08.05.2014 Perşembe 19:39
30 Mart'ın üzerinden geçen 5 haftanın ardından kesinleşen yerel seçim sonuçlarını ve yerel seçimin önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimleri açısından verdiği mesajları anket firmalarının yönetim kurulu başkanları ile konuştuk. Sonar'ın Başkanı Hakan Bayrakçı Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ın aday olması durumunda onu zorlayabilecek 4 isim sıralarken, Adil Gür de tüm partilerin aday çıkartması durumunda Erdoğan'ın seçimi ilk turda kazanmasının mümkün görünmediğini söyledi. Erdoğan'ın karşısında kazanabilecek bir aday için en önemli özellik muhalefeti bir araya getirebilmesi. Aslında muhalefet konuyu uzun süredir gündeme taşıyor. İlk sinyal CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan gelmişti. Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerin hemen ardından The Wall Street Journal'dan Ayşegül Akyarlıı Güven'in haberine göre, muhalefetin ortak bir aday üzerinde uzlaşabileceğini dile getirmişti. Ardından ikinci bir mesaj da geçtiğimiz günlerde Devlet Bahçeli'den geldi. Bahçeli, Hürriyet Gazetesi'ne "Muhalefet bir çatı aday üzerinde uzlaşabilir" dedi. MUHALEFETİN OY TOPLAMI İKTİDARI GEÇTİ Peki liderlerin söylediği gibi muhalefetin ortak bir adayda birleşmesi o adayın kazanması için yeterli mi? Yerel seçimde muhalefetin oy toplamının iktidarı yakaladığını ifade eden Hakan Bayrakçı bunun Cumhurbaşkanlığı seçimi için de önemli bir gösterge olduğuna dikkat çekiyor. 2011 genel seçimlerinde AKP'nin yüzde 50, CHP'nin yüzde 26, MHP ise yüzde 13 oy aldığını hatırlatan Bayrakçı "İkisinin toplamı AKP etmiyordu. Şimdi ikisinin toplamı AKP ediyor. Bu önemli" dedi. (Bayrakçı'nın genel seçim kıyaslaması bu hesabı doğruluyor. Ancak 2009 yerel seçimlerinde de muhalefetin oy oranları toplamı AKP'yi yakalamış görünüyor. 2009'da AKP'nin oy oranı yüzde 38.3 olurken CHP ve MHP'nin oyları toplamının 39.3 olması da dikkat çekiyor. Bu yerel seçimde ise AKP oy oranı yüzde 42.8. CHP-MHP oy oranları toplamı ise yüzde 44.1. Yani muhalefetin oyları toplamı geçen yerel seçim ile kıyaslandığında sadece 0.3 puan artmış görünüyor. 2014 yerel seçiminin genel seçim havasında geçmiş olması ise yerel seçim-yerel seçim kıyaslamasını zorlaştırıyor) Muhalefetin anlamının iktidar karşıtı olduğunu dile getiren Bayrakçı iktidarın yüzde 43 oranında oy aldığı bir durumda muhalefetin yüzde 57 oy almış olmasını ""Bunlar muhalifse muhaliftir. Cumhurbaşkanlığı'nın birinci turunda AKP adayı kazanamazsa o zaman ikinci turda tüm muhalifler AKP karşısında da yer alabilir" diye yorumluyor. BDP VE MHP'DEN AKP'YE OY KAYAR MI? Bayrakçı bu durumun bir tek BDP için farklı olabileceğini onun da 4 olan oy oranının muhalifler ve AKP arasında bölüneceğini, yani sonuca bir etkisi bulunmamasını beklediğini ifade ediyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda AKP adayına MHP seçmeninden kayabilecek oy oranını ise "Belki 1-2 puan" diye açıklıyor. Ancak anket firması yöneticilerinin üzerinde