Erdoğan AB Konseyi'nde konuştu

Başbakan Erdoğan, Avrupa Parlamentosu Başkanı Schulz ile görüşme sonrası ortak açıklama yaptı.

21.01.2014 Salı 19:13

Başbakan Erdoğan, Avrupa Parlamentosu Başkanı ile yaptığı görüşmede birçok konuyu ele aldıklarını ve çok samimi görüşme gerçekleştirdiklerini anlattı. Erdoğan, Türkiye ile ilgili bazı yanlış bilgiler olduğunu bunları düzeltmeye çalıştığını anlattı. Cenevre 2 konferansının başlamak üzere olduğunu ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun bu konferansa katılacağını anlatan Erdoğan, 55 bin fotoğrafın dünyaya dağıtıldığını, Suriye konusunda gerekli adımların bu konferansta atılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, demokrasiye olan güven dolayısıyla AB'nin olumlu tavır beklediklerini anlatırken Kıbrıs konusunu da ele aldıklarını, Kıbrıs konusunda da sağduyulu bir adımı beklediklerini anlattı. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Erdoğan, HSYK konusunda Avrupa'dan gelen önerileri de değerlendirdiklerini ve bu değerlendirme doğrultusunda teklifin hazırlandığını söyledi. "AB BEKLETMEYE DEVAM EDERSE ALTERNATİFE BAKARIZ" AB Başkanı Martin Schulz yargı konusunun AB ülkeleri için çok önemli olduğunu bu konunun o nedenle önemli olduğunu belirtirken Erdoğan'ın yaptığı açıklamaların kendisini son derece etkilediğini söyledi. Erdoğan, "AB 51 yıldır kapıda bekletiyor. Netice alana kadar bekleyeceğiz ama netice alamazsak başka alternatifler aramak durumundayız. Türkiye kendi kararını almak durumundadır. Şu anda doğru istikametteyiz. Bloke edilen fasıllar kaldırılırsa bizim AB ile yoğunlaşarak çalışmalarımız önem kazanır. Schulz, Kıbrıs'ta Rum kesiminin Kıbrıs'ı tamamen temsil etme durumu ile AB içinde yer aldığını ancak, Kuzey Kıbrıs diye bir bölüm olduğunu ve adanın şu anki ikiye bölünmüş halinin de bir gerçek olduğunu söyledi. Avrupa Birliği'nin beklentisi doğrultusunda Kuzey Kıbrıs referandumda evet dediğini, ancak Güney Kıbrıs'ın hayır dediğini buna rağmen Güney kıbrıs'ın AB'ye alındığını söyleyen Erdoğan, Schulz'a Schröder'in hatıratlarını okumasını Merkel'in bu konuda söylediklerini hatırlattı. Schulz, adanın bütünün Avrupa Birliği'ne girmiş durumda olduğunu ancak, Kuzey kısmının AB imkanlarından faydalanamadığını, bu konunun çözülmesi gerektiğini söyledi. Schulz Annan planı kabul edilseydi bugünkü sorun olmazdı. O dönemde Anastasiyadis de Annan Planı'nı kabul etmişti.