Haaretz Başyazarı: İsrail meşruiyetini kaybetti

Haaretz Başyazarı ve Orta Doğu Uzmanı Dr. Zvi Bar’el Gazze'de yaşananları bir bilen gözüyle değerlendirdi.

14.07.2014 Pazartesi 12:36

Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarının şiddeti her geçen gün artıyor... Yaşananların arkasında İsrail’in sistematik duruşu ve tepkisinin olduğunu ifade eden Haaretz Başyazarı ve Orta Doğu Uzmanı Dr. Zvi Bar’el, yaşananları tarafsız bir gözle Akşam gazetesinden Emre Öztürk'e değerlendirdi. Bar’el, İsrail’in ülke olarak meşruiyetini kaybettiğini, Filistin’in ise devlet olarak tanınma yoluna girdiğini düşünüyor. İşte İsrail’in önemli gazetecilerinden Zvi Bar’el’den çarpıcı açıklamalar: İKİ TARAF DA SAVAŞ İSTEMEDİ Bu savaşı ne İsrail ne de Hamas istedi. İki tarafın da birbirine çözüm bulma amacıyla yaklaşması için büyük bir fırsat vardı ancak İsrailli üç gencin, ardından bir Filistinli gencin cesedinin bulunması bu fırsatı yok etti. Filistinli gencin cinayete kurban gitmesinin ardından herkesin düşündüğünün aksine Hamas değil İslami Cihat Örgütü, İsrailli yerleşim birimlerine ve havalimanına roket saldırıları düzenledi. Yaşananlar karşısında İsrail Gazze’ye yönelik misillemede bulundu. Bu noktada çok açık bir durum görüyoruz. Hamas da, Netanhayu da savaş istemediklerini açıkça beyan ettiler. Fakat durum artık iki tarafın da kendini diğer tarafa karşı üstünlük kurup ‘çatışmaların kazananı’ ilan etmesi savaşına dönüştü. İSRAİL CEZALANDIRIYOR İsrail’in tepkisi korkunç oldu yüzlerce ev ve 80’in üzerinde insan hayatını kaybetti. Bu acımasız şiddet bir devlet politikası gibi işliyor. İsrail’in bu aşırı tepkisinin arkasında devlet olarak karşılık verme değil cezalandırma seçeneğinin hayata geçirilmesi yer alıyor. İsrail cezalandırmaya karar verdiğinde rokete roketle karşılık vermez. Çok daha sert ve şiddetli karşılık verir. Ancak bu seçenek ne zaman devreye konsa İsrail ülke olarak meşruiyetini kaybediyor. Ve bu gerçekle her yüzleşildiğinde İsrail çatışmayı kabul edilebilir seviyeye çekiyor. UYARILARI ALGILAMIYOR ABD ve Mısır bu çatışmaların durdurulması için devreye girdiler ancak anlamadıkları şey, İsrail’in bu tür olaylarda durumu nasıl algıladığı. İsrail elbette Mısır ve ABD’nin düşüncelerini dinler ve önem verir ancak çatışma anında yapılan uyarıları asla çatışmayı durdurma yönünde algılamaz. Burada İsrail uyarıları ‘Sivil ölümlerini durdurun’ olarak algılıyor. FİLİSTİN ÇÖZÜM İSTİYOR Mevcut durum için 3'üncü İntifada değerlendirmesinde bulunulamaz. İntifada süreçlerinde iki taraf için de çözüm arayışının olmadığı durumlar söz konusuydu ve insanların hafızalarından asla çıkmayacak acı anılar bulunuyor. Şu anda Filistin, çözüm isteyen taraf olduğu için verdiği tepki, İntifada oluşturmuş olarak kabul edilemez. ÇÖZÜMSÜZLÜKTE DİRETİRSE İsrail hükümeti çözüm seçeneklerini umursamıyor. Tek istedikleri uluslararası tanınma ancak İsrail kimlerden oluşursa oluşsun yeni bir Filistin hükümeti olduğunu kabul etmeli ve bu hükümetle, uyum içinde çalışmalıdır. Eğer İsrail, Filistin hükümetini kabul etmezse ve çözümsüzlükte diretirse uluslararası arenada sadece Filistin dinlenmeye başlayacak. Ve bu, İsrail’in bir zamanlar örgüt olarak isimlendirdiği Filistin’in devlet olarak kabul edilmesini sağlayacak.