Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ateşle imtihana tabi tutuluyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye ve Türk milleti, terör örgütleri üzerinden adeta ateşle imtihana tabi tutuluyor. Tarihimiz boyunca defalarca maruz kaldığımız bu imtihanın günümüzdeki versiyonu, farklı terör örgütlerinin aynı amaç için kullanıldığı, asimetrik bir saldırı şeklinde karşımıza çıkmıştır. Allah'ın izniyle ve milletimizin desteğiyle bu saldırılarla başa çıkabilecek güce ve kararlılığa sahibiz, bunda hiç şüphe yok.

04.01.2017 Çarşamba 13:55

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ve Türk milletinin terör örgütleri üzerinden adeta "ateşle imtihana tabi tutulduğunu" belirterek, "Tarihimiz boyunca defalarca maruz kaldığımız bu imtihanın günümüzdeki versiyonu, farklı terör örgütlerinin aynı amaç için kullanıldığı, asimetrik bir saldırı şeklinde karşımıza çıkmıştır. Allah'ın izniyle ve milletimizin desteğiyle bu saldırılarla başa çıkabilecek güce ve kararlılığa sahibiz, bunda hiç şüphe yok." dedi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen, 33. Muhtarlar Toplantısı'nda Adıyaman, Balıkesir, Bolu, Çankırı, Çorum, Düzce, Elazığ, Hatay, Isparta, Kayseri, Kırklareli, Ordu, Osmaniye, Samsun ve Şanlıurfa'dan gelen muhtarlarla bir araya geldi. Muhtarlar toplantısının 33'üncüsünün, 2017 yılının ilk toplantısı olduğunu anımsatan Erdoğan, "Yeni yıla yeni umutlarla girmenin heyecanı içindeyken maalesef terör bir kez daha en kalleş, en alçak, en sinsi yöntemleriyle ülkemizi hedef aldı. 2017'nin henüz ilk saatlerinde İstanbul Ortaköy'deki bir eğlence mekanını basan terörist, aralarında yabancı misafirlerimizin de bulunduğu 39 kişiyi katletti, 71 kişiyi yaraladı." ifadelerini kullandı. Ortaköy saldırısında hayatını kaybedenleri teessürle, saygıyla yad eden Erdoğan, yaralılara da Allah'tan şifa diledi. - "Ateşle imtihana tabi tutuluyoruz" Türkiye ve Türk milletinin terör örgütleri üzerinden adeta ateşle imtihana tabi tutulduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Tarihimiz boyunca defalarca maruz kaldığımız bu imtihanın, günümüzdeki versiyonu farklı terör örgütlerinin aynı amaç için kullanıldığı, asimetrik bir saldırı şeklinde karşımıza çıkmıştır. Allah'ın izniyle ve milletimizin desteğiyle bu saldırılarla başa çıkabilecek güce ve kararlılığa sahibiz, bunda hiç şüphe yok. Her mücadele gibi bu asimetrik saldırılarda maalesef kayıplarımız oluyor. Toprağa düşen her can, kor bir ateş gibi yüreğimizi yakıyor. Biliyorum ki milletimizin öfkesi büyüktür. İnanın bana bizler de yaşananlar karşısında en az sizler kadar öfkeliyiz, en az sizler kadar yaralıyız." "Ama şu gerçeği de biliyoruz" ifadesini kullanan Erdoğan, "Bu saldırıların asıl amacı bizim muvazenemizi bozmaktır, duygularımızı aklımızın önüne geçirmektir, bizi birbirimize düşürmektir, toplumumuz içinde var olan o fay hatlarını derinleştirme ve kırma amacı güdenler her fırsatı değerlendirmekten, her yöntemi kullanmaktan çekinmiyor. İşte bu oyuna gelmeyeceğiz. Gerekirse, 'kan kusup kızılcık şerbeti içtik' deme pahasına dik duracağız, soğuk kanlılığımızı her daim muhafaza edeceğiz." dedi. Toplantıya katılan muhtarlardan birinin, "Benim 5 çocuğum, 11 tane torunum var hepsi ülkem için feda olsun Cumhurbaşkanım" sözleri üzerine Erdoğan "Sağolasın" karşılığını verdi. - "Teslimiyet gerekçesi asla olamaz" Türkiye'nin büyüklüğü, Türk milletinin gücü karşısında maruz kalınan terör saldırılarının, yüreklere düşürdüğü acı bir yana "Yel kayadan ne götürür" mesabesinde hadiseler olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: "1900'lü yılların başında Osmanlı nüfusu 15 milyonu Müslüman, 5 milyonu diğer inançlardan olmak üzere yaklaşık 20 milyondu. Biz sadece Balkanlardan çekilirken en az 2 milyonun üzerinde kayıp vermiş bir ülkeyiz. 1. Dünya Savaşı yıllarındaki kayıplarımızsa yine milyonlarla ölçülüyor. Mübadeleler ve diğer nüfus hareketlerinin ardından Cumhuriyetimizi kurduktan sonraki ilk nüfus sayımını yaptığımız 1920'de yaklaşık 13,5 milyon nüfusumuzun bulunduğunu görüyoruz. Böylesine büyük acılarla yoğurularak bugünlere gelen bir millet için, üç-beş terör örgütü kullanılarak gerçekleştirilen saldırılar can yakıcı olsa da teslimiyet gerekçesi asla olamaz. Tam tersine tıpkı Çanakkale'de ve Kurtuluş Savaşımızda olduğu gibi en zor şartlar altında dahi mücadeleye yeniden başlayacak ve zafere ulaşacak gücümüz her zaman vardır, ben buna inanıyorum." Köroğlu'nun, "Mert dayanır namert kaçar" adlı şiirinden "Mert dayanır, namert kaçar / Meydan gümbür gümbürlenir. / Şahlar sahi divan açar, / Divan gümbür gümbürlenir." dizelerini okuyan Erdoğan, "Kaçmak namertlerin işidir. Bizim milletimiz her zaman mert olmuştur, her zaman meydanları gümbür gümbür inletmiştir." dedi.