'Et verimi için kurbanlıklar stresten korunmalı'

Uzmanlara göre satıcı veya kesim yapacak kişilerin olumsuz davranışları, kurbanlık hayvanlarda strese neden olurken bu durum et miktarında azalmaya yol açıyor.

21.08.2017 Pazartesi 11:54

Uzmanlar, satıcı veya kesim yapacak kişilerin, bilinçli ya da bilinçsiz olumsuz davranışlarının, kurbanlık hayvanlarda strese yol açtığı, bu durumun da et miktarını azaltarak bazı kusurlar oluşmasına neden olduğu uyarısında bulundu. Namık Kemal Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ece Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi Türkiye'nin dört bir yanına kurbanlıkların kamyonlarla taşındığını anımsatarak, nakil sırasında hayvanlarda hem bedensel yaralanma hem de stres oluşturacak davranışlara dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi. Nakil sırasında kurbanlık hayvanlara hassas davranılması gerektiğini belirten Çetin, aksi halde hayvanlarda oluşacak et kaybı ve kalite düşüklüğü nedeniyle satıcıların gelir kaybı yaşayabileceğini kaydetti. Çetin, dini vecibe için kesilecek hayvanların, nakil sırasında eziyet çekmelerini önleyecek tedbirler alınmasının şart olduğunu vurgulayarak, "Özellikle hayvan nakilleri sırasında sopa, elektrikli üvendire (hayvan yürütme şok cihazı) kullanılmaması gerekiyor. Hayvanın hareket ettirilmesi için farklı nesneler tercih edilmeli." uyarısını dile getirdi. Kurban alacaklara öneriler Hasta hayvanların dinen de kurban olamayacağını anımsatan Çetin, öksürüğü bulunan, solunum güçlüğü çeken, salyası akan ve ishal hayvanların kurbanlık olarak seçilmemesi gerektiğini bildirdi. Çetin, kurbanlık hayvanların, hareket ve bakışlarının canlı, tüylerinin parlak ve düzgün, burun ucunun ise hafif soğuk ve parlak olması gerektiğinin altını çizerek, "Hayvanın solunumunda, davranışında, yürüyüşünde ve vücut yapısında anormal bir durum, kulak, burun ve gözünde herhangi bir akıntı olmaması gerekiyor." bilgisini aktardı. Küçükbaş hayvanların ancak 6 aylık olduktan sonra fizyolojik gelişimini tamamladığını ve kurbanlık olabildiğini vurgulayan Çetin, "Kurbanlık olarak seçilecek büyükbaş hayvanların 2 yaşını doldurmuş olmaları gerekiyor. Halk arasında kabak açma diye tabir edilen ön süt dişlerini dökerek yerine kalıcı dişlerini çıkarmış olması gerekmektedir. Koyun ve keçilerde ise 1 yaşını tamamlamış olması gerekmektedir ancak hayvan gösteriş olarak, gelişim, boy ve kilo olarak annesinin olgunluğuna ulaşmış ve fizyolojik gelişimini tamamladığı zaman 6 aydan sonra da kesilmesi mümkündür." diye konuştu Kurbanlıklar stresten uzak tutulmalı Çetin, kurbanlık hayvanların seçimi sırasında veteriner hekimlerden de yardım alınması gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti: "Kesim sonrası yapılacak muayenelerde hayvanın sağlıklı olup olmaması konusu da çok önemli. Kesim yapıldıktan sonra hayvanın iç organlarına bakılarak herhangi bir kist, apse ve tümör oluşumu olup olmadığı kontrol edilmelidir. Kesim sonrası karkasın iç ve dış yüzeyi, iç organlar kontrol edilmeli. Eğer herhangi bir kist oluşumu varsa kesinlikle patlatılmamalı ve hiçbir parça alınmamalıdır çünkü o kistten ete ve çevreye hastalık bulaşımı olabilir. Ayrıca yorgun ve strese maruz kalan hayvanlarda yeteri kadar kan akımı sağlanamamakta, bu yüzden etler yeteri olgunluğa erişememektedir. Bu da bizim kusurlu et dediğimiz koyu renk oluşumu, gevrekliğini kaybederek sert et oluşumu ve raf ömrünün kısalması gibi sorunlara neden olmaktadır. Bu gibi sorunlarla karşılaşmamak, hayvanın stresini en aza indirmek için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir."