14.10.2014 Salı 11:41
Başbakan Davutoğlu: Başı açık başı örtülü eşit şartlarda hayatlarına devam edecek. Devlet şans oyunlarından çekilecek. Genç akademisyenler için büyük bir adım attık. Akademisyenlerimizi ödüllendirmeye devam edeceğiz. Konya, İstanbul, Söğüt, Kırşehir ve Malatya ziyaretlerimizi yaptık. Bizim manevi önderlerimizden izin alarak işimize başladık. TANAP'ın imza töreninden geldim. 21. yüzyılın bu projesi Kafkaslar'dan Anadolu'ya ulaşan çok önemli bir projedir. 101 günlük esaretin ardından kurtartılan vatandaşlarımız bize çifte bayram yaşattı. Türkiye'nin nasıl büyük bir devlet olduğunu bir kez daha gördük. Başta MİT müsteşarlığı, TSK ve emniyet birimlerimize teşekkür ediyorum. Allah bir daha böyle acıları bir daha yaşatmasın. Biz tam da böyle bir bayram havası varken bir takım provokatörler eşkıyalık görevine giriştiler. Geçen sene Mayıs ayında büyük projeler imza atılırken Gezi kalkışması yaşandı. 16 Aralık'ta bayram yaşayacakken 17 Aralık'ta bir operasyon düzenlediler. Ahdimiz olsun biz bu bayramları bu millete yaşaatcağız. Rehinelerimiz kurtarılmışken bir bayram havası varken bize zehir etmeye kalktılar. Bu kez bahane Kobani bahanesiydi. Araçlar yakıldı yıkıldı. 1122 bina yakıldı. Bu binalar içerisinde müze, parti binaları ve iş yerleri yakıldı. Çözüm süreciyle birlikte o bölgede müthiş bir hareketlilik vardı. İstihdam artmaya başlamıştı. Milyarlarca dolar yatırım almaya başladı. Biliyorlar ki ekonomi iyiye giderse onların terör hikayelerine kimse aldırmayacak. İstiyorlar ki o bölgede sadece biz olalım. CHP çekinebilir, MHP çekinebilir. Ama AK Parti'nin hiçbir ferdi şantajdan korkmaz. Kamu düzenini bozmak isteyenlere şunu söylüyorum: Çözüm süreci için kamu düzeni bozulamaz. Hukuk devleti önünde herkes hesap verecek. Bunları hukukun önüne çıkartacağız. Yakılan her tomanın yerine 5 toma alınacak. Kamu binalarının yerine daha iyisini yapacağız. Yangın yerinde gül yetiştireceğiz. Güvenlik eksiği var diyenler şimdi polis devletine mi dönüşüyoruz diyecekler. Almanya ve İngiltere'deki uygulamalar da göz önüne alınarak bazı tedbirler alacağız. Türkiye'de polisin olaylara müdahalesine sert diyenler Frankfurt ve Londra'dakine normal bi gözle bakarak iki yüzlülük yapıyorlar. İşyerleri yakılan vatandaşlarımızın dükkanlarını imar edeceğiz. Bundan sonra yapacağımız kanunla zarar veren bunun cezasını ödeyecek. Burda şöyle bir durum oluştu: HDP ve CHP bu işi kökleyenler AK Parti ise bunu tanzim eden oldu. Mardin Gırnata gibi dünyanın göreceği emin bir yer olsun. Şırnak ihracata açılan kapı olsun. Van İzmir gibi olsun. Muş tarımın merkezi olsun. Kars hayvancılığın merkezi olsun. Bizim her ilimiz ve her ilçemiz için rüyamız ve hayalimiz var. Bizim bu ülkeyle ilgili hayalimiz var. Rüyası ve hayali olmayanlar utansın. İş yerlerini bombalayanlar dışardakilerin taimatıyla bu işi yapıyorlar. Oradaki kardeşlerimize sesleniyorum: Bizler yeniden burayı bir barış ülkesi yapacağız. Kobani'de de bunu yaptılar. Kendilerine muhalif hiçbir Kürt parti bırakmadılar. Haseki'den bize gelen Kürt kardeşlerimiz PYD'nin baskısından bize geldiler. Bizim parti binalarımıza yapılan saldırının temelinde de bu var. Bu bölgede bizden başka kimse olmayacak diyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin her yerinde al bayrak da olacak AK Parti bayrağı da olacak. Bana şunu demişlerdi neden Kudüs'ün kaderiyle İstanbul'un kaderi bir de. Diyarbakır'ın kaderi bir değil demişlerdi. Ben de şöyle cevap verdim: Diyarbakır biziz biz Diyarbakırız. Ana muhalefet partisi Hakkari'ye giderken izin alarak gitmişti. O al bayrak hepimizin bayrağı değil. Çanakkale'de şehit düşen Boşnakların, Arapların da bayrağıdır. O bayrak ezilmiş halkların emperyalizme karşı duruş bayrağıdır. Komor'da bir anı unutamam. Devlet Başkanı şunu dedi. Siz bu al bayrağı burada dalgalandırmazsanız kendimizi bağımsız hissetmeyiz. O hilal tevhidin, istiklalin bayrağıdır. Kapımızı biri çaldığında sen kimsin necisin demeyiz. Kapımızı, gönlümüzü açacağız. Tarih bu milletin Suriye'den gelen kardeşlerine nasıl ensar olduğunu yazacak. 3.5 yıldır zulmü görmeyenler şimdi o zulmü görmeye başladı. Biz Suriye'ye her türlü insani yardımı yaptık. Şimdi sorma vaktidir: Kobani, Haseke, Dara, Şam bize tarihten emanettir. Biz oradakilerin enstitisine bakmayız Bayırbucak'ta Türkmenler katledilirken IŞİD tarafından katledilirken nerdeydiniz? Ey HDP ve CHP neredeydiniz? Mesele Kobani değil. Kobani üzerinden Türkiye'ye baskı oluşturma çabası. Kobani konusunda ilk müdahaleyi de biz yaptık. 200 bin kişiyi hemen sınırlarımıza aldık. Türkiye birileri istedi diye maceraya atılmaz. Demirtaş randevu istedi verdim. Kendisine de söyledim. Çözüm süreci Kobani'den bağımsız ve çok daha önce başlatılmış bir süreçtir. Tezkerede zalimlere karşı mazlumları korumak istedik. HDP çözüm sürecini şantaj olarak kullanmak istedi. Kobani bize tarihin bir emanetidir. Dün bölgeden gelen oda ve STK'lar çözüm sürecinden memnunlar. HDP sonra da tezkereye hayır dedi. Siz ne istiyorsunuz? İstediğiniz şey kargaşa çıkarmaksa buna izin vermeyeceğiz. Biz kararları Ankara'da alırız ve uygularız. CHP tezkerede Esed varsa biz yokuz. Kılıçdaroğlu Esed'i korudu ve hiç dokundurmadı. İki parti de Türkiye IŞİD'e destek veriyor yaygarasını yaydılar. Kılıçdaroğlu utanç verici bir hal sergiledi. Tüm bunların sorumlusu IŞİD'e destek veren hükümettir. dedi. Bu nasıl bir sorumsuzluk? Türkiye Esed'e de IŞİD'e de karşıdır. Kılıçdaroğlu bugün biz Esed'e de IŞİD'e de karşıyız diyecek mi? HDP bir şey diyecek mi? Bunların üçü de aynı. CHP Türk Baası. HDP Kürt Baası. Bunların eline fırsat geçse CHP tek tip insan yetiştirir. HDP güneydoğuda kendinden olmayanı yaşatmaz. PYD'nin zulmünden kaçan Kürtlere bakın. Dersim'i eleştirmeyen CHP tabi ki Esed'i eleştirmez. Elinde ispatı olan varsa getirsin dedim. Dün genel başkan yardımcısı Türkiye Cuhmuriyeti Devleti'nin yardım Paralelciler bunların eline ne tutuşturuyorsa onları yayınlıyorlar. Kendiniz olun. Geçmişte CHP darbecilerle iş yaparak iktidara geliyordu. Şimdi de paralelcilerle iş tutarak bu işleri yapıyor. Zulüm yapanın karşısında, mazlumların yanında oalcağız. Kobani'de kardeşlerimize ve tüm dünya mazlumlarına sesleniyorum. Bizler sizin haminiziz. Türkiye'ye tehdit olursa hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayız. Aynı anda cezalandırırız. Tezkerenin de özü budur. Biz tek bölgeye dayanan politikaları doğru görmüyoruz. Suriye'deki 3.5 yıldır devam eden zulüm devam ediyor. Uçuşa yasak bölge talep ediyoruz. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Sınırımızda barış ve huzur istiyoruz. Türkiye'nin isktikrarı sadece Türkiye için değil dost ülkelerinde istikrarıdır. Türkiye mazlum milletler için bir ana kucağıdır. HSYK seçimlerinde hür iradeleriyle çok sağlıklı bir seçim yaşanmıştır. Hepsini tebrik ediyorum. Yargı ne zaman vesayetle iç içe girmişse darbe zemini hazırlanmıştır. Nazım Hikmet'ten, Necip Fazıl'a, Deniz Gezmiş'ten, İskilipli Atıf Hoca'dan, Şeyh Sait'e kadar kadar her kesimden kanaat önderleri yargının hışmına uğramıştır. Helikopter ve trafik kazasındaki şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.