05.12.2012 Çarşamba 13:09
Cumhurbaşkanı Gül, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin bir soruya, "Bunlara söyleyecek birşeyimiz yok. Niyetlerimiz üzerinden farklı yorumlar yapılıyor, farklı şeyler çıkartıyorlar. Söylediklerimin ötesinde farklı yansıyor. Farklı farklı şeyler çıkarılıyor. O bakımdan birşey söylemek istemiyorum. Bekleyip görelim, inşallah memleket için hayırlı olur." diye karşılık verdi. Cumhurbaşkanı Gül, ayrıca, Suriye'de rejimle problem olduğunu ifade ederek, bugünkü rejimin çok eskiden kalmış bir rejim olduğuna dikkat çekti. Gül, şöyle dedi: "Herkes ayaklanmış durumda. Kimi gönülden ayaklanmış durumda. Rejimin yanında zannedilen farklı mezhepdekiler de muhalefet grubunda yer alıyor. Umut ediyorum, bu kaos Suriye'de uzun sürmez." "BİR ELİN PARMAĞINI GEÇMEZ" Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Filistin'le ilgili Birleşmiş Milletler'de (BM) alınan kararın, dünya vicdanının yansıması olduğunu söyledi. Oylamaya bakıldığında iki elin parmağından daha az ülkenin hayır dediğine dikkat çeken Gül, "Her ülkeden devletlerinin de Filistin devletinin devlet olmasını tescil ettiler. Umarım hayır diyenler bundan ders çıkarırlar." dedi. "TÜRKİYE SOMALİ'YE EN KARANLIK DÖNEMDE ÇOK BÜYÜK YARDIM ETTİ" Somali Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Türkiye'nin Somali'ye en karanlık dönemde çok büyük yardımlar sağladığını ve uluslararası camianın da bakışını çok farklı boyutlara taşıdığına dikkat çekti. Bunun kendilerine enerji ve umut verdiğini dile getiren Mahmud, eğitim alanında yapılan yardımın Somali için çok önem taşıdığının altını çizdi. Şuan Somali'de sahada çalışan yabancı uzmanlar arasında Türk uzmanların en fazla sayıda olduğunu ve bundan memnuniyet duyduklarını belirten Mahmud, güvenlik alanında yapılması gerekenleri öncelik olarak belirlediklerini vurguladı. Türkiye ile yapılan güvenlik anlaşmasının önemine değinen Mahmud, geçiş döneminin öngörenden daha uzun sürdüğünü ancak herhangi bir çatışma ve krize sahne olmadığını kaydetti. Uluslararası camia önünde şeffaf ve sorunsuz bir geçiş dönemi yaşanıp sağlandığını ifade eden Mahmud, herhangi bir çatışmanın da yaşanmadığına dikkat çekti. Küçük ama yetkin bir 10 kişiden oluşan bir kabine kurulduğunu dile getiren Mahmud, Somali'nin tarihinde bunun bir ilk olduğunu vurguladı. Somali'nin bugün artık değişime hazır olduğunun altını çizen Mahmud, seçimlerin de bunu doğrulandığını kaydetti. Mahmud, Somali'nin yakın zamanda çok farklı bir devlet olacağını belirtti. Türk ulusuna yaptığı yardımlardan dolayı teşekkür etti. "SOMALİ'DE DEĞİŞİM DEVAM EDİYOR" Suriye'nin durumuna ilişkin düşüncelerinin sorulması üzerine Mahmud, Somali için çok umutlu olduğunu ve yakın zamanda değişimin devam edeceğini söyledi. 60 yasa dışı kontrol noktası olduğunu, haraç kesen olduğunu dile getiren Mahmud, yasa dışı noktaların kaldırıldığını, dolaşım özgürlüğüne kavuştuğunu ifade etti. Mahmud, Suriye konusunda Cumhurbaşkanı Gül'ün değerlendirme yapmasının daha doğru olacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül de Suriye'de maalesef rejimle problem olduğunu ifade etti. Bugünkü rejim çok eskiden kalmış bir rejim olduğuna dikkat çeken Gül, "Herkes ayaklanmış durumda. Kimi gönülden ayaklanmış