Dolar/TL tarihi zirvesini gördü

Dolar/TL, bankalararası piyasada 2,4126'yı görerek tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü.

16.12.2014 Salı 16:03

Rusya Merkez Bankası'nın politika faizini 650 baz puan artırarak yüzde 17'ye çıkartmasıyla bir miktar rahatlayan rublenin tekrar hızlı bir şekilde değer kaybetmesiyle TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı da devam ediyor. Dün gece, Rusya Merkez Bankası'nın sürpriz bir şekilde politika faizini yüzde 17'ye yükseltmesiyle 58,8227'ye gerileyen dolar/ruble paritesi, faiz artırımına rağmen bu seviyeden gelen alımlarla 79,5190 ile rekor tazeledi. Güne, 2,3429 seviyesinden başlayan dolar/TL'de bu seviyeden gelen alımların etkisiyle 2,4126'ya çıkarak bugüne kadarki en yüksek seviyesini gördü. Dolar/TL'de tarihi zirvelerin görülmesinin ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), enerji ithal eden KİT'lerin döviz ihtiyacının gerekli görülen kısmının Hazine Müsteşarlığı ve TCMB tarafından karşılanacağını açıkladı. Açıklamanın ardından dolar/TL 2,38'in altına geriledi. Dolar/TL şu dakikalarda 2,3750'den alıcı bulurken, 3,0268 ile 8,5 ayın en yüksek seviyesini gören avro/TL ise 2,9810'dan işlem görüyor. Analistler, TCMB'nin bu adımının yapısal önlem olarak alınmış bir karar olduğunu kaydederek, döviz piyasasında oynaklığın yüksek olduğu durumlarda piyasa dışı döviz likiditesi sağlamak amacıyla böyle bir karar alındığını ifade ediyor. "Dünya şu anda mini bir kriz yaşıyor" Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Saxo Capital Stratejisti Cüneyt Paksoy, piyasaların yarınki ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısı ve Rusya'daki gelişmelerden dolayı anomali içine girdiğini belirterek, "Piyasa Fed'in faiz artırım kararını öteleyeceğini uzun süre fiyatladı. Ancak tutanaklarda 'kayda değer zaman' ifadesinin yerine ne gelecek? soruları piyasa tarafından sorgulanıyor" dedi. Avantaj olarak görülen petrol fiyatlarının, Rusya olmak üzere diğer petrol ihracatçısı ülkeler için risk oluşturmaya ve o ülkelerin küresel ekonomiye etkisinin sorgulanmaya başlandığını ifade eden Paksoy, petrol fiyatlarındaki düşüş ve Ukrayna krizi nedeniyle Rusya ekonomisinin zor dönemden geçtiğini söyledi. Paksoy, şunları kaydetti:  "Rusya'nın çöküşü başka bir şeye benzemez. 'Rusya dize geldi' gibi bir senaryo öyle basit bir durum değildir. Rusya kendi ölçeğindeki tüm ekonomiler için bir risk unsuru olmaya başladı. Şu anki anomali hali Fed kararlarını da etkileyecek. Fed Başkanı Yellen daha önceki açıklamalarında sadece ABD işsizlik verilerine değil, global ekonomideki duruma da bakacaklarını söylemişti. Rusya'daki baskı sürdükçe Türkiye'ye de geçişkenlik yapıyor. Düşen petrol fiyatları kamu maliyesini ve cari açığa pozitif katkı sağlayacakken, Rusya ve diğer petrol ihraç eden ülker Türkiye'nin önemli ticaret partnerleri. O ekonomilerdeki çöküş Türkiye'yi etkileyecektir." Rusya'daki gelişmelerin anomali hali olduğunu ve Rusya Merkez Bankası'nın yeniden bir faiz artırımı yapabileceğini ifade eden Paksoy, "Bu gelişmeler Rusya'yı siyasi