Bülent Arınç'ın konuşması

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: "Bir devlet vardır; ikinci bir devlete, ikinci bir yargıya, ikinci bir bürokrasiye, ikinci bir otoriter sisteme bu ülkede müsaade etmeyeceğiz."

04.09.2014 Perşembe 18:13

  TBMM Genel Kurulu'nda, 62. hükümet programının üzerindeki görüşmeler başladı. Genel Kurul, Başkanvekili Sadık Yakut başkanlığında toplandı. Hükümet adına konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: "Bir devlet vardır; ikinci bir devlete, ikinci bir yargıya, ikinci bir bürokrasiye, ikinci bir otoriter sisteme bu ülkede müsaade etmeyeceğiz. Biz bir hukuk devletiysek, bu ülkenin bürokrasisi bellidir, otoritesi bellidir, yargısı bellidir. Bunun ikincisine, üçüncüsüne müsaade edersek, ortada ne AK Parti kalır, ne CHP kalır, ne MHP kalır, ne HDP kalır." "Her mesleğin içerisinde görevini kötüye kullananlar, suistimal edenler olabilir. Yaptığımız şey, bir gestapoculuk değildir. Hukuk içinde mücadele edeceğiz, bütün mücadelemiz hukuki çerçevede olacak" "Gözaltına almalar, hepsinin bir sebebi var; ya resmi evrakta sahteciliktir ya özel evrak tanzimidir ya izinsiz dinlemelerdir ya izinsiz iddianameler hazırlamaktır, vesaire", "Bizim de aklımız şaştı. Bir insan hem Başbakan hem genel başkan hem de seçilmiş bir Cumhurbaşkanı, şu işe bakın, olacak şey mi? Yani 'kurban olduğum' diyeceğim de arkasını bugün getirmeyeyim. Şu işe bakın. Ne yapalım, anayasaya böyle diyor" "Çözüm süreci bizim varlık ve yokluk meselesi olarak gördüğümüz bir konudur. Buna devam edeceğiz. İçeriği de çok güzel. Çok iyi şeyler yapacağız" "Musul'daki kardeşlerimizin, yurttaşların kurtarılmaları konusunda, yeminle söylüyorum gereken her şey fazlasıyla yapılıyor. Ama bu can, hayat konusunu, ağızlarda sakız haline getirmek ve buradan hükümeti yıpratmaya kalkmak insani değil" Arınç, 62. Hükümet Programı üzerinde muhalefet sözcülerinin eleştirilerine yanıt verdi. Hükümetin kurulmasının güzel bir geçiş süreci olduğunu, çünkü bu geçiş süreçlerinin geçmişe bakıldığında her zaman sancılı olduğunu belirten Arınç, "Ancak AK Parti böyle olmadı" ifadesini kullandı. Kongrede Divan Başkanlığı ve Genel Başkan adaylığının ittifakla olduğuna dikkati çeken Arınç, "Evet demokrasi bu işte. Demokrasi, imzasına sahip çıkmak; beğendiğine destek vermek; partisini yüceltmek; Türkiye'yi kavgasız, entrikasız, kansız, hilesiz yeni ufuklara açmaktır" diye konuştu. Arınç, şunları söyledi: "Sıkıntı şurada: Cumhurbaşkanı seçildi. 15'inde de YSK kesin sonuçları ilan etti. Peki ne işi var 28'ine kadar? Hukuk devleti için hukuka bakmamız lazım. Biz baktık. Siz bakmadınız ki müracaat ettiğiniz her yerden ret cevabı geldi. Gitmediğiniz yer kalmadı. Siz Anayasa Mahkemesi'ni de hala eskisi zannediyorsunuz. Hala YSK'yı, şunu bunu, hala arka bahçe gibi görmek artık bitti. Yeni Türkiye dediğimiz şey bu galiba.  