Çağımızın en büyük sorunlarından biri kültürel sığlaşma

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çağımızın en büyük sorunlarından biri kültürel sığlaşmadır. Kalıcı ve uzun vadeli işlere yoğunlaşmak zorundayız." dedi.

03.03.2017 Cuma 14:40

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde düzenlenen 3. Milli Kültür Şurası'ndaki konuşmasında, üç gün sürecek toplantılar sonunda yayınlanacak şura sonuç raporunun kültür ve sanat politikalarının geleceğine ışık tutmasını, yeni bir kültür hamlesine vesile olmasını temenni ettiğini söyledi. Şuranın 28 yıl sonra yeniden toplanmasını sağlayan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'yı ve ekibini tebrik eden Erdoğan, Türkiye'nin farklı kültürlerle zenginleşerek gelişmiş, insanlık tarihine damga vurmuş bir medeniyetin mirasçısı olduğunu anlattı. "14 yılda kültür alanında çok önemli işler yapıldı" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin kültür harcamalarına bakıldığında, 2014'te 33 milyar liralık meblağanın yarısına yakınını, televizyon ve televizyon yayınları kategorisinin oluşturduğunun görüldüğünü vurgulayarak, "Kitap, gazete, dergi harcaması yüzde 13 ile sinema, tiyatro, konser harcaması da yüzde 5,7 ile kültür ekonomisinde yer alıyor. Bu rakamlar düşündürücü olmakla birlikte, esasen geçtiğimiz 14 yılda kültür alanında çok önemli işler de yapıldı." diye konuştu. Doğrudan bakanlığa bağlı müze sayısının 93'ten 198'e, müze ve ören yeri ziyaretçi sayısının 7,4 milyondan 17,3 milyona çıkarıldığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Destek verilen özel tiyatro sayısı 59'dan 216'ya, sinemaya verilen destek miktarı da 6 milyon dolardan 176 milyon dolara yükseldi. Ülkemizdeki sinema seyircisi sayısı 23,5 milyondan 58 milyonun üzerine çıkarken, özellikle yerli filmler 31 milyon seyirciyle tarihimizin en yüksek seyirci potansiyeline ulaştı. Bütün bunlarla beraber özellikle üzerinde durmak istediğim konu, Yunus Emre Kültür Merkezlerini, TİKA'nın kalkınma yardımlarında, Maarif Vakfımızın eğitimde yaptığı işi, kültürümüzün, dilimizin, sanatımızın dünyaya tanıtılması konusunda gerçekleştirilmek üzere kurduk. İngiltere, Fransa ve Almanya başta olmak üzere dünyada pek çok örneği bulunan bu merkezlerimizi daha canlı, etkin hale getirmeliyiz. Bunun için Yunus Emre Enstitüsü'nü, bürokrasinin çarkları arasında ezilmesine yol açmayacak, tıpkı Maarif Vakfı gibi özerk bir çerçeve içinde faaliyetlerini yürütecek yeni bir yapıya kavuşturmalıyız, kavuşturacağız." "Kalıcı ve uzun vadeli işlere yoğunlaşmak zorundayız" "Çağımızın en büyük sorunlarından biri kültürel sığlaşmadır." diyen Erdoğan, "Hiçbir derinliği ve kalıcılığı olmayan, günlük üretilip, günlük tüketilen işlerle bir kültür ve medeniyet inşa edilemez. Kalıcı ve uzun vadeli işlere yoğunlaşmak zorundayız. Özellikle gençlerimizi, bir ustanın, bir üstadın dizinin dibinde oturtarak gerçek sanat ve kültürü öğrenmeye teşvik etmeliyiz. Benim siyasetteki tecrübem bunu gösteriyor. Kültürün her alanında birikimimizi sahiplenecek, değerlerimizi yaşatacak çalışmaları ön plana çıkarmalı ve desteklemeliyiz. Televizyonun, internetin, özellikle de sosyal medyanın kültürümüzü adeta yeyip bitirmesine göz yumamayız. Tam tersine bu imkanları, kendi kültürümüzü yeni kuşaklara aktarmak konusunda etkin bir şekilde kullanmanın yollarını aramalıyız." değerlendirmesinde bulundu. "Osmancık", "Küçük Ağa" gibi Osmanlı tarihini, Kurtuluş Savaşı yıllarını anlatan dizilerin, bir nesin üzerindeki etkilerini çok iyi hatırladıklarını vurgulayan Erdoğan, "Şimdi de Diriliş Ertuğrul dizisi benzer şekilde ülkemizin içinde ve dışında ilgiyle takip ediliyor. Eğer benim 6-7 yaşındaki torunum, 12-13 yaşındaki torunum sadece normali izlemekle kalmayıp, tekrarını da izlemek suretiyle buna aşina kesbediyorsa demek ki bunu kazanmışız. Öyleyse bundan sonraki süreçte de yatırımlarımızda bunlara çok daha yer vermek durumundayız." değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda hat, tezhip ve ebru sanatlarında çok ciddi bir inkişafın yaşandığını, bu sanatların büyük üstatlarının nesiller boyu anılacak eserlere imza attıklarını kaydetti. Avcı, konuşmasının ardından Erdoğan'a bir tablo hediye etti.