taraftan ABD ve AB ile uzlaşmaya götürebilir. Çünkü bu işin sonunda ABD ve AB de olumsuz etkilenecektir. Ruble şu seviyede durur diyemeyiz. Çünkü şu anda bir panik havası var. Bunun önünü kesmek siyasi bir karar ve merkez bankası kararıyla olabilir. Rusya'nın siyasi bir adım atması gerekiyor. Dünya şu anda adı konmaya başlanan mini bir kriz yaşıyor. Yarın Fed güvercin bir tavır takınabilir ama Rusya tarafında durulma ve petrolde bir dengelenme olması lazım" diye konuştu. "Dolar/TL'de 2,30'un altı görülmedikçe stres bitmeyecek" Dolar/TL'de tüm zamanların rekorlarının kırılmasıyla kurun 2,40'ün üzerinde kalması durumunda 2,43-2,45 seviyelerinin ilk direnç olarak takip edileceği öngören Paksoy, Rusya'daki gelişmelerin negatif devamı ve Fed'in şahin tavır sergilemesi durumunda 2,50-2,60 seviyelerinin görülebileceğini tahmin ediyor. Rusya'daki anomali halinin sona ermesi, Fed'in güvercin bir kararı ve petrol fiyatlarının dengelenmesi durumunda dolar/TL'nin 2,30-2,35 bandına gelebileceğini dile getiren Paksoy, bu seviyeler görülüp 2,30'un altına gerilemedikçe stresin bitmeyeceğini vurguladı. Paksoy, dolar/TL ve BIST 100 endeksindeki oynaklığı global hareketler ve dışsal nedenlerden kaynaklı olduğunu belirterek, iç dinamiklerin etkisinin çok sınırlı kaldığını sözlerine ekledi. ALB Menkul Değerler Analisti Enver Erkan ise dolar/TL'de Fed öncesinde oluşan tansiyonun artarak devam ettiğini ifade etti. Fed'in "kayda değer zaman" ifadesini kaldırabileceği veya faiz artırım zamanının yakın olduğuna dair sinyaller gelebileceği endişelerinin gelişmekte olan ülke kurları üzerinde satış baskısı oluşturduğunu kaydeden Erkan, petrol fiyatlarından dolayı büyük yara alan rubledeki değer kaybının önüne geçebilmek için, Rusya Merkez Bankası'nın sert faiz artırımı yaptığını söyledi. Rusya'nın Fed sonrası oluşacak tabloyu beklemeden aksiyon almasının, bir kriz ortamının fiyatlanmakta olduğuna dikkati çeken Erkan, Rusya'nın risk primindeki (CDS) ciddi yükselişin böyle bir fiyatlama içerisinde olduğunu gösterdiğini belirtti. Bu hamlelere rağmen dolar/ruble paritesinde tansiyonun daha da yükseldiğini ve 79,00 seviyesinin test edildiğini aktaran Erkan, Rusya Borsası'nda (RTS) ise bugün gerçekleşen yüzde 13’lük düşüşün göze çarptığını ifade etti. Rusya'da oluşan durumun bir krizin kapıyı çalmakta olduğunu gösterdiğini vurgulayan Erkan, şunları söyledi: "Petrolde 40 dolar seviyelerinin telaffuz ediliyor olması ve bugün yaşanan düşüşler Rusya ekonomisini ilerleyen dönemde çok daha zor bir duruma sokacaktır. Rusya borsasında bugün görülen düşüşlere petrol ve gaz şirketleriyle birlikte taşımacılık ve perakende sektörlerinin öncülük ettiğini gördük. 2014 yılında jeopolitik riskler ve ekonomik yaptırımlarla oluşan konjonktür, sonrasında petrol fiyatları da işin içine eklenince Rusya ekonomisi ve piyasaları ciddi yara aldı. Rusya RTS endeksi de 2014 yılı başından bu yana yüzde 55 üzerinde değer kaybederek en kötü performansı gösteren borsa oldu. Yılbaşında 32,00 seviyelerinde olan dolar/ruble ise bugün 79,51 ise tarihi zirve yaptı."