01.11.2014 Cumartesi 06:49
49 yaşındaki Ayşe Kızılkar çalıştığı konfeksiyon atölyesinden 3 ay önce çıkarıldı. İşsiz kalan kadın parasız olduğu için kirasını ödeyemedi. Ev sahibi de Ayşe Kızılkar'ı 2 ay önce Kağıthane Gürsel Mahallesi'ndeki evinden çıkardı. Bunun üzerine çaresiz kadın, 25 yaşındaki oğlu Tunabay ile kiracı olarak oturduğu evin yanındaki boş arazide kalmaya başladı. Etrafı naylon ve bez parçalarıyla çevrili barakada yaşam mücadelesi veren Ayşe Kızılkar ve oğlu, yetkililerin kendilerine biran evvel yardım eli uzatmasını bekliyor. "EV SAHİBİ BİZİ DIŞARI ATTI" Ropörtaj sırasında zaman zaman göz yaşlarını tutamayan Kızılkar yaşadıkları zorluğu şu sözlerle anlatıyor: "Yedinci ayda evimi tuttum. Evde iki ay oturdum. İşimden ayrıldığım için kirayı 20 gün geciktirdim. Ev sahibi de bizi apar topar dışarı attı. Ben de naylondan kendime baraka yaptım. Sadece naylonlarla üstünü kapatabildim. Çevresinde kapalı değil, soğuğun içinde yatıyorum şuanda. 2 aydır oğlumla beraber burada kalıyorum." "BELEDİYENİN VERDİĞİ YARDIMLA GEÇİNİYORUM" Eşini 9 yıl önce beyin kanaması sonucu kaybettiğini belirten Kızılkar, "Ben devlet büyüklerimden yardım istiyorum. Geçimimi belediyenin verdiği 75 TL çek ile sağlıyorum. Ona da yiyecek alıyorum. Eşim yüksek tansiyonu vardı. Beyin kanaması geçirdi. Ayrıca astım hastalığı da vardı. Tedavisini gerçekleştiremedik. Eşimi kaybettikten sonra daha çok sıkıntı yaşamaya başladık. İyice çaresizim. Sonradan nereye gittiysem kiramı veremediğimden dolayı hep dışarı atıldık" dedi. "BÜTÜN KAPILAR YÜZÜME KAPANDI" Yardım için bütün yollara başvurduğunu ancak hiç bir sonuç alamadığını ifade eden Ayşe Kızılkar sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz yardım istiyoruz. Ben ve oğlum hastayız. Tedaviye ihtiyacımız var. Çıkar yol bulamıyorum çok çaresiz kaldım. Gidip de çalmadığım kapı kalmadı. Valiliğe de gittim, kaymakamlığa da gittim. Her gittiğimde bizi reddettiler. Durumumu anlattığımda bir memur gelip de benim şuradaki durumumu kaymakamlıktan görmek bile istemediler. Ben bunun için çok üzülüyorum ve çok çaresizim." "DIŞARISI ÇOK SOĞUK" Dışarıda can güvenliğinin bulunmadığını dile getiren Kızılkar, "Dışarısı çok soğuk. Gidecek bir yerimiz yok. Can güvenliğimiz yok. Buranın kapısı yok, bacası yok. Her taraftan burada silahlar atılıyor. Sarhoşlar dolaşıyor. Ben kadın halimle korkuyorum. Yetkililerden yardım istiyoruz. Büyük iş adamlarından yardım istiyorum. Ne olursa olsun bana yardım etsinler, ben çok çaresizim. Hiçbir ihtiyacımızı göremiyoruz. Ne lavabo, ne de yıkanma ihtiyacımızı giderebiliyoruz. Zaten hiçbir şeyimiz kalmadı, her şeyimiz mahvoldu. Şuanda ben de, oğlum da çalışmıyor. Çalışacak pozisyonda değiliz" şeklinde konuştu.