20.08.2014 Çarşamba 07:35
Cumhubaşkanı Abdullah Gül, AK Parti kongresinin cumhurbaşkanlığını devretmeden 1 gün önce yapılacağını anımsatarak, "Göründüğü kadarıyla devralacak arkadaşımız Dışişleri Bakanı Ahmet bey, siyasete de devlet hayatına da kazandıran benim. Davutoğlu değerli bir isim inanıyorum ki başarılı olur " dedi. İş dünyasından isimler, sanatçılar, yazarlar, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine Çankaya Köşkü'nde veda resepsiyonu veren Cumhurbaşkanı Gül, burada yaptığı konuşmada "Kongrede görüldüğü kadarıyla Ahmet Davutoğlu görevi devralacak. Birikim ve tecrübelerimi kurduğum partinin başarısına aktaracağım. Bizim cenahın yenileri, günlük konuşur, saygısızlıklarını hatırlatayım." dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, görev süresinin bitimine 9 gün kala son veda resepsiyonunu Çankaya Köşkü'nde verdi. İş, sanat, akademi, sivil toplum örgütleri ve spor dünyasından isimleri, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte ağırlayan Abdullah Gül'ün resepsiyonunda Fener Rum Patriği Bartholomeos, TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yunus Söylet, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy, gazeteciler Doğan Hızlan, Vahap Munyar ve Murat Yetkin, akademisyen ve reklamcı Levent Erden gibi isimler yer aldı. Veda resepsiyonunun açılışında bir veda konuşması yapan Gül, bir önceki resepsiyonunda Türkiye'nin siyasi gündemi ile ilgili konuştuğunu belirterek "Geçen hafta yaptığım bu veda konuşmasında Türkiye'nin siyaseti ile ilgili söyleyeceklerimizi söylemiştim. Dolayısıyla bugün mesajım sadece sizlere. Sanatçılarımızın, bilim ve kültür adamlarımızın, araştırmacılarımızın, yaratıcılıklarına ve aldıkları ödüllerden her zaman gurur duydum. Sporcularımızın yine başarılarını gördükçe onları arayıp ilk kutlayanlardan oldum. Yerel yönetimlerin hizmetlerine bizzat hep şahit oldum. Hepsinden gerçekten çok büyük mutluluk duydum. Basın mensuplarının cesaret ve dikkatini her zaman takdir ettim" dedi. Konuşmasında "Veda ediyorum" ifadesini kullanan Gül, ayrıca sosyal medyayı kullanan ilk cumhurbaşkanı olduğunu söyleyerek "Sosyal medyayı da kullanan ilk cumhurbaşkanı oldum. Belki aranızda da epey takipçi vardır" ifadelerini kullandı. "HEP SİZLERLE BİR ARADAYIZ, SİZLERE BU VESİLEYLE VEDA ETMEK İSTİYORUZ" Cumhurbaşkanlığı görev süresinin bittiğinin altını çizen Abdullah Gül, "Öncelikle şahsım ve eşim adına hepinize hoş geldiniz diyorum. Bildiğiniz gibi Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı olarak görev sürem bitti. Geçen hafta burada yasama, yürütme ve yargı mensuplarına bir veda toplantısı bu şekilde yapmıştık. Bugün de sivil toplumun değerli temsilcileri, arkadaşlarım, dostlarım, sanat, kültür, spor camiasının temsilcileri, iş dünyası, sendikalara... Hep sizlerle bir aradayız ve sizlere bu vesileyle veda etmek istiyoruz. Gerçekten talihliyim. Çünkü cumhurbaşkanılığı yaptığım süre içerisinde ülkemiz her bakımdan yükseldi. Yerel yönetimlerden ekonomiye, sanattan bilimden, kültürden, spora kadar her alanda çok başarılı şeyler oldu. Hepimizin