaşlarla beraber görevimiz, köyde yaşayan kardeşlerimizin yaşanabilir köylerde kendi ürettikleri ve alın teriyle elde ettikleri kazançlarıyla mutlu hale getirebilmektir. Bana göre işin kısa ve öz özeti bu olması gerekir. Köyde yaşayan insan üretecek, hayvancılık, sütçülük, tarım yapacak. Neticede girdileri çıktılarından çok daha az olacak. Diyecek ki 'Ya Allah razı olsun ben köyde yaşıyorum ama şehirden daha mutluyum.' Esasında bakanlığa ben böyle bakıyorum. Biz nasıl köydeki insanları şehre göndermeyiz, köyden şehre göç etmiş insanları şehirden köye nasıl döndürebiliriz, bütün amacımız bu. Bu konuda hem Cumhurbaşkanımızla, Başbakanımızla, bakanlar kurulumuzla, bakanlarımızla, milletvekillerimizle her gün tartışıyoruz. Projelerimiz vardır, bunlar gerçekleşecek." - "İthal eti istemiyorum" Fakıbaba, arkadaşlarının kendisine en çok ithal et konusunda sorular sorduğunu vurgulayarak, "Ben arkadaşlara gayet iyi bir şekilde izah ettiğimi zannediyorum. İthal eti hiç kimse, bende başta olmak üzere, istemiyor. Türk halkının, benim torunlarımın, çocuklarımın bu proteine ihtiyacı var ve ben bunu maalesef şu anda karşılayamıyorsam, geçici bir süreliğine ithal etin hiçbir zaman çözüm olmadığını bilen kardeşlerinizden birisiyim. Geçici bir süreliğine düveyi artırmak ve yeni yavrular elde etmek kaydıyla, hayvancılıkla uğraşan kardeşlerimizi mutlu etmek kaydıyla, biz bunu Allah'ın izniyle en fazla 3 sene içerisinde ülke olarak geçeceğimize inanıyorum." ifadesini kullandı. Kars, Antalya, Edirne ve Diyarbakır için ne gerekiyorsa onu yapacaklarını, çalışıldığı takdirde yapılmayacak bir şey olmadığını kaydeden Fakıbaba, şunları söyledi: "Türkiye'de yaşayan insanlarının halledemeyeceği hiçbir sorun yok. Biz Allah'ın izniyle kendimize yetecek kadar et üretiriz, hatta fazlasını da ihraç ederiz. Bunu yapabilecek güçteyiz. İnşallah buna Türkiye ulaşacaktır, göreceksiniz. Projeler bellidir. Ot olmazsa et ve süt olmaz. Ne kadar ot, o kadar et ve süt. Ot da su ile ilgili. İnşallah biz bunları yapabiliriz, yapacağız. Benden önceki arkadaşlar da bunu başardı. Biz bayrağı alıp daha ileriye götüreceğiz. Başarmamak için hiçbir neden yok. 2002'de 6.1 kilogramdan, 14,7 kilograma çıkarmışız. Bizim hedefimiz de 15 kilogramdır. Bu konuda bütün sivil toplum örgütleri ve çiftçi kardeşlerimizle el ele verip bunu başaracağız." - "Kars aynı zamanda lojistik merkezi marifetiyle lojistik kent oldu" Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da Kars’ın hayvancılık ve tarım ili olduğunu ve bu anlamda daha çok öne çıktığını belirtti. Bölgenin değerlendirildiği bir toplantı yaptıklarını aktaran Arslan, "Biz de Kars’ın şu an ki durumunu ve beklentilerini ortaya koyduk. Bizim beklentilerimiz çok. Özellikle Kars’ın erişimi ve ulaşımı konusunda çok şey yapıyoruz ve çok yol aldık." dedi. Arslan, Bakü-Tiflis-Kars projesinin tamamlanmasıyla Kars’ın hem doğu hem de batı istikametinde kesintisiz yük taşınabilen bir merkez haline geldiğine işaret ederek, şunları söyledi: "Kars aynı zamanda lojistik merkezi marifetiyle lojistik kent oldu. Kars’ın bu avantajını Karslının ve Kars’ın lehine çevirebilmemiz için tarım ve hayvancılığı daha modern yapmamız, girdileri ve çıktıları artırmamız, entegre tesislerle de ürünlerimizi başka pazarlara gönderebilmemiz lazım. Değerli bakanımız Kars’ta besi organize sanayi bölgesi kurulmasıyla ilgili başından beri çok ciddi destek verdi ve proje başladı. Sayın bakanım ‘Su olmadan hayvan, hayvan olmadan et ve süt olmaz’ diyor. Bu cümleyi biliyoruz. Bunun için barajlar konusunda hükümetimizin çok önemli desteği var. Barajlarla birlikte sulama kanalları, sulanabilir arazimizin sulanabilir hale gelmesi bizim için çok önemli. Bu anlamda çalışmalarımız var. Bu çalışmalarla daha modern yem bitkiciliği yapabilmek, ona bağlı olarak daha modern hayvancılık ve besi hayvancılığı yapabilmek adına öteden beri Karslıların inancı ve gayreti var. Bu konuda da mesafe alabildik." Konuşmaların ardından Kars Arıcılar Birliği tarafından Bakan Fakıbaba'ya arıcılık tulumu hediye edildi.