birleştiği şöyle bir nokta var: "Tüm senaryolar aslında adaya bağlı." Adaylar henüz belli olmadığı için sahada bir anket çalışmasına başlamadıklarını ifade eden Adil Gür'e göre Erdoğan'ın aday olması durumunda birinci turda kazanıp kazanamaması tüm siyasi partilerin aday çıkartıp çıkartmama kararına bağlı. "Tüm siyasi partilerin adayı olursa birinci turda olmaz" diyen Gür seçime katılımın da çok önemli olduğuna dikkat çekiyor. Son yerel seçimde katılımın \%90'a vardığını ifade eden Gür "Biz bu katılım düzeyine göre Erdoğan'ın oyunu hesaplıyoruz. Ama 'Erdoğan nasılsa kazanıyor' diye sandığa gitmeyenler olursa ve katılım yüzde 70'lere düşerse, o zaman AKP adayının oyu artabilir" diyor. Henüz adaylar ortaya çıkmadan bir şey söylemek için erken olduğunu söylşese de Gür'e göre ikinci turda Erdoğan'ın kazanması kolay gibi görünüyor. ERDOĞANSIZ BİR AKP NE KADAR GÜÇ KAYBEDER? " Erdoğan'sız bir AKP ne kadar güç kaybeder? Güçsüz bir AKP Cumhurbaşkanlığı koltuğundaki Erdoğan'ı nasıl etkiler?" diye sorduğumuz Gür, bu soruyu şöyle cevapladı: "Erdoğan'ın ardından Ak Parti'nin başına kim geçerse geçsin, Ak Parti güç kaybeder. Sayın Cumhurbaşkanı bile Ak Parti'nin olsa güç kaybedeceğini düşünenlerdenim. Güçsüz Ak Parti ise Erdoğan'ı güçsüzleştirmez. Anayasa Cumhurbaşkanına çok yetki veriyor. Bugüne kadarki Cumhurbaşkanları bu yetkileri kullanmıyorlardı. Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı bunları kullanırsa kendisini seçen partinin güçlü olup olmaması çok önemli olmaz." Gür "Erdoğan'ın karşısında güçlü adaylar kimler olabilir" sorumuza cevabı isimle değil, bu adayların taşıması gereken özelliklerle verdi: "Aday partili değil partisiz olmalı. Bu yaklaşım ile Ak Parti ve Başbakan'a avantaj sağlar. Parti adayından çok halkta karşılığı olan bir aday çıkartmalılar. Chp ve MHP milletvekillerinin ortak imzasıyla sunulmalı o aday." Hakan Bayrakçı ise adayın merkez sağdan olması gerektiği görüşünde. CHP'li bir aday çıkartılması durumunda adayın ikinci turda en çok yüzde 40 oy alabileceğini belirten Bayrakçı, "CHP sadece bir ili kılpayı kaybetti. O da Ankara'ydı. Çünkü adayı MHP'liydi. Sarıgül kadar popüler ve cazip biri bile Topbaş'I geçemedi. Çünkü CHP'nin bagajı dolu. CHP maksimum yüzde 30'a takılıyor. CHP'nin laiklik gibi kavramlara verdiği önem seçmeni için çok önemli. Benim için de önemli. Ama herkes için değil" dedi. ERDOĞAN'IN KARŞISINDA ŞANSI OLAN ADAY ÇIKAR MI? Bayrakçı kendisine göre Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'a karşı şansı olabilecek adayları da şöyle açıkladı: "İlhan Kesici, aday olmayı Kabul etmesi durumunda Süleyman Demirel, bir ölçüde Hüsamettin Cindoruk, ve Saadettin Tantan." "Artık herşeyi bilebilecek kadar genç değilim" diyen Bayrakçı yerel seçimler sonrası kendisine yöneltilen "Bilemedin" eleştirilerine de "Birçok şehirde bildik. Türkiye genelinde de sonuca çok yakın bir tahminde bulunduk. En önemlisi AKP'nin 7-8 puan kaybettiğini söylüyordum. Gördük ki kaybetmiş" cevabı verdi.