kıvanç duyduğu, övündüğümüz ve bunları hep beraber yaşadık geçen 7 yıl içerisinde. Burada bulunanlar, sizler çok geniş bir toplumun temsilcileri olarak buradasınız. Hep sizlerin sayesinde oldu. Ülkemizin artan refahının temelinde işçilerimizin, mühendislerimizin, teknisyenlerimizin, müteşebbis ve iş adamlarımızın sanayici ve tüccarlarımızın, esnafımızın çiftçilerimizin emeklerinin bilinciyle herkese teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu. "ÇANKAYA'NIN KAPILARINI HERKESE AÇTIM" Konuşmasında "Veda ediyorum" diyen Gül, "Türkiye'nin kalkınmasında herkesin çok büyük emeği oldu. Şüphesiz ki geçen hafta yaptığım bu veda konuşmasında Türkiye'nin siyaseti ile ilgili söyleyeceklerimizi söylemiştim. Dolayısıyla bugün mesajım sadece sizlere. Sanatçılarımızın, bilim ve kültür adamlarımızın, araştırmacılarımızın, yaratıcılıklarına ve aldıkları ödüllerden her zaman gurur duydum. Sporcularımızın yine başarılarını gördükçe onları arayıp ilk kutlayanlardan oldum. Yerel yönetimlerin hizmetlerine bizzat hep şahit oldum. Hepsinden gerçekten çok büyük mutluluk duydum. Basın mensuplarının cesaret ve dikkatini her zaman takdir ettim. Sivil toplum olarak gündelik siyasetin kimi zaman kısır döngüsünün dışında kaldınız ve bütün bu başarıları temin ettiniz. İnançlar, kimlikler arasında çok yakın iş birliği oldu ve huzur içerisinde Türkiye'de herkes beraber yaşadı. Dolayısıyla sizleri bir kez daha bundan dolayı kutluyorum ve tebrik ediyorum. Dediğim gibi veda ediyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse ben de Çankaya'yı, kapılarımızı herkese açtım. Sizin bu ilginizden karşılıksız bırakmamaya çalıştım." şeklinde konuştu. "HEP BERABER SEFERLER YAPTIK" Abdullah Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhurbaşkanlığı benim dönemimde sendikaların, hepsini burada görüyorum. Esnaf ve meslek kuruluşlarının, odaların en sık uğradıkları ve dertlerini, meselelerini ilettikleri ve bunlara çare aradıkları makam oldu. Yurt dışına yaptığım seyahatlerde iş adalarımız, ihracatçılarımız, yatırımcılarımız hep beraber gittik. Herhalde binlerce oldu. Sayılarını istatistiki olarak çok çıkarttılar. Hep beraber seferler yaptık adeta. Yeni pazarlar keşfettik. Yeni dostlar keşfettik ve gittiğimiz her yerde ülkemizi gururla hep beraber temsil ettik. Çok da iyi neticeler aldık. Yurt içi ziyaretlerinde belediyelerimiz arasında hiçbir ayrım yapmadan bütün belediyeleri ziyaret ettik. Bütün siyasi partilerin temsil ettikleri, belediyelerin hepsine gittim ve hepsini teşvik ettim. Çeşitliliğimizi ve zenginliğimizi oluşturan bütün mezhep, inanç, düşünce, din ve kimliklere ve onların temsilcilerine de daima kapılarımızı açık tutuk. Cumhurbaşkanı seçildiğimde yaptığım ilk konuşmada sanat, kültür, bilim faaliyetlerini daima himayeme alacağım ve destekleyeceğim dedim. Cumhurbaşkanlığı kültür ve sanat ödüllerini yeniden vermeye başladık. Dünya kültür miraslarımızın bakım restorasyonlarını hep himayeme aldım. Cumhurbaşkanlığımda bulunan kültür ve sanat eserlerinin bakım restorasyon ve korunması konusunda eşim Hayrünnisa Hanım, öncülüğünde gerçekten çok çalışmalar yapıldı ve birçok şeyler ortaya çıkartıldı. Bilimsel, teknolojik çalışmaların ülkemiz için önemine daima dikkat çekmek amacıyla TÜBİTAK tarafından verilen bütün ödüller, bilim adalarımıza ödülleri Çankaya'da, burada, vererek ilginin alakanın takdirin nerede yoğunlaşması gerektiğini özellikle gösterdim ve bilim adamlarımızla daima gurur duydum. Üniversiteler ve düşünce kuruluşlarıyla çok yakın diyalog içerisinde oldum. Gittiğim bütün illerde üniversiteleri ziyaret ederek onları daima teşvik ettim." "SOSYAL MEDYAYI KULLANAN İLK CUMHURBAŞKANI OLDUM" Sosyal medyayı kullanan ilk cumhurbaşkanı olduğuna dikkat çeken Gül, katılımcılar arasından da takipçisi olabileceğini söyleyerek "Değerli basın mensuplarına da her zaman açık davrandım. Yeri geldiğinde de yapılan yanlışlıkları açıkça zikretmekten hiç çekinmedim. Sosyal medyayı da kullanan ilk cumhurbaşkanı oldum. Belki aranızda da epey takipçi vardır. Yine birçok alanda sosyal sorumluluk projelerinde eşimle birlikte öncülük ettik. Başarlı sporcularımızı daima tebrik ettik. Onlarla da hep gurur duyduk. Zaman zaman değerleri, kültür, bilim insanları ve gençlerle burada Çankaya sofraları düzenledim ve o geleneği tekrar başlatıp burada birçok meseleyi konuştuk. Hem öğrendiklerimizle onların çözümü sağladım. Önümüzdeki dönemde de Türkiye'nin bütün bu alanlarda daha ileri gideceğinden eminim ve Türkiye'nin geleceğinin çok daha parlak olduğundan, her alanda Türkiye'nin çok daha yükseleceğinden de hiçbir şüphem yoktur. Bu duygularla bir kez daha hepinize hoş geldiniz diyorum ve aynı zamanda eşimle birlikte veda ediyorum. Hepinize başarılar diliyorum. Sağ olun, var olun..." dedi. "GÖRÜNDÜĞÜ KADARIYLA DEVRALACAK ARKADAŞIMIZ AHMET BEY" Cumhubaşkanı Abdullah Gül, Ak Parti kongresinin cumhurbaşkanlığını devretmeden 1 gün önce yapılacağını anımsatarak, "Göründüğü kadarıyla devralacak arkadaşımız Dışişleri Bakanı Ahmet bey, siyasete de devlet hayatına da kazandıran benim" dedi. Cumhurbaşkanı Gül şöyle devam etti: "Tecrübemi yine davama, kendi kurduğum partinin başarılı olması için şüphesiz desteklemeye, aktarmaya çalışacağım. Bu ara çeşitli yazılanlar, çizilenler konusunda, bir taraftan benim Cumhurbaşkanı olmam sürecinde 'Aman cumhurbaşkanı olmasın' diyenlerin bana parti kurdurması, yeni cephelere çekmesi, onu gördüm. Bir taraftan da bizim cenahtan yapılan epeyce saygısızlıkları da gördüm, bu son süre içerisinde. Bunların hepsini de takip ettim. Çevremdeki herkes görevini yapıyor, tarafsız bir cumhurbaşkanlığı mevkisinde. İstanbul'a yerleşeceğim, Ankara'da olmayı şimdilik düşünmüyorum. Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişi nasıl davranırsa, ben de bundan sonra muhakkak ki öyle davranacağım. Beni bilenler bunu bilir. Beni bilmeyen, yani bizim cenaha yeni giren veyahutta geçmişi çok bilmeyenler bu konularda günlük konuşurlar. Demin söylediğim kadar söylemiş olayım, saygısızlıklarını bir hatırlatmış olayım geçeyim. Bir kişinin TBMM üyeliğinin düşüp düşmediğine karar vermek, tespit etmek, Cumhurbaşkanlığı makamına ait değil."