19.06.2020 Cuma 17:16
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği'nin (AB) Libya'ya yönelik silah ambargosunu denetlemek için düzenlediği İrini operasyonuna ilişkin, "Genel anlamıyla İrini operasyonu, Libya sorununun çözümüne ya da ambargo gibi konuların çözümüne, denetlenmesine katkı sağlamaz." dedi. Bakan Çavuşoğlu, İtalyan mevkidaşı Luigi Di Maio ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinden sonra ortak basın toplantısında konuştu. Türkiye ile İtalya'nın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınındaki dayanışmasının dostluğu güçlendirdiğini belirten Çavuşoğlu, iki ülke arasında hükümetler arası zirve ve Türk-İtalyan Forumu gibi düzenlenmesi gereken önemli toplantılar bulunduğunu, bunları gerçekleştireceklerini bildirdi. Çavuşoğlu, iki ülkenin ticaret hacminin 20 milyar avro olduğunu, İtalya'nın Türkiye'nin ihracatında üçüncü, ithalatında beşinci sırada bulunduğunu, 30 milyar avro hedefine çıkılması halinde İtalya'nın birinci ülke olabileceğini kaydetti. AB'nin demir çelikle ilgili Türkiye ve bazı diğer ülkelerin ihracatında kısıtlamaya gittiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "AB ile demir çelik anlaşmamız var. Bu tür kısıtlamaların kaldırılması için Luigi'nin desteğini istedik." diye konuştu. Çavuşoğlu, Türkiye ile İtalya'nın enerji, turizm, savunma sanayisi gibi alanlarda ortak çalışma ve projelerinin bulunduğunu, bu alanlarda iş birliğini derinleştireceklerini ifade etti. Çavuşoğlu, "AB içinde Türkiye'ye yönelik en güçlü desteği her zaman İtalya'dan gördük. Bundan sonraki süreçte bu desteğin devam edeceğinden şüphemiz yok." ifadesini kullandı. - "Doğu Akdeniz'in iş birliği alanı olmasını istiyoruz" İtalyan mevkidaşıyla Suriye ve Doğu Akdeniz konusunda görüş alışverişinde bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Biz Türkiye olarak Doğu Akdeniz'in bir çatışma alanı değil, iş birliği alanı olmasını istiyoruz. Aynı duygu ve düşünceyi İtalya'da da gördük. Şu anda Türkiye'yi dışlama çabalarının neticesi olarak maalesef bu iş birliği yok. Biz de kendi haklarımızı korumak için adımlar atmak durumunda kaldık. Aynı şekilde Kıbrıs Türk halkının da haklarını korumak bizim yükümlülüğümüzde garantör ülke olarak. Bu konularda herkesle iş birliği yapmak istediğimizi, buna hazır olduğumuzu, başta Yunanistan olmak üzere bir kere de dostum Luigi'yi söyledim. İtalya'nın bu konularda yapıcı rol üstlenmek istediğini gördük. Biz bunu memnuniyetle karşılarız. İtalya her zaman dengeli, adaletli, objektif davranan, ara buluculuk yapan bir ülkedir. Önümüzdeki süreçte gerek AB içinde gerekse Doğu Akdeniz'de İtalya ile bu tür çalışmaları birlikte yürütmeye hazırız." "İtalya ile Yunanistan arasında imzalanan münhasır ekonomik bölge anlaşmasını bölgemiz için önemli buluyoruz." diyen Çavuşoğlu, diyalogla meselelerin çözülebildiğini, Yunanistan'ın aynı anlayışla Türkiye'ye yaklaşmasını beklediklerini bildirdi. - "Huzurun ve paylaşımın olmadığı yerde her zaman gerginlikler olur" Çavuşoğlu, "Türkiye ile İtalya Doğu Akdeniz'de hangi alanlarda iş birliği yapabilir?" sorusuna ilişkin, Doğu Akdeniz'in iki önemli ülkesi Türkiye ve İtalya'nın, bu bölgenin barışı, huzuru ve refahı için birlikte çalışabileceklerinin altını çizdi. Var olan sorunların