Çavuşoğlu, yabancı ülke temsilcileriyle bir araya geldi

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: "Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanının toplantılarını engellemek için sistematik bir çalışma var, diğer bakanların da öyle. Türkiye'deki bir referandumda, komşu ülkelerin, dost ülkelerin, dost bildiğimiz ülkelerin, bu kadar açık taraf tutması ve kabul edilemez uygulamalar yapması, bana göre utanılacak bir şeydir"

07.03.2017 Salı 15:16

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanının toplantılarını engellemek için sistematik bir çalışma var, diğer bakanların da öyle. Türkiye'deki bir referandumda, komşu ülkelerin, dost ülkelerin, dost bildiğimiz ülkelerin, bu kadar açık taraf tutması ve kabul edilemez uygulamalar yapması, bana göre utanılacak bir şeydir." dedi. Çavuşoğlu, yabancı ülke temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, Türkiye'nin Kıbrıs'ta çözüme ulaşmak için samimi gayretler sarf ettiğini kaydetti. "Maalesef Rum Kesiminde seçim ortamına 1 sene önceden girilmeye başlandı. Gerek Enosis kararı gerekse siyasi eşitliği daha önce kabul etmesine rağmen ve ortak açıklama metninde yer almasına rağmen iki tarafın açıkladığı, Rum tarafının inkar etmeye başlaması müzakereleri aksatmaya başladı." diyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin ise samimi bir şekilde bugüne kadar çözüm için çaba sarf ettiğini anlattı. Beşli konferansın toplanması için o nedenle ısrar ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, "Umarım tekrar bu hatalardan dönülür ve iki taraf da samimiyetini ortaya koyar. Biz de süreci destekleriz, Kıbrıs'ta da bir çözüm olur. Bölgemizde çok sorun var, krizler var, dondurulmuş ihtilaflar var. Dondurulmuş ihtilafların kısa sürede çözümü konusunda umut da yok. Bir tek umut Kıbrıs'ta var. Kıbrıs sorunu çözülürse esasen diğer dondurulmuş ihtilafların ya çözümü dondurulmuş ihtilafların çözümüne de katkı sağlar diye düşünüyoruz." diye konuştu. Çavuşoğlu, Türkiye'nin son zamanlarda bazı AB ülkeleriyle sıkıntılar yaşadığına değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Avrupa'nın ortak değerlerinden bahsediyoruz, demokrasiden, özgürlükten, hatta bu konularda Türkiye'ye ahkam kesen, ders vermeye çalışan ülkelerin II. Dünya Savaşı öncesi dönemdeki politikaları uygulaması kabul edilebilir değil. Bugün Almanya'da, benim bile yapacağım toplantıda, toplantı yerinin sahibine önce polisin, sonra istihbaratın, sonra ne kadar yetkili kişi varsa 'iptal et' diye baskı yapması, kişinin kabul etmemesinden sonra da o iş yerinin ruhsatının iptal edilmesi kabul edilebilir bir şey değil. Bu, insan haklarıyla da bağdaşmaz. O kişiyi bu şekilde cezalandırarak Almanya'nın da bir yere varması mümkün değil. Sistematik, bize eski karanlık günleri hatırlatan uygulamaları görüyoruz. Türkiye Cumhuriyetinin Dışişleri Bakanının toplantılarını engellemek için sistematik bir çalışma var, diğer bakanların da öyle. Türkiye'deki bir referandumda, komşu ülkelerin, dost ülkelerin, dost bildiğimiz ülkelerin, bu kadar açık taraf tutması ve kabul edilemez uygulamalar yapması, bana göre utanılacak bir şeydir." Avrupa'nın bugün içinde bulunduğu durumu "içler acısı" diye tanımlayan Çavuşoğlu, "Irkçı partilerin artık esiri olmuş iktidarlar ve siyasi partiler var merkezde. Gerçekten kaygı verici bir gelişme. Bugün Hollanda, önce 'Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı ve yetkilileri gelemez' diyor, sonra bize alttan haber gönderiyor ve diyor ki 'Biz zor durumdayız, eğer Bakan gelirse bu Wilders'ın (Hollanda'daki aşırı sağcı Özgürlükler Partisi lideri) kazanmasına sebep olur ve Wilders bizimle şimdi başa başız, bu bizim için gerçekten zor bir durum, sonra gelinsin.' Keşke bunu telefon açıp önceden, medeni bir şekilde, rica yöntemiyle bu zor durumu anlatsalardı, biz anlayış gösterirdik ama önce sosyal medyayla aynı Wilders gibi popülizm yapacaksın, ondan sonra da alttan haber göndereceksin... Bu, ortaklar ve dostların arasındaki ilişkiye yakışan bir tavır değildir. Bunu da bizim kabul etmemiz tabii ki mümkün değildir." diye konuştu. Çavuşoğlu, bugün Hamburg'a gideceğini, yarın Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ile görüşeceğini ve Berlin'de turizm fuarını ziyaret edeceğini bildirerek, "Bu akşam Hamburg'da vatandaşlarımızla bir araya geleceğiz. Bizim vatandaşlarla bir araya gelmemizi hiç kimse engelleyemez, engellemeye de kalkmamalı. Demokrasinin, toplanma özgürlüğünün gereği budur. Avrupa standartları ve değerleri de tam olarak bunu söylüyor. Biz Almanya dahil hiçbir ülkeyle ilişkilerimizin kötü olmasını istemeyiz ama bize karşı düşmanca tavırlar içinde olduğu zaman biz de elbette bunun gerekli karşılığını veririz, altında da kalmayız. Bunu da açıkça söylememiz lazım."