‘İpek Yolu’nun Batı’ya açılan kapısı

Çin’in başlattığı projelerin, ülke ekonomisini daha da ileriye taşıması bekleniyor.

11.12.2014 Perşembe 08:23

Çin’in başlattığı projelerin, ülke ekonomisini daha da ileriye taşıması bekleniyor. Projeyle, Doğu Türkistan topraklarını içine alan Şincan özerk bölgesinin stratejik önemi artacak Geleneksel kapalı ekonomiden açık ekonomiye geçişle birlikte, birbiri ardına gerçekleştirdiği ekonomik devrimlerle dünyanın en büyük ekonomisi haline gelen Çin, bugün geldiği noktayı daha ileri taşıyabilmek amacıyla iki önemli projeyi başlattı. Ülkenin kuzey batısında başlatılan, ‘İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’ (Silk Road Economic Belt) ile güneyini içine alan ve bir ölümü deniz yolları üzerinden gerçekleştirilmesi öngörülen, ‘21. Yüzyıl Deniz Üzerinden İpek Yolu’ projeleri, önümüzdeki birkaç yılda Çin ekonomisinin daha da büyümesine zemin oluşturacak. Yıllık 730 milyon dolar Bu ekonomik göstergelerin ışığında Çin, 120’den fazla ülkenin en büyük ticari ortağı olarak dünya ekonomisinin ilk sırasını hedeflerken, Türkiye’yi de doğrudan etkileyecek ‘İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’ adıyla özel bir programı yaşama geçirmek için bir süre önce düğmeye bastı. Çin Devlet Başkanı Şi Cingping, geçen ekimde, ülkesinin söz konusu ekonomik girişim için 2020’ye kadar yaklaşık 40 milyar dolarlık bir yatırım yapmayı hedeflediğini açıkladı. Proje çerçevesinde, İpek Yolu Fonu adıyla başlatılacak yatırımlara her yıl yaklaşık 730 milyon dolar harcanacak. Çin Devlet Başkanı Cingping, İpek Yolu Fonu’nun alt yapısını oluşturmak için komşu ülkelerle milyarlarca dolarlık enerji anlaşmalarına imza koydu. ‘Terör’ için destek sözü Çin’in büyük önem verdiği iki parçalı İpek Yolu Projesi’nin kuzey batı hattındaki en önemli bölümünü, 1949’daki devrim sonrasında merkezi Çin yönetiminin üzerinde egemenlik kurmaya çalıştığı Doğu Türkistan toprakları oluşturuyor. Pekin yönetiminin İpek Yolu Fonu için komşu ülkelerle imzaladığı anlaşmalar kapsamındaki enerji nakilleri, halen üzerinde büyük tartışmaların yaşandığı Şinciang (Şincan) Uygun Özerk bölgesi üzerinden gidiyor. Anlaşmaların yanı sıra projeye yapılacak 40 milyar dolarlık yatırım sözü verilmesiyle birlikte, ‘projenin Uygur Türklerinin anavatanı Doğu Türkistan’da Pekin yönetiminin baskılarını artırabileceği’ endişeleri dile getiriliyor. Projeyle, Doğu Türkistan topraklarını içine alan Şinciang (Şincan) özerk bölgesinin Çin açısından stratejik önemi artarken, Pekin yönetiminin komşu ülkelerden Doğu Türkistan’da, “Terörle mücadele çalışmalarına destek sözü aldığı” belirtiliyor. ‘Harmoni’ içinde yaşıyorlar * Şinciang’da pek çok azınlık bir arada yaşıyor. Ancak, Uygurlar bölgenin en etkin grubu olarak tanımlanıyor. Özellikle Urumçi’nin pek çok noktasında Çinlilerin ve Uygurların, ‘harmoni’ (uyum) içinde yaşadıklarını gösteren duvar yazıları ve ışıklı panoları görmek mümkün.   *Çin yönetimi, İpek Yolu Ekonomik Kuşağı projesi kapsamında bölgenin önemli ölçüde gelir kazanmasını sağlayan çalışmalara imza attı. Çin’de kişi başına düşen milli gelir ortalama 6 bin 100 dolarken, Şinciang bölgesinde bu gelirin ortanın üzerinde olduğu dile getiriliyor. Bölgede uygulanan, ‘sıfır işsizlik’ projesiyle işsizlik oranı yüzde 3.4’e indirilmiş durumda. * 2010’da başlatılan, “halkın geçimini geliştirme” uygulaması kapsamında 2014’te 25 ayrı kategoride 150’ye yakın proje hayata geçirilerek gelir düzeyinin artırılması hedeflendi. 2013’te Şinciang merkezli toplam değeri 11.2 milyar RMB’lik (1.9 milyar dolar) bin 92 projeye imza atıldı. Yüzlerce üretim tesisi * Urumçi, 20 milyona yakın nüfusu olan Şinciang bölgesinin 5 milyon nüfuslu en büyük kenti. 2009’da Çin ile Uygurlar arasında yaşanan ve pek çok Uygur’un yaşamını yitirdiği olayların ardından kentte devam eden gerginliği hissetmek mümkün. * Özellikle Uygurların yoğun olarak yaşadığı mahallelerde, polisin TOMA benzeri araçlarla aldığı önlemleri görmek mümkün. Ayrıca, silahlı 5 kişiden oluşan özel askeri devriyeler kent merkezindeki çeşitli noktalarda konuşlanarak yönetimin varlığını hissettiriyor. * Merkezi idare, Çin’in büyük bölümünde olduğu gibi Şinciang’da da sosyal internet ağlarının kullanılmasına izin vermiyor. * Pekin yönetimi, daha önce 4-5 gün süren Urumçi-Pekin arasındaki demiryolunu yenileme çerçevesinde ‘hızlı tren’ projesini yürürlüğe koydu. Yaklaşık 15 saat sürecek Urumçi-Pekin hızlı tren hattı 2015’de hizmete girecek. Yönetim, insan taşımacılığının yanı sıra, ülkenin doğusu ve güneyindeki endüstri bölgelerine daha kolay hammadde taşınması ve Şinciang’ın, “İpek Yolu’nun batıya açılan kapısı” olmasını sağlamayı amaçladığını ifade ediyor. * Urumçi’nin çevresinde yüzlerce fabrika ve üretim tesisi bulunuyor. Pek çok Türk malı var * Başta Urumçi ve Yining kenti olmak üzere Şinciang’da aynı anda iki farklı saat dilimi kullanılıyor. Uygurlar; günlük hayatta Pekin saati olarak adlandırılan saat sisteminden 2 saat geri olan zamanı kullanıyor. * Resmi dil, Çince. Ancak, Uygurlar günlük hayatta ve kendi aralarında kısmen Türkçeyi andıran Uygurcayı kullanıyor. Arap kaligrafisi ile yazılan Uygurcada özellikle Arapça kökenli olup Türkçede kullanılan kelimeler yer alıyor. Çin’in diğer bölgelerinden Türkiye’ye yönelik ticaret “ihracat” olurken, Urumçi’deki Uygur bölgelerindeki alışveriş merkezlerinin sattığı Türk malları nedeniyle ticaret, ‘ithalat’ boyutuna geçiyor. Mağazalarda, beyaz eşyanın yanı sıra, giyim ve gıdada da pek çok Türk malı tüketiciyle buluşuyor. Kentin güneyindeki Çong Bazarı, İstanbul Eminönü’nü andıran bir ticari yapıya sahip. * Şinciang bölgesinde vasıfsız işçiler 500 dolar karşılığı olan ortalama 3000 RMB (Yuan) kazanırken, vasıflı işçiler ise 800 dolar karşılığı olan ortalama 4000 RMB (Yuan) aylık maaşlı işlerde çalışıyorlar. Türkiye ile ticaretin hacmi yıllık 60 milyon dolar dolayında seyrediyor.