Güneş: "Kırıkkale depremde risk bölgesinde"

30.03.2013 Cumartesi 15:25

Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi Jeofizik Mühendisi Yavuz Güneş, depremin 50 farklı öncül belirtisi olduğunu söyledi. Güneş, Türkiye’nin deprem bölgesini olduğunu belirterek, Kırıkkale’nin de risk bölgesinde olduğunu bildirdi.         Türk Kızılay’ı tarafından başlatılan afet zararlarının azaltılması ve toplumu harekete geçirmek amacıyla başlatılan 'Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi' devam ediyor.         Projenin önemli paydaşlarından olan valiliklerden destek almak ve projeyi tanıtmak amacıyla Kırıkkale Müftülüğü’nde bir seminer düzenlendi. Seminerde konuşan BÜ Kandilli Rasathanesi'nden jeofizik mühendisi Yavuz Güneş, Türkiye’nin deprem bölgesinde olduğunu ve Van depreminde eski yaraların tekrar açıldığını söyledi. Kırıkkale’nin de risk grubunda olduğunu belirten Güneş, Türkiye’de sadece Kırıkkale’nin, birinci, ikinci ve üçüncü derece risk grubunda olduğunu bildirdi.         Depremin gece, gündüz veya ne zaman olacağının tam olarak belli olmadığını dile getiren Güneş, depremi önceden belirlemede kullanılan yaklaşık 50 farklı öncül belirti olduğunu, suların ısınmasının bunlardan sadece biri olduğunu kaydetti.         Güneş, "Türkiye'de de doğudan batıya gidildikçe depremin büyüklüğüne oranla can ve mal kayıplarının azaldığını görüyoruz. Çünkü Doğu Anadolu'da gelir düzeyi ile batıdaki aynı değil. Dolayısıyla batıda yaşayanlar ev yaptırırken jeofizikçi, mimar, mühendis gibi teknik insanlardan profesyonel yardım alabiliyor. “Doğu'da ise hala çamurdan yapılan evler bulunuyor. Hititlerden kalan yapı alışkanlığı 4 bin yıl geçmesine rağmen ülkemizin doğusunda aynen devam ediyor ve evler de bu nedenle yıkılıyor.” diye konuştu.         Kızılay Kırıkkale Şube Başkanı Cengiz Kaplanhan ise proje kapsamında olası afet zararlarını azaltmak, toplumu afet konusunda bilgilendirmek ve bu bilgileri toplumun çeşitli kesimlerine yansıtmak amacıyla toplum liderleri olan muhtarlar, öğretmenler, din görevlileri ile toplum destekli polislere çeşitli seminerler verdiklerini söyledi.         Müftülüklerin ve din görevlilerinin toplumsal dayanışma sağladığını vurgulayan İl Müftüsü Bekir Gerek de “Barış sağlayıcı yönlerinin yanı sıra, toplum üzerinde yapıcı ve birleştirici özelliğe de sahiptir. Nasihat yolu ile bilgiyi yayma üstünlüğüne sahip olduğu bir gerçektir. Bundan dolayı Müftülüklerin ve din görevlilerinin afet öncesi, afet anı ve sonrasında çok önemli rol ve sorumlulukları bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.