09.10.2014 Perşembe 16:44
İstanbul, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesindeki İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu (İKGF-Dİ) tarafından "2015 İslam Dünyası Gençlik Başkenti" ilan edildi. İKGF-Dİ Genel Sekreteri Büyükelçi Elşad İskenderov, düzenlediği basın toplantısında Dünya Ticaret Merkezi'nde devam eden İKGF-Dİ 2. Olağan Genel Kuruluna ilişkin bilgi verdi. Genel kurulda İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye 45 ülkenin temsilcilerinin yer aldığını belirten İskenderov, ele alınan konuların hem gençleri hem de İslam coğrafyasını yakından ilgilendirdiğini kaydetti. Radikal düşüncelerle mücadele ve gençliğe yönelik provokasyonların önünün alınması gerektiğini vurgulayan İskenderov, genel kurulda alınan yeni bir kararı açıkladı. İskenderov, genel kurulda kendilerini mutlu eden bir gelişme yaşandığını ifade ederek, "İstanbul, gençlerin buluşma merkezi tanındı. İstanbul 2015'in İslam Dünyası Gençlik Başkenti ilan edildi. Bu kapsamda çalışmalarımız devam edecektir" dedi. Basın mensuplarının IŞİD'in saldırılarına ilişkin sorusu üzerine İskenderov, genel kurulda radikal İslam ve İslam imajını kötüleyen örgütlerin ideolojisi, onlarla mücadele konusunda bir çalıştay bulunduğunu söyledi. Bu tür grupların kısasa hedeflenen, ideolojik boşlukta olan, intikam arayan, kendini ifade ve macera arayışında olan gençleri örgütlerine katmaya çalıştıklarını ifade eden İskenderov, İslamın sulh, barış ve hoşgörü dini olmasıyla ilgili özel eğitim programlarının gerçekleştirilmesi gerektiğini, önerilerinin ilgili kurullara ve yapacakları projelerde yer alacağını kaydetti. Filistin, Suriye ve Irak'tan gençler ülkelerindeki sorunları anlattı Genel kurulda Filistin, Suriye ve Irak'tan gelen delegeler de ülkelerindeki gençlerin yaşadığı sorunları anlattı. Suriyeli delege Luna Fakkas, Suriye'de yaşanan iç savaş dolayısıyla ülke gençliğinin yarısının hayallerinin rafa kaldırıldığını, yaşamlarının, ailelerinin yok edildiğini söyledi. "İç savaşla gençlerin yaşamları bir ipliğe bağlandı" diyen Fakkas, fizyolojik, psikolojik, ailevi sorunlar ile eğitim ve iş bulma sıkıntısıyla karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Fakkas, kriz halindeki bir ülkenin vatandaşı oldukları için sorun yaşadıklarını ifade ederek, şunları kaydetti: "Bugün buraya bu sorunlara çözüm aramak için toplandık. Ümmet olarak bu zorlukların üstesinden gelmek için çalışmalıyız. Her ülkeden en az bin Suriyeli gence burs verilirse 50 bin genç, fırsat sahibi olacaktır. İhtiyaç sahipleri için merkezler kurarak ve onlara rehabilitasyon hizmeti ve çalışma imkanları sağlanarak, iki taraf arasındaki bariyerlerin kaldırılması sağlanmalı. Suriyelilerin Yunanistan'a geçişi konusundaki haberleri gördük. Artık kaybedecek hiçbir şeyleri olmayan insanlar bunu yapıyor. Birçok ülkeye zahmet verdik ama bir şeye inandığınızda herkes birbirini destekler. Suriyelilerin bu savaşı yaşamasına izin vermemeliyiz. Depresyon, verimsizlik ve Allah yolundan çıkmalarını önlememiz gerekir." "Irak 1980'lerden günümüze kadar sürekli savaş halinde" Iraklı delege Ehsan Alhakin de yıllardır ülkesinde hakim olan diktatörlüğün, gençliğin ve toplumun tamamında sorunlara yol açtığını ve ahlak değerlerini yok ettiğini anlattı. Yaklaşık 40 yıl boyunca diktatörlükle cahil bir toplum oluşturulduğunu vurgulayan Alhakin, şöyle konuştu: "Radyo dinlemek bile yasaktı. Haberleri dinleyemez, internete giremezdiniz. Bütün bilgi kaynakları engellenmişti. Gençler, sadece yaşamak ve iş bulmak istiyorlardı. Ahlaki değerler de böylelikle ortadan kalktı. Diktatörlüğün sonucu olarak yolsuzluk arttı. İnsanlar açlık ve fakirlikle yaşıyorlardı. Açlığının nedeni, devletti ve bu devletin parçası olma fırsatını ele geçirdiklerinde sadece açlıklarını tatmin etmek için almaya çalıştılar. Aç olanlar, ellerine geçirdikleri her şeyi almaya çalıştı." Alhakin, Irak'ta bugün hala devam eden savaş dolayısıyla gençlerin 18 yaşına geldiğinde orduya katılması gerektiğini belirterek, "Irak 1980'lerden günümüze kadar sürekli savaş halinde. Toplum artık ordunun bir parçası haline geldi. Şimdi IŞİD sorunu var. Irak'ta gençlik, silahlanma, asker olma ve hayatta kalmak için mücadele anlamına geliyor. Benim toplumum gençlik konusunda büyük bir sorun yaşıyor ve buna çare bulmamız gerekiyor. Bu konferans, bunun bir parçası olacak" ifadelerini kullandı. "Filistin gençler gözaltına alınıyor" Filistinli delege Lina Nowarah da yaptığı konuşmada, ülkesinde özellikle ramazan ayında rahatça dolaşmanın çok zor olduğunu dile getirdi. Öğrencilere saldırıldığını, gaz bombaları atıldığını ifade eden Nowarah, "Filistinli gençler gözaltına alınıyor. Benim 17 yaşındaki kuzenim, katıldığı barışçıl bir gösteride 15 Mayıs'ta şehit oldu" diye konuştu. Nowarah, öğrencilerin okullarına gittiğinde İsrail birliklerince gözaltına alınma tehdidiyle karşı karşıya kaldığını belirterek, şöyle devam etti: "Gençlerin kariyer ve gelecekleri etkilendi. Gelecek planlarına zarar verildi ve Gazze'de 2 bin 147 kişi öldürüldü. Bunun 302'si kadın, 500'ü çocuktu ve 145 aile en az 2-3 aile üyesini kaybetti. Üniversite, yerle bir edildi. Filistin'de işsizlik oranı yüzde 52,5. Bu çok yüksek bir rakam."