diyalog yoluyla çözülmesinde İtalya'nın da önemli katkı sağlayabileceğini söyleyen Çavuşoğlu, "Biz, Doğu Akdeniz'in tüm zenginliklerinin, Doğu Akdeniz etrafındaki tüm ülkelerce paylaşılmasını savunduk." dedi. Çavuşoğlu, Türkiye'nin bugüne kadarki reaksiyonunun, Türkiye'yi dışlamaya çalışan adımlara karşı atılmış adımlar olduğunu dile getirerek, Türkiye'nin, paylaşıma açık herkesle iş birliğine hazır olduğunun altını çizdi. "Huzurun ve paylaşımın olmadığı yerde her zaman gerginlikler olur." diyen Çavuşoğlu, bu nedenle, Doğu Akdeniz'de enerji faaliyetleri konusunda da İtalya ile birlikte çalışmak istediklerini vurguladı. Çavuşoğlu, Libya'nın elektrik ihtiyacının tedarikinde de İtalya ile çalışabileceklerini aktararak sözlerini şöyle sürdürdü: "Yine Doğu Akdeniz'de Libya'nın istikrarı için birlikte çalışmamızda fayda var. Libya'daki durumun en çok etkisi kuzeyde en yakın ülkeler olarak Malta ve İtalya'da görüldü. Bize kadar da etkisi var. Burada Doğu Akdeniz'deki iş birliğini de vurgularken, İrini (operasyonu) ile ilgili de samimi düşüncemi söylemek isterim. Buradaki çatışmaların bir an önce durması için, bu İrini operasyonuna katılan İtalya'nın iyi niyetinden de hiç şüphemiz yok ama bir şeyi söyledik. Dengeli olması lazım. İrini operasyonu dengeli değil taraflı. Ulusal Mutabakat Hükümetinin talep ve endişelerini hiçbir şekilde karşılamamıştır. Suriye'den Libya'ya gelen savaş uçaklarıyla ilgil İrini'nin herhangi bir tespiti, açıklaması oldu mu ya da Abu Dabi'den gelen silahlarla ilgili bir tespiti olabildi mi? İrini'nin içinde olan Fransa'nın sürekli Hafter'e silah vermesiyle ilgili bir raporlaması var mı? Bunun içinde olan Fransa bizzat oraya silah götürüyor." Çavuşoğlu, bu nedenle, İrini operasyonunun objektif olmadığını dile getirerek "Genel anlamıyla İrini operasyonu, Libya sorununun çözümüne ya da ambargo gibi konuların çözümüne, denetlenmesine bir katkı sağlamaz. Bunu da samimi olarak söylemek isterim." dedi. - "AB'nin seyahat uyarısı konusunda aldığı kararlar hakkaniyetten uzak" Bakan Çavuşoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle Avrupa Birliği'nin (AB) yayınladığı seyahat uyarısına ilişkin, İtalyan turistlerin Türkiye'ye, Türk turistlerin de İtalya'ya gitmek istediğini belirterek, "İki ülke için önemli sektör turizmin bir an önce başlaması gerekiyor. O yüzden de ağustos itibarıyla uçuşların başlamasını konuştuk, birlikte planlayalım dedik." diye konuştu. İki ülkenin sağlık ve turizm bakanlıklarının da devrede olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Diğer taraftan AB'nin bize yönelik aldığı karar hakkaniyetten uzak. Burada objektif kriterlerin belirlenmesi lazım." ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, Türkiye'nin aldığı tedbirlerin tamamını AB ile paylaştığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Burada, İtalya ile Türkiye aynı bakıyor ama AB ve bazı AB ülkelerinin de bunu siyasi bir baskı unsuru olarak kullanmaması gerekiyor. Gerek AB üyesi gerek AB dışından ülkeler için objektif kriterler konulsun ve bu objektif kriterlere göre karar verilsin. Almanya'da da seyahat özgürlüğünün kısıtlanmasına yönelik Türk firmalar açtığı davaları kazanıyorlar. İtalya'nın da bize AB içinde de destek vereceğinden şüphemiz yok." (Bitti)