15.08.2018 Çarşamba 14:03
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptığı basın toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu. İbrahim Kalın, konuşmasında İtalya'nın Cenova şehrinde A-10 otoyolu üzerinde bulunan Morandi Köprüsü'nün çökmesi sonucu hayatını kaydedenlere taziyelerini iletti. Son günlerde Amerikan yönetiminin gayri meşru ve irrasyonel tedbir ve tepkileri neticesinde Türk ekonomisinde ve özellikle döviz kurunda yaşanan dalgalanmalara işaret eden Kalın, bu dalgalanmaların Türk ekonomisinin bünyesiyle, yapısıyla ilgisi olmadığının, bir ekonomik savaş ve psikolojik algı operasyonu olduğunu bildirdi. Türk lirasını yıpratmaya yönelik birtakım adımların atıldığını belirten Kalın, "İlgili bütün kurumlarımızın, Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Merkez Bankası, BDDK, iş çevrelerimizin aldığı tedbirler, milletimizin vatandaşlarımızın bu konuyu sahiplenmesi neticesinde iyiye doğru bir gidişin dün itibarıyla başladığını görüyoruz. Bu iyiye gidişin bundan sonra da devam edeceği temel beklentimizdir." diye konuştu. "Türk ekonomisinin temelleri sağlam" Türk ekonomisinin temelleri sağlam olduğunu vurgulayan Kalın, sadece resmi kurumlardan değil, iş çevrelerinden gelen açıklamaların da bunu teyit ettiğini aktardı. Bankacılık sektörünün son derece sağlam bir yapıya sahip olduğunu herkesin bildiğini ifade eden Kalın, dünyada en güçlü bankacılık sistemine sahip olan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu belirtti. Tükriye'nin son derece elverişli bir yatırım ortamına sahip olduğunu anlatan Kalın, "Türkiye kimseyle bir ekonomik savaştan yana değildir fakat bir saldırı söz konusu olduğunda tepkisiz kalması düşünülemez." dedi. "Dünya ekonomisine de zarar verecek" Alınan tedbirler ve kurumların eşgüdüm içerisinde uyguladığı yeni tedbirlerle bir iyileşme trendinin olduğunu bildiren Kalın, Avrupa ülkelerinden Rusya'ya, İran'dan Amerika'daki pek çok iş çevresine kadar tepkilerin gelmeye devam ettiğini hatırlattı. İbrahim Kalın, Amerikan Ticaret Odası'ndan Amerikan Türk İş Konseyi'ne, Türkiye'deki iş çevrelerine, TÜSİAD'a, TOBB'a ve diğer ilgili tüm kurumlara kadar herkesin bu politikaların sadece Türk-Amerikan ilişkilerine değil, dünya ekonomisine de zarar vereceğini ifade ettiğini aktardı. Türkiye'nin serbest piyasa kurallarına bağlı bir şekilde dünya ekonomisiyle entegre olmaya bundan sonra da devam edeceğini kaydeden Kalın, bu konuda kimsenin endişesi olmaması gerektiğine değindi. Trump yönetiminin zaman zaman iç siyasi sıkışıklıktan kaynaklanan bir refleksle dışarıda bir takım gerginlikler başlattığını belirten Kalın, son bir yıldır bunun standart bir uygulama haline geldiğini vurguladı. "Türk ekonomisindeki bu normalleşmenin daha da güçleneceğini öngörüyoruz" Bu çerçevede Amerikan yönetiminin, Kanada, Meksika, Çin, İran, Kore, Rusya, Küba, Almanya gibi ülkeler ya da NATO gibi kurum ve kuruluşlarla birtakım gerilimler içerisine girdiğine işaret eden Kalın, "Türkiye ne ilk ne de son ülke... Bunun sadece ülkelerin ekonomilerine, dünya ticaretine değil, dünyanın ekonomik dengelerine ve son tahlilde Amerikan çıkarlarına da zarar verdiği artık açık bir şekilde ortadadır. İlgili bütün kurumlarımızın bundan sonra da uygulayacağı tedbirlerle Türk ekonomisindeki bu normalleşmenin daha da güçleneceğini öngörüyoruz." değerlendirmesini yaptı. İbrahim Kalın, siyasi istikrar ve güven ortamının güvence altına alınması, sağlam temellerin korunmasının birinci öncelik olmaya devam edeceğini kaydetti.