Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Almanya'da

Çavuşoğlu: "Yanlış gruplarla değil doğru stratejilerle ve doğru gruplarla, ılımlı gruplarla ve bizim de destek vereceğimiz güçle DEAŞ'ı etkin bir şekilde, kısa süre içinde El Bab'dan, sonra Rakka başta olmak üzere diğer bölgelerden temizleyebiliriz"

17.02.2017 Cuma 17:14

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, doğru stratejiler ve kendilerinin de destek vereceği doğru, ılımlı gruplarla DEAŞ'ı kısa süre içinde etkin bir şekilde El Bab'dan, sonra da başta Rakka olmak üzere diğer bölgelerden temizleyebileceklerini söyledi. Almanya'nın Bonn kentinde yapılan G20 görüşmelerinin sonunda basın mensuplarına değerlendirmede bulunan Çavuşoğlu, Türkiye'nin dönem başkanlığıyla G20'nin gündemine terörle mücadele başta olmak üzere az gelişmiş ülkelerin sorunları gibi siyasi ve ekonomik konuların eklendiğini ve Türkiye'den sonraki dönem başkanlarının da bunu devam ettirdiğini memnuniyetle gördüklerini anlattı. Dışişleri bakanları toplantısında siyasi konuları değerlendirdikleri, ayrıca birçok Afrika oturumu düzenledikleri bilgisini veren Çavuşoğlu, çatışmaların önlenmesi gibi konuların da masaya yatırıldığını belirtti. Bakan Çavuşoğlu, Suriye konusunda da bu sabah G20 marjında Fikirdaş Ülkeler Toplantısı yaptıklarını söyledi. Toplantıya Katar, Ürdün ve Birleşik Arap Emirliklerinin dahil edildiğini dile getiren Çavuşoğlu, Suriye'deki süreç, Astana süreci, ateşkes, Halep'teki sivillerin tahliyesi gibi kat ettikleri bütün mesafeler konusunda herkesin Türkiye'den bir şeyler duymak istediğini, kendilerinin de bu konulardaki görüşlerini açıkça paylaştıklarını vurguladı. Herkesin Türkiye'nin Suriye sorununda üstlendiği rol konusunda Türkiye'ye teşekkür ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Bizim amacımız hiç kimseyi dışlamak değil. Bir an evvel Cenevre sürecini başlatıp siyasi çözüme ulaşmaktır. DEAŞ ile nasıl mücadele edilir, Suriye'nin istikrarı nasıl sağlanır gibi konuları konuştuk. Ayrıca ikili görüşmelerimizde de başta ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson olmak üzere, diğer görüştüğümüz ülkelerin dışişleri bakanları ile ne yapabiliriz, nasıl hareket edebiliriz, stratejimiz ne olmalı konularını konuştuk. Yanlış gruplarla değil doğru stratejilerle ve doğru gruplarla, ılımlı gruplarla ve bizim de destek vereceğimiz güçle DEAŞ'ı etkin bir şekilde, kısa süre içinde El Bab'dan, sonra Rakka başta olmak üzere diğer bölgelerden temizleyebiliriz." - "Almanya'ya beklentilerimizi aktarıyoruz" Bonn'daki temaslarının ardından Münih'e geçerek Güvenlik Konferansı'na katılacağını anlatan Çavuşoğlu, konferans kapsamında 30 civarında ikili görüşme gerçekleştireceğini ifade etti. Çavuşoğlu, konferansta ayrıca Ortadoğu konusunda bir konuşma yapacağını, konferans boyunca Türkiye'nin görüşlerini panellerde ve ikili görüşmelerde dünya ile paylaşacaklarını dile getirdi. Çavuşoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerine yönelik olarak Alman mevkidaşıyla bir görüşme olup olmadığına yönelik soruya karşılık Türkiye'nin her fırsatta beklentileri ve sorunlarını Almanya'ya ilettiğini hatırlattı. Çavuşoğlu, "Kendilerine Almanya gibi bir ülkede yer bulmaları, gerçekten bizim için kabul edilemez. Yani burayı güvenli bir liman olarak görmelerinin nedeni ne? Niye burayı tercih ediyorlar. Aynı şekilde PKK'lılar." diye konuştu. NATO bünyesinde görev alan hainlerin ve Can Dündar'ın da sığınmak için Almanya'yı tercih ettiğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Türkiye karşıtı olan herkesin, Almanya'da kendine adeta güvenli liman bulması doğru değil. Biz bunu muhataplarımıza aktarıyoruz." ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son zamanlarda buradaki FETÖ mensupları, Türk vatandaşlarımızı ve soydaşlarımızı rahatsız etmeye başladılar ve bazı unsurları da kullanıyorlar. PKK zaten bunu yapıyordu, son zamanlarda şiddetini artırdı. Benim de görevim yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın huzurunu temin etmek. Şimdi zaten mahkemelere katılması için davet edilen kişiler var. Dönmezlerse zaten vatandaşlıkla ilgili gerekli işlemleri yapacağımızı Sayın Cumhurbaşkanımız açıklamıştı. Ama burada Türkiye vatandaşı olup PKK'ya destek veren ve zorla para toplayan, Türkiye'yi desteklediği için sokakta demokratik hakkını kullanan vatandaşlarımıza fiziki saldırıda bulunan şahıslar var. Benim de vatandaşlarımın huzurunu korumakla görevli devletin bir temsilcisi olarak gerekli tedbirleri almam lazım. Yani geldikleri zaman Türkiye'ye bunun hesabını sormam lazım ve soracağız. Gerekli tüm yasal işlemleri de yapacağız. Bunun başka çıkar yolu yok."