Cumhurbaşkanlığı seçimini ilk defa yapıyoruz. Bir Cumhurbaşkanının seçilmiş olduğunu ilan etmek farklı bir şey, üzerindeki Başbakanlık görevini taşıyarak, bir önce Cumhurbaşkanının görev süresinin bittiği tarihte devir teslim yaparak, and içerek göreve başlaması mümkün olabilecek. Bizim de aklımız şaştı. Bir insan hem Başbakan hem genel başkan hem de seçilmiş bir Cumhurbaşkanı, şu işe bakın, olacak şey mi? Yani 'kurban olduğum' diyeceğim de arkasını bugün getirmeyeyim. Şu işe bakın. Ne yapalım anayasaya böyle diyor. '10 Ağustos'tan sonra 18 gün fazladan görev yaptı' diye düşünebilirsiniz. İyi de 2007'yi niye hatırlamıyorsunuz? 2007'de Ahmet Necdet Sezer'in görevi mayısta bitti. Ben de Meclis Bakanıyım. Görevi bittiğinde benim vekalet etmem gerekirken beyefendi, sayın Cumhurbaşkanımız, 4,5 ay daha Cumhurbaşkanlığına nasıl vekalet etmişti? Hangi hakla vekalet etmişti?" Arınç, kendisine laf atan CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'e "Akıl var, mantık var sayın Genç, her yerde var da sen de ne kadar var bilmiyorum" diye karşılık verdi. CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş'in "Çözüm sürecinden Meclis'in haberi yok" dediğini anımsatan Arınç, kısa süre önce Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmesinin Güçlendirilmesine Dair Kanunun çıkarıldığını hatırlattı. Arınç, "Bu kanun nasıl çıkmış? Şimdi 'evet' oyu veren CHP'lilerin isimleri okumayayım, adamların işini zora sokmayayım, yarın kurultay var. Kanun oylamasına 274 kişi katılmış, 235 kabul oyu kullanılmış. Kabullerin çoğu bizden ve HDP'den. CHP'liler katılmamış, katılanların da hepsi 'evet' oyu kulanmış. Sayın Güneş, günaydın" dedi.   Çözüm Süreci "Çözüm süreci bizim varlık ve yokluk meselesi olarak gördüğümüz bir konudur" ifadesini kullanan Arınç,  şunları söyledi: "Buna devam edeceğiz. İçeriği de çok güzel. Çok iyi şeyler yapacağız. Parlamentomuza da getireceğiz, bilgi de vereceğiz. En çok itiraz ettiğiniz kanunda bile 36 tane ret var. MHP duruşundan vazgeçmiyor, o açıdan tebrik etmek lazım, yanlış bile olsa vazgeçmiyor. Ama siz 'şu maddeyi de şöyle yapsak' diye dolaştınız, sadece 6 kişi katıldınız ve 'evet' oyu kullandınız. Şundan haberiniz olsun: Artık bu kanun çerçeve bir kanundur. Yol haritası, yapılacakların hepsi, bunun içerisindeki hükümlere göre yapılacaktır ve bunlar kısmen kamuoyuna zaman zaman rutin şekilde aktarmak suretiyle kısmen de eğer yasal düzenlemeler gerekirse parlamentoya gelecektir. Bazı konuların özelliği nedeniyle her gün dışarıda konuşmak durumunda değiliz ama bu işin ilgilileri mutlaka bilgi sahibi olacaktır." Arınç, Musul’daki rehinelerle ilgili olarak da "Oradaki kardeşlerimizin, yurttaşların kurtarılmaları konusunda, yeminle söylüyorum gereken her şey fazlasıyla yapılıyor. Yakınlarıyla konuşuyoruz, psikolojilerine destek oluyoruz, oradakilerle irtibat halindeyiz. Ama bunu, bu can konusunu, hayat konusunu, ağızlarda sakız haline getirmek ve buradan hükümeti yıpratmaya kalkmak insani değil. Onların hayatları söz konusu. Hayatlarının söz konusu olduğu bir yerde bunu sabırla ve hükümetin bir görevi olarak beklemek gerekecek" dedi.