durumda. Rejimin yanında zannedilen farklı mezhepdekilerde muhalefet grubunda yer alıyor. Umut ediyorum bu kaos Suriye'de uzun sürmez." dedi. "İSRAİL'İN YENİ YERLEŞİM YERİ YAPMA KARARI TEHLİKELİ NETİCELER DOĞURUR" İki Cumhurbaşkanının açıklamalarının ardından gazetecilerin soruları cevaplandırıldı. BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması için düzenlenen fezlekeyle ilgili bir soruya Cumhurbaşkanı Gül, birşey söylemek istemediğini ifade etti. "Niyetlerimizin çok ötesinde birçok konu yansıyor. Bizim söylediklerimizin üzerinden farklı farklı herkes şeyler çıkarmaya çalışıyor. Bundan da rahatsızım açıkçası." diyen Gül, "O bakımdan bir şey söylemek istemiyorum. Görelim, bakalım inşallah memleket için hayırlısı neyse o olur." ifadelerini kullandı. Filistin'in BM'de gözlemci devlet statüsü kazanmasını nasıl değerlendirildiğinin sorulması üzerine ise Gül, bunun aslında dünya vicdanının yansıması olduğunu vurguladı. Oylamada 10'un altına, iki elin parmağından daha az ülkenin hayır dediğine dikkat çeken Gül, şöyle devam etti: "Ama bütün dünya, her kıtadan, gelişmiş, gelişmemiş her ülkeden devletler ise Filistin devletinin devlet olma hakkını açıkça teslim ettiler. Dolayısıyla bu, dünya vicdanının yansıması açısından çok önemli. Ümit ederim ki buna 'hayır' diyenler bundan ders çıkarsınlar. Çünkü bu kadar dünya vicdanı, bu şekilde seslendirildikten sonra buna karşı gelmek kendilerini çok yıpratacaktır." İsrail'in tepkisinin kendisini daha da dünya vicdanında mahkum edecek şekilde olduğunun altını çizen Gül, "İllegal, uluslararası hukuka da dayanmayacak şekilde yerleşim yerleri yapmakta, bir nevi başkasının toprağında inşaat, ev yapmakta, bunu dünyanın gözü önünde yapmakta ve zaten bunun için barış süreci tıkanmıştı. Bunun için görüşmeler tekrar başlamazken, şimdi çok daha tehlikeli bir adım atarak, yeni yerleşim yerleri yapma kararı aldı ki bu Filistinliler arasındaki, özellikle Kudüs'teki irtibatı kopartmaya dönük bir adım. Çünkü yer, konum olarak seçtikleri yer böyle, bu çok tehlikeli neticeler doğurur. Nitekim birçok Avrupa ülkesi de bunu gördüğü için İsrail'i ikaz etti. Ümit ederim ki, İsrail bunu yapmaz. Çünkü bunun da çok büyük neticeleri olur ve neticeleri de muhakkak kendi aleyhine tecelli edecektir." şeklinde konuştu. "SURİYE'DE REJİMLE PROBLEM" Suriye'de önlem alınmazsa yeni bir Somali olma tehlikesine yönelik bir soruya Gül, ülkeler arasında kıyaslama yaparken, hepsinin şartlarının farklı olduğunu vurguladı. Somali'nin tek aynı ırktan, aynı mezhepten, aynı dinden ve aynı dili konuşan insanlardan oluştuğunu, ülkede hiçbir mezhep, etnik ayrım olmadığını, konuşulan farklı bir dil bulunmadığına dikkat çeken Gül, "Dolasıyla Somali meselesi tamamıyla ayrı. Suriye'ye gelince, Suriye'de maalesef rejimle problem. Bugünkü rejim artık çok eskide kalmış bir sistem. Herkes buna ayaklanmış vaziyette aslında. Kimi fiilen ayaklanmış vaziyette, kimi gönülden ayaklanmış vaziyette. Muhalefetin son yapısına da dikkat ederseniz zaten Suriye halkının bütün kesimlerini, herkesi içine alacak şekilde yeniden yapılandılar. Yani rejimin yanında zannedilen farklı mezhepteki insanları da temsil eden kişiler muhalefetin içerisinde. Ümit ederiz ki, bu kaos Suriye'de uzun sürmez." dedi.