17.06.2014 Salı 09:33
CHP ve MHP’nin çatı aday olarak açıkladıkları Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu, Mısır’da başlayan hayat hikayesiyle tanınıyor. Evli ve üç çocuk babası olan Ekmeleddin İhsanoğlu, İslam İşbirliği Teştilatı’nın (İİT) ilk Türk başkanı olmuş ama Mısır’daki Mursi darbesine darbe demeyerek tarihe geçmişti. CHP baskısından kaçmış Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Mısır’da başlayan hayatı, Cumhuriyet’in kuruluşuna dayanıyor. Babası Yozgatlı İhsan Efendi, Yozgat’ta başladığı eğitim hayatı sürerken, hilafetin kaldırılması, Tekke ve Zaviyelerin kapatılması, Tevhid-i Tedrisat’ın yürürlüğe konulması ile birlikte Mısır’a iltica eden alimlerden olmuştu. 1924 yılında gittiği Mısır’da El Ezher Üniversitesi’ne kayıt oldu. İhsan Efendi ile birlikte Mısır’a gidenler arasında Mehmet Akif Ersoy da bulunuyordu. Babası İhsan Efendi’nin akademik çalışmaları nedeniyle Mısır’da sürdürdüğü hayatı sırasında 1943 yılında Kahire’de dünyaya gelen İhsanoğlu, babasının Şarkiyat Bölümü Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kurduğu Ayn Şems Üniversitesi’nin Fen Fakültesi’nden mezun oldu. Sonra El Ezher Üniversitesi’nde akademik yaşamına başladı. Akif’in mealini yakan isim Yakınlarının Ekmel Bey dedikleri Ekmeleddin İhsanoğlu’nun babası İhsan Bey’in, Akif Ersoy ile tanışıklığı, yaşamını da etkiledi. Ersoy’un Kur’an-ı Kerim’in Türkçe mealini “vasiyeti” üzerine 1961 yılında yakan öğrenciler arasında yer aldı. 1 Ocak 2005’te İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) seçimle göreve gelen ilk genel sekreteri ve ilk Türk genel sekreteri oldu. Darbeye darbe diyemedi Mısır doğumlu olan ve İKÖ Genel Sekreterliği gibi çok önemli görevde bulunan Ekmeleddin İhsanoğlu’nu ise, kamuoyu Mısır’daki Mursi darbesine karşı tepkisizliğiyle tanıdı. Kahire’de Mursi yanlılarının tanklarla ezilerek öldürüldüğü olaylar karşısında suskunluğunu koruyan İhsanoğlu’nun, olayları "darbe" olarak isimlendirememesi sonrasında, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, İhsanoğlu’nu istifaya çağırmıştı. Tek Parti'ye ağır eleştiri yapmış Türkiye’deki baskı sonucu 1924’te Mısır’a hicret eden Ekmeleddin İhsanoğlu’nun babası Yozgatlı İhsan Efendi’yle alakalı bir hatırayı merhum Ali Ulvi Kurucu Hoca şöyle anlatmıştı: “Bir bayramdı. Arkadaşlarla hocanın (İhsan Efendi) evine gitmiştik. Memleket, millet meseleleri konuştuk. Aramızda, sonraları Diyanet’te üst düzey vazife almış, Hamdi Kasapoğlu adında bir öğrenci de vardı. Söz memleketten açılınca o da, biraz şakaya vurarak, ‘İnşallah memlekete döndüğümde, ‘şapka haramdır’ diyenlere karşı, ben iki şapka giyeceğim.’ dedi. Kasapoğlu’nun yarı şaka yarı ciddi söylediği bu lafları İhsan Efendi ciddiye aldı ve; “Sus ulan, sahtekâr! Şakanın da bir haddi, sınırı var. İki şapka giyip de memlekete ne kazandıracaksın. Millet senin yüzüne tükürür! Millet, başına geçenlerin hıyanetleri yüzünden şimdi şaşkın ve üzgündür. Bu günler geçecek, biraz kendini toplasın, bak neler olur! (Star)