28.02.2017 Salı 11:35
'Affedilir bulmuyorum' Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karargah rahatsız haberi"yle ilgili şunları söyledi: "İsmini verdiğiniz gazetede ön sayfada atılan başlık, tabii içeride atılan başlık, çok çok daha çirkindi ve 7 soruya 7 cevap, öbür tarafta 'Karargah rahatsız' başlığı gibi ifadeler, bunlar tabii bizleri rahatsız ettiği gibi Türk Silahlı Kuvvetleri'ni haydi haydi rahatsız etmiştir." Erdoğan, "Bunu da Genelkurmay Başkanımızla görüştük. Biraz sonra kendileri bu konuyla ilgili biraz daha detaylı teferruatlı açıklamayı kendi sitelerinden yapacaklar. Fakat bunlar bizleri ciddi manada üzmektedir. Her zamankinden daha fazla birliğe, beraberliğe, kardeşliğe, dayanışmaya ihtiyacımızın olduğu bir dönemde bu tür yaklaşımları, ben kusura bakmasınlar affedilir bulmuyorum." dedi. 'Terbiyesizliktir, seviyesizliktir' Cumhurbaşkanı Erdoğan, haberle ilgili, "Burada yapılan çok açık net söylüyorum; atılan başlık bir terbiyesizliktir, seviyesizliktir. Böyle bir başlığı atmaya bir defa bu gazetenin ne yönetimi ne patronaj kadrosu muktedir değildir, olamaz. Onun için de bu işin hukuki süreci neyse bu zaten şu anda bazı adımlar atılmış vaziyette. Bizler bunun takipçisi olacağız. Çünkü devleti kendi içinde birbirine düşürmeye kimsenin hak ve yetkisi yoktur." diye konuştu. 'Kim birbirimize düşürmeye çalışıyorsa bedelini ağır ödeyecek' Erdoğan, "Bizi kendi içimizde kim birbirimize düşürmeye çalışıyorsa bunun bedelini de ağır ödeyecektir. Bizler şu anda ekonomik zirve toplantısına gidiyoruz. Birçok konuyu görüşeceğimiz zirvedir. Bunun içinde savunma vardır, ekonominin, ticaretin birçok alanı vardır, bunun yanında turizm vardır her şey vardır. Bunları biz görüşürken bu işin sorumlusu olan kişilerin bizim yanımızda olmasından daha tabii, daha doğal ne olabilir, bu ne densiz bir yaklaşımdır, böyle bir şey olabilir mi?" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunların bunlar eski alışkanlıkları, bu eski alışkanlıklar artık geride kaldı. Herkes yerini bilecek, herkes konumunu bilecek ve yerini konumunu bilerek adım atacak. Şimdi siz kalkıp da '7 soruya 7 cevap' derken bir defa Silahlı Kuvvetlerimizi zan altında bırakıyorsunuz, öbür tarafta kalkıp işi daha ileri götürüp, 'Cumhurbaşkanıyla beraber Genelkurmay Başkanı işte nereye giderse yanında gidiyor' gibi ifadelerle ayrıca bir terbiyesizlik daha yapıyorsunuz. Bir Genelkurmay Başkanının Cumhurbaşkanıyla hatta hatta Başbakanla herhangi bir uluslararası toplantıya gitmesi noktasından daha tabii, daha doğal ne olabilir?" dedi. 'Mağdur hanım kardeşlerimiz tüm kurumlarda yerlerini alabilecekler' TSK'da başörtüsü yasağının kaldırılması hakkında Erdoğan, "Bu konu tabii yeni bir konu değil. Beklentiydi. Bu konuda arkadaşlarımız değerlendirmelerini yaptıktan sonra hükümet olarak ve konuyla ilgili olarak adım atıldı. Hayırlısıyla şu anda başlamış vaziyette. Temennimiz odur ki hazırlanan bu noktadaki mevzuata göre hanım kardeşlerimiz de kendilerinin inanç hürriyetinden bütün bu noktadaki emek noktasında, iş temini noktasındaki özgürlüklerinden, hürriyetinden her yerde istifade edebilmesidir. Bu Silahlı Kuvvetlerimizde de Emniyet Teşkilatımızda da yargıda da eğitimde de her yerde malum bu ön açılmış vaziyette. Bundan sonraki süreçte de bütün bu mağdur mazlum hanım kardeşlerimiz bundan istifade etmek suretiyle tüm kurumlarda yerlerini alabileceklerdir." diye konuştu. 'Yeter ki DEAŞ'ı Rakka'dan da temizleyelim' Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatıyla ilgili, "Bizim buradaki mücadelemiz DEAŞ'ladır. Dolayısıyla DEAŞ'la olan bu mücadelemizde, eğer hakikaten müttefiklerimiz DEAŞ'la olan mücadelemizde samimiyseler, biz de diyoruz ki 'sizinle birlikte hareket ederiz.' Yeter ki DEAŞ'ı Rakka'dan da temizleyelim. Burayı da gerçek sahiplerine teslim etmiş olalım. Yani Türkiye olarak bizim buralarda kalma diye bir derdimiz, bir amacımız yok. Buraların sahipleri kimlerse onlar gelsin. Çünkü buralar bize tehdit oluşturuyor. Bize tehdit oluşturacak bir bölge çevremizde istemiyoruz." dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Atatürk Havalimanı'da Pakistan ziyareti öncesi açıklamalarda bulundu.