13.11.2012 Salı 03:41
Rakamlar ülkemizde diş ağrısı dayanılmaz boyuta gelmeden doktora gitme alışkanlığının düşük olduğunu gösteriyor. Bazı belirtilerin ağız sağlığı açısından ciddi risk olduğu genellikle göz ardı ediliyor. Bir sağlık problemi ne kadar erken teşhis edilirse o kadar kolay çözüme ulaştırılabildiği herkesin malumu. Türkiye'de pek çok kişinin ağız ve diş sorunu yaşadığını ancak doktora başvurmakta geciktiğini belirten Ortodontist Dr. Aylin Sezen Yalçın da bu noktaya dikkat çekiyor. Diş ağrısının tahammül sınırlarını zorlamadan diş hekimine gitme alışkanlığının çok az olduğunu belirten Yalçın, üzerinde pek fazla durulmayan ancak ağız sağlığını tehdit eden 10 belirtiyi şöyle sıralıyor: Ağrı: Diş ağrısı, sıklıkla diş çürüğünün ilerleyerek dişin sinir dokusuna ulaşması ile meydana gelir. Önce yemeklerde hafifçe hissettiğimiz ağrı, zaman içinde bizi uyutmayacak kadar şiddetlenir. Çürük dışında çatlak ya da kırık diş veya diş kökü, çene eklemi hastalıkları, dişeti hastalıkları, gömük dişler de şiddetli ağrıya sebep olabilir. Hassasiyet: Sıcak, soğuk yiyecekler bize ızdırap vermeye başladıysa, diş hassasiyeti hayatımızı kısıtlamaya başlamış demektir. Aşınmış diş minesi, dişeti çekilmesi, çürük, kırık diş, eski ya da kırık dolgularınız varsa tedavisini ertelemeyin. Dişeti kanaması: Dişeti iltihabı veya dişeti hastalığının habercisi olabilir. Özellikle dişetinin iyi temizlenmediği alanlarda çok sıklıkla kanamaya rastlanır. Bazen sadece sert ya da yanlış şekillerde diş fırçalama, diş ipi kullanımına bağlı olarak da kanama oluşabilir. Dişetlerinde sürekli kanama olması sistemik hastalıkları da gösterebileceğinden diş doktoruna başvurmak doğru olacaktır. Yaralar: Bazen sadece protez, dolgu veya ortodontik braketlerin sebep olduğu iritasyona bağlı oluşan yaralar görülebilir. Ama bakteri ya da virüslerin sebep olduğu yaraların tedavisi takip ve ilaç desteği gerekecektir. Ağız kokusu: Ağız hijyeninin yeterli olmaması, çürük dişler, yarı gömük dişler, dişeti iltihabı, ağız kuruluğu ağız kokusuna sebep olabilir. Su tüketiminizi arttırarak bu sorununuzu bir miktar azaltabilirsiniz. Çene ekleminde ağrı ve ses: Çoğunlukla kulak önünde ağrı, ağız açma kapama sırasında kısıtlama ve ağrı şikâyetleri çene ekleminizde bir problem olduğuna işaret eder. Diş gıcırdatma ya da sıkma alışkanlığı, sistemik hastalıklar, eksik dişler, tek taraflı çiğneme, ortodontik bozukluklar çene eklemi sağlığını olumsuz etkileyen faktörlerdir. Ağız kuruluğu: Sistemik bir hastalık veya kullanılan ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ağızda nemin eksilmesi ağız kokusuna ve diş çürüklerinde artışa sebep olabilir. Dudak çevresindeki piercing: Süs olarak kullanılan piercing, ağız çevresinde iltihaba sebep olabilir. Ağız ortamında çok miktarda bakteri mevcuttur ve yaralar çok hızlı iltihaplanabilir. Ateşli ve halsizseniz, dudak çevresindeki piercingin çevresinde kırmızılık ve hassasiyet olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Kırık ya da çatlak diş: Hassasiyet ve ağrıya sebep olur. Tedavi edilmezse dişin çekilmesine kadar giden sorunlar yaşanabilir. Renk bozuklukları ve renklenme: Dişlerinizin birinde ya da genelindeki renk bozuklukları öncelikle estetik olarak rahatsızlık verecektir. Tek dişteki renklenme, genellikle düşme, çarpma sonrası oluşabilir.