13.06.2013 Perşembe 10:58
Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, Gezi Parkı ile ilgili bir referandum değil, bölgesel kamuoyu yoklaması olabileceğini belirterek, "Bu, yargı kararı yerine geçemez. Yargı kararı esastır." dedi. Gezi Parkı protestoları ve çıkan olaylarla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eylemlerde yer alan 11 kişilik heyetle 4.5 saat süren bir görüşme yaptı. Görüşme sonrası açıklama yapan AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Başbakan Erdoğan'ın Topçu Kışlası için Beyoğlu ilçesi veya İstanbul genelinde olmak üzere referandum yapılabileceğini söylediğini açıkladı. Hüseyin Çelik'in yaptığı referandum çıkışının ardından bir açıklama da Danıştay'dan geldi. YARGI KARARININ ÖNÜNE GEÇEMEZ Karakullukçu, Gezi Parkı ile ilgili bir referandum değil, bölgesel kamuoyu yoklaması olabileceğini belirterek, "Bu, yargı kararı yerine geçemez. Yargı kararı esastır." dedi. Görev süresi dolduğu için emekli olacak olan Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, basın mensuplarıyla bir araya geldi. "Dün ne isem bugün de oyum, yarın da aynı olacak." diyen Karakullukçu, görev süresince yapılan çalışmaları anlattı. İnsan onuruna yakışan bir binaya kavuşulduğunu dile getiren Karakullukçu, esas işin, şekilden çok yargılamak olduğunu vurguladı. Hukuk devletinin varlığının, idarenin eylem ve işlemlerinin yargısal boyutuyla yapıldığı yerin Danıştay olduğunu hatırlatan Karakullukçu, Danıştay'ın hukuk devletinin olmazsa olmazı olduğunu ifade etti. "Ne yaptığımızı herkes görsün dedik. İyi mi kötü mü yaptık bilemem ama bizim orası Gezi Parkı gibi oldu. Gelenden başımızı alamadık." diyen Karakullukçu, "Başkan konuşuyor konuşuyor diyeceksiniz ama sizin işinize yarayan birşey yok." diye konuştu. Vatandaşın, bir sıkıntısı olduğu için geldiğini ifade eden Karakullukçu, şöyle devam etti: "Hakikaten vatandaş bizi Allah'a havale ediyor. Ben durup dururken niye havale alayım. Eleştirirken, ben bu kurumu yüceltmeye çalışıyorum. Eleştirelim ama yüceltmek için." Açıklık ve eleştiriden korkulmamasını isteyen Karakullukçu, "Hakkımda çok şey yazıldı. Hayalimden bile yazdılar. İhracat yapsam hayale ne gereği var, gerçeği yapalım. Tabi yazacaksınız ama kamuoyunun beklentisi objektif yazın. Vurun dediğimiz zaman öldürmeyin. Yarası olan gocunur." ifadelerini kullandı. "HUKUKİ BİR ÇÖZÜM BULUNACAĞINA ADIM GİBİ EMİNİM" Gezi Parkı'yla ilgili yargı kararının sorulması üzerine Karakullukçu, yürütme organının hassas olduğunu ve kararın uygulanacağını kaydetti. Milyarlarca davayla ilgili kararlarda da uygulama olduğunu hatırlatan Karakullukçu, ondan şüphesi bulunmadığını vurguladı. Karakullukçu, "Uygulanmayacağı bir durumu ben tahmin etmiyorum. Hukuki bir çözüm bulunacağına adım gibi eminim." dedi. Yetkili ağızların hepsinin konuştuğunu ve düşüncelerini dile getirdiğini aktaran Karakullukçu, demokratik hak ve özgürlükleri aramanın da bir hak olduğunu söyledi. Ama aramanın bir şekli biçimi olduğunu anlatan Karakullukçu, ama 'ben burayı bağırırım, çağırırım, yıkarım'ın olmayacağını ifade etti. Bunun; şekil şart ve koşullarda kamu düzenini bozmamak adına, ne şekilde kullanılacağının belli olduğunu belirten Karakullukçu, "Yürüyün, bağırın ama kimseyi rahatsız etmeden, darp etmeden yapmalısınız. Ama gelip camı çerçeveyi indirmek, aracı yakmak, hak ararken haksız duruma geliyor, vandalizm geliyor. Ufak tefek itiş kakış anlaşılabilir ancak daha ilerisi kabul edilemez." diye konuştu. İlk başta Gezi Parkı'yla ilgili fikirlerin, ifadelerin doğru olduğunu ve bunlara 'ne güzel' dediğini aktaran Karakullukçu ama bunun alet edilip odak haline, fırsat bilip trafiği aksatma, polisle karşı karşıya getirme, esnafı mağdur etmenin hiçbir gelişmiş toplumda bunun olmayacağını ifade etti. Karakullukçu, "Polis 63 saat uykusuz kalmış, saç sakal uzamış, eve gidememiş, psikolojik bozuk ortamda. Polis dursun, taşı yesin, gazı kullanmasın. Böyle olmaz. Devletin polisi hakimi olmaz; hukuk devleti olur. Benim özgürlüğüm başkasının hakkını ihlal ettiği an biter." şeklinde konuştu. Karakullukçu, "Tandoğan deniyorsa Kızılay'da toplanma olmaz, kuralı var. Zaten kural tanımaz bir milletiz." dedi. "ORANTISIZ GÜCE KARŞIYIM" Gezi Parkı'yla ilgili müdahalelere yönelik soruya ise Karakullukçu, orantısız bir güce karşı olduğunu vurguladı. Polisin böyle bir yetkisi olmadığını dile getiren Karakullukçu, "Demek ki orada bir sorun var. Bunlar soruşturulacak. Disiplin tüzükleri çok ağır. İnanın biraz öteye git dese meslek hayatları bitiyor. Orantısız güce karşıyım, o zaman hukuk devleti değil polis devleti olur. İlk gün yapılan tasvip edilemez ama bunun kullanma şekli var. Orantısız güç, baskı ve koşullar altında kullanmıştır, onlar da yasa önünde hesap verecektir." karşılığını verdi. "GEZİ PARKI REFERANDUMU DEĞİL KAMUOYU YOKLAMASI OLABİLİR" Referandumla ilgili bir soruya ise Karakullukçu, "Anayasada ne şekilde yapılacak belli. Orada bir bölgede kamuoyu yoklaması olabilir ama oradaki referandumu pek oturtamadım. Referandumdan çok bir kamuoyu yoklaması gibi benim daha çok algılamam var. Bölgesel kamuoyu yoklamasıdır. Referandum olarak algılayamıyorum, bizim anladığımız şeklidir. Bu, yargı kararı yerine geçemez. Yargı kararı esastır, bütün idaremiz buna saygılıdır." şeklinde konuştu. BAŞÖRTÜSÜ KARARI Başörtüsü kararıyla ilgili bir soruya da Karakullukçu, "Başörtülü de olsa avukatlık kimliği verilecek kararıdır. Gerekçeli kararda, başörtülü görev yapabilir bir sonuç çıkıyor. Bütüncül açıdan. Bu çok önemli değil, sanki demokrasi elden gidiyor, irtica hortluyor, inanmıyorum, insanları özgür bırakın. Nasıl ifade edebiliyorsa etsin. İşin boyutu artık bu tartışmayı ortadan kaldırmak lazım. Bırakın girsin. İcraatlarını yapsın. Ne mahsuru var. Ben hiçbir mahsur görmüyorum. 8. Daire'nin kararını gayet gerekçeli buluyorum." dedi. MİT VE FİŞLEME MİT'in fişlemesine yönelik iddialar konusunda da Karakullukçu, fişlemenin herkesi rahatsız edeceğini vurguladı. Hukuksuz metnetsiz olduğunu ve fişlemeden yargılanan bir sürü kamu görevlisi bulunduğunu dile getiren Karakullukçu, "Böyle birşey hukuki değil. Hukuki olmayan herşeyi reddediyorum." ifadelerini kullandı. Karakullukçu, emekli olduktan sonra siyasete atılıp atılmayacağı sorularına da esprili cevap vermeyi